AB'den, belirtilen noktalarda ilerleme kaydedilmemesi durumunda Türkiye ile siyasi yakınlaşma sürecinin dondurmasını isteyen RSF, raporunda şu talepleri dile getirdi:
* 6 gazetecinin (Fikret Başkaya, Hasan Özgün, Kemal Evcimen, Mustafa Benli, Asiye Zeybek Güzel ve Nureddin Şirin) derhal ve koşulsuz serbest bırakılması.
* Türk Ceza Kanunu (TCK) 159. maddenin yürürlükten kaldırılması.
* 3984 Sayılı Yasanın radyo ve televizyonlara yayın durdurma cezaları verilmesini düzenleyen maddenin değiştirilmesi.
* İnternet'i 5680 Sayılı Yasaya dahil etme girişiminin terk edilmesi.
Sözler verildi, tutulmadı
RSF raporunda noktalara dikkat çekildi:
* Türkiye, insan hakları ve temel özgürlükler alanında hayli baskıcı, haber alma ve yayma özgürlüğünü sistemli ve ağır bir biçimde bastıran yasalarda kapsamlı reformlar yapma sözü verdi.
* Ekim 2001'deki Anayasal değişikliklerin yapılmasından bu yana, başta gazetecilerin yaygın biçimde yargılanması ve mahkum edilmesinin gerekçeleri olan TCK 159 ve 312. maddeleri ile Terörle Mücadele Yasası (TMY) 7 ve 8. maddeleri olmak üzere, duyarlı konularda reform yapılması ümit edildi.
Değişiklikler cılız ve belirlenen hedeflere ters
* Ancak, RSF'nin 2001'de ve 2002 başı itibariyle tespit ettiği ihlaller, ayrıca; cılız ve hatta belirlenen hedeflere ters değişikliklerin bilançosu, Türkiye'nin Avrupa Birliği nezdinde verdiği taahhütlerine ters hareket ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
6 gazeteciye tahliye istemi
* 2001 yılında Türkiye'de 30 gazeteci gözaltına alındı. Cezaevinde bulunan onlarca gazeteciden 6'sı gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde fikirlerini dile getirdikleri için demir parmaklarında arkasında bulunuyor. Bu kişilerden Hasan Özgün, Nureddin Şirin, Asiye Zeybek Güzel, Mustafa Benli ve Kemal Evcimen'in "yasadışı örgüt üyesi" oldukları ileri sürülüyor.
Başkaya'nın tahliye talebi reddedildi
* Türk Basın Konseyi'ne göre, yazıları nedeniyle bir tek gazeteci Fikret Başkaya cezaevinde bulunuyor. "Özgür Bakış" gazetesi yazarı Fikret Başkaya, 29 Haziran 2001'den bu yana Ankara Kalecik Cezaevi'nde. En son, İstanbul 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, gazetecinin tahliye edilme yolundaki talebi, TMY 8. madde değişikliğine rağmen reddederek 10 Mayıs'a duruşma için gün verdi.
Devletin eleştirilmesine sistemli kovuşturma
* 2001'de, günlük basın için çalışan en az 50 gazeteci mahkeme karşısına çıktı. Bu gazetecilerin çoğu, TCK 159 (Devlet kurumlarını tahkir ve tezyif) ve 312. maddeler (Ayrımcılık gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik) uyarınca yargılandılar. 2002'de de bu durumda anlamlı bir iyileşme görülmediği gibi gazetecilere yeni davalar açıldı.
TCK 159, TCK 312, TMY 7 ve TMY 8
* Söz konusu yasa maddelerinde değişikliğe gidilmesi aşamalarında yapılan tartışmalar sonuçlara yansımadı. TCK 159. maddede, içeriğe dokunmayan hükümet, maddenin öngördüğü 6 yıllık ceza üst sınırını 3 yıla indirmek ve para cezasını iptal etmekle yetindi. TCK 312. maddeye ise, "halkın bir kısmını aşağılayan" veya "kişinin haysiyetini hedef alanları" 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılan bir bent eklendi. Bundan önce, "söz ve yazı yoluyla bölücülük propagandası" yapmayı hapisle cezalandıran TMY 8. maddesi , artık "görüntü"ye başvurulması durumunda da uygulanabilecek. Gazete sahipleri de bu madde uyarınca çok ağır para cezalarına çaptırılabilecekler.
Yasanın "baskıcı niteliği" kaldı
* 8 Nisan 2002'de Cumhurbaşkanı 5680 Sayılı Yasa'nın yazı işleri müdürlerinin sorumluluklarını düzenleyen maddelere ilişkin değişikliğini onayladı. Yeni yasa çerçevesinde gazetelere verilen 30 günlük azami yayın durdurma süresinin 15 güne indirilmesi, yasak dilde (Kürtçe) yayında yazı işleri müdürüne verilen hapis cezasının paraya çevrilmesine dair düzenlemeler "yasanın baskıcı niteliğinden" bir şey eksiltmiyor: Savcılar gazete ve süreli yayınları toplatmayı sürdürecekler.
* Bu yolla, üç ayda bir yayımlanan "İdea Politika" dergisi yazı işleri müdürü Erol Özkoray'a, Kürt sorunu, ordunun rolü gibi duyarlı konularda yayımlanan yazılar nedeniyle üç dava açıldı. Yargılandığı TCK 159. madde kapsamında samimi düzenlemeleri gidilmemesi nedeniyle, gazeteci, derginin yayımına son verdi.
Radyo ve Televizyonlar Ciddi Takipte
* 2001'de Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yaklaşık 60 televizyon ve 50 radyo kuruluşunu cezalandırdı. Yayın kuruluşlarına, "Kürtçe müzik", "şiddet, terör ve etnik ayrımcılığa teşfik", "bölücülük" veya "Anayasanın Temel Esaslarına yönelik yayın" gibi gerekçelerle bir yıla kadar yayın durdurma cezası verilebiliyor.
Tehdit altındaki son özgürlük alanı İnternet
* Gazetecilerin özgürlük alanı internet tehlike altında. İnternet site yayınını 5680 Sayılı Basın Kanun kapsamına sokan düzenleme şu an TBMM'de bekliyor. Buna göre, yetkililer kimi gazeteci için tek ifade alanı olan internet sitelerini kapatma olanağı bulacak. Bu düzenleme ile, site sorumlularına yayımlanan bilgilerin bir örneğini her gün Valiliğe teslim etme zorunluluğu getiriliyor.
Düzenleme yok, karar var
* İnternet alanındaki bu hukuki boşluğa rağmen, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Aralık 2001'de, "ideapolitika.com" sitesine 5680 Sayılı Kanun uyarınca işlem yaptı ve "askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif" iddiasıyla kapatılmasına karar verdi.
* Şubat 2002'de , Superonline İnteraktif Bölümler Editörü Coşkun Ak, internet ortamında yapılan foruma Türkiye'de insan hakları ihlalleri konusunda gönderilen bir metni forumdan çıkarmadığı için "Devlet kurumlarını tahkir ve tezyif" iddiasıyla ve metni kendisi yazmış gibi para cezasına çarptırıldı. (BB)