Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, dünya çapında öldürülen, tutuklanan, rehin alınan ve kaybedilen gazetecilere yönelik yıllık raporunu açıkladı.
Rapora göre 2017 yılında 65 gazeteci öldürüldü, 326 gazeteci tutuklandı, 54 gazeteci rehin alındı ve iki gazeteci kayıp.
Öldürülen gazeteciler
Rapor özetle şöyle:
* Öldürülen gazetecilerin 55’i erkek, 10’u kadın.
* Öldürülen gazetecilerin 39’u özellikle hedef alındı, 16’sı haber yaparken öldürüldü. Bunların 58’i ulusal yedisi yabancı gazeteciydi ve öldürülenlerin 35’i çatışma alanlarında hayatını kaybetti.
* Son 15 yılda bin 35 gazeteci öldürüldü. Bunların 12’si Suriye’de, 11’i Meksika’da, 9’u Afganistan’da, 8’i Irak’ta ve 4’ü Filipinler’de öldürüldü.
En az gazetecinin öldürüldüğü yıl
* 2017 yılı son 14 yılda en az gazetecinin öldürüldüğü yıl oldu. Bu konuyla ilgili RSF raporunda “Bu düşüşün sebebi gazetecilerin güvenliği açısından uluslararası STK’ların yürüttüğü kampanyalar, gazetecilere yönelik artan güvenlik eğitimleri, serbest çalışan gazetecilere verilen statüler ve 2015 yılında büyük medya kuruluşlarının oluşturduğu Güvenlik Kültürü İttifakı’nın (A Culture of Safety – ACOS) çıktıları etkili oldu” değerlendirmesi yer aldı.
Tutuklanan gazeteciler
* Tutuklanan gazeteciler konusunda Türkiye ilk beş ülkede yer aldı. Raporda Çin 52, Türkiye 43, Suriye 24, İran 23 ve Vietnam 19 gazeteciyle en çok gazetecinin hapsedildiği ülkeler.
* Raporda Türkiye için “Türkiye gazeteciler için en dünyanın en büyük hapishanesi olmayı sürdürüyor” tespiti yer aldı.
Deniz Yücel “örnek olsun” diye tutuklu
* Rapor özellikle bazı gazetecilerin yaptıkları işlerden dolayı değil ama otoriteryen rejimlerin gazetecilere yönelik bir mesaj verme isteği, bir örnek oluşturmak amacıyla öldürüldüğünü vurguladı. Bunlar arasında Türkiye’de tutuklu bulunan Die Welt muhabiri Deniz Yücel’i de sayan RSF, raporunda “Şubat 2017’den beri tutuklu olan Deniz Yücel, kendisinin sorumlu olmadığı bir çatışmanın kurbanı” ifadelerini kullandı.
* Raporda 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL ile "hukuk devleti ilkeleri yerine keyfi kararların geçerli olduğu” ifadesine yer verildi. Hükümeti eleştirmenin veya bazı hassas kaynaklarla bağlantı kurmanın teröre destek suçlamasıyla gazetecilerin tutuklanması için yeterli sayıldığı ifade edildi. Türkiye'de gazetecilerin sistematik olarak uzun bir süre boyunca tutuklu kaldığına ve böylelikle mahkeme kararı olmaksızın cezalandırıldığını belirten raporda, darbe girişiminin ardından tutuklanan gazetecilerin yaklaşık bir buçuk yıldır cezaevinde bulunduğuna dikkat çekildi.
Rehin alma
* Raporda 44 profesyonel gazetecinin, 7 yurttaş gazetecisinin ve 3 medya çalışanının rehin alındığı raporlandı.
* Rehin alınan gazetecilerin yüzde 98’i erkek, yüzde ikisi kadın, yüzde 85’i ulusal, yüzde 15’i yabancı gazeteci.
* Gazetecilerin 29’u Suriye’de, 12’si Yemen’de, 11’i Irak’ta ve 2’si Ukrayna’da rehin alındı.
* Raporda “Orta Doğu gazeteciler açısından en tehlikeli bölge olmaya devam ediyor” değerlendirmesine yer verildi.
* Raporda “Suriye ve Irak’ta 40 gazeteci IŞİD ve El Nusra gibi radikal İslamcı grupların elinde tutulmaya devam ediyor” dendi.
* Rehin alan gruplar İslam Devleti (22), Hutular (11), El Nusra ve El Kaide gibi yerel gruplar.
Kayıp gazeteciler
Raporda kayıp gazeteciler şöyle sıralandı:
* 7 Ocak’tan beri kayıp olan Pakistan’da kayıp olan Samar Abbas,
* 10 Ekim’den beri Bangladeş’te kayıp olan Utpal Das.
Raporu bu bağlantıdan ayrıntılı olarak değerlendirebilirsiniz. (EA)