RSF, yasaklamanın ilk olmadığını, İsrail askerlerinin Arap medyasına karşı basın özgürlüğünü hedef alan uygulamalarının yıl boyunca sürdüğünü bildirdi.
RSF : Seçim öncesi yasaklar endişe verici
Dünyada basın özgürlüğü için mücadele veren RSF, gazeteci El-Cemal'e gerekçe açıklanmadan getirilen yasağın derhal kaldırılmasını talep etti.
25 Ocak 2006'da Filistin'de parlamento seçimlerinin yapılacağını duyuran RSF, nereden geldiklerine bakılmaksızın tüm gazetecilere olayları, tutuklanma, kötü muamele görme veya sınırdan geri çevrilme korkusu yaşamadan, izleme imkanı verilmesini istedi.
El-Arabiya'nın İngiliz vatandaşı gazetecisi El-Cemal'in, 2005'te Filistin topraklarına girişine üç kez yasak getirilmişti. İsrail'in inşa ettiği duvarla ilgili birçok program hazırlayan gazetecinin, El-Aksa Şehitleri Tugayı üyeleriyle yaptığı röportaj daha da büyük bir tartışma yarattı.
"Arap gazetecilere karşı ayrımcı politika uygulanıyor"
RSF, kendi topraklarında basın özgürlüğüne saygılı olan İsrail'in, Filistin topraklarında aynı yaklaşımı göstermediğini bildirdi. Örgüt, İsrailli askerlerin, Arap medyasına karşı ayrımcı politikalar uyguladığını savundu.
RSF, bu tespitine, El Cezire'nin İnternet sitesi için çalışan Filistinli Awad Rajoub'un, yargılanmadan 30 Kasım'dan beri hapiste tutulmasını örnek olarak verdi. İsrail askerleri, Rajoub'un Dura'daki evinde tutuklanmasının gazetecilik faaliyetleriyle ilgisi bulunmadığını bildirdi.
Aynı kanalın kameramanı Nebil El-Mazzawi de, 4 Kasım'da, duvarı protesto edenleri görüntülerken İsrail askerlerince dövülerek birkaç saat gözaltında tutuldu.
RSF, diğer ayrımcı uygulamalara, İsrail'de yayımlanan Channel 10 televizyonu kameramanı Mehdi El-Arabid'e, 2 Ocak'ta, ateş açılmasını, çalışanın karnından ve ayağında yaralanmasını; 3 Temmuz'da ise, RMC radyosuna çalışan Fransız gazeteci Houda Ibrahim'in sınırdan geçişine izin verilmemesini örnek olarak gösterdi. (EÖ/KÖ)