Bu sıralamayı yapmak için RSF, gazeteci, araştırmacı, hukukçu ve insan hakları savunucularından ele aldığı ülkede basın özgürlüğünün durumunu değerlendirmek amacıyla hazırlanan 50 soruluk bir kitapçığı cevaplandırmalarını istedi. 2002de yayımlanan ilk Basın Özgürlüğü sıralamasında 139 ülke yer alıyorken bu yılki sıralamada 166 ülke temsil ediliyor. Diğer ülkelere ise güvenilir bilgi yoksunluğundan yer verilmedi.
Geçtiğimiz yıl Türkiye 139 ülke içerisinde 99. sırada bulunurken, bu yıl 166 ülke içerisinde basın özgürlüğünün durumu açısından Katar ile eşit puan (35.00 puan) fakat onun ardından 116. sırada yer alıyor. RSF Sıralamasına göre, basın özgürlüğü durumunun en iyi olduğu ülke Finlandiya. Aynı puana (0.50) sahip İzlanda, Norveç ve Hollanda sıralamada bu ülkeyi takip ediyorlar.
4.17 puanla Fransa sıralamada 26. sırada, İngiltere 27, Portekiz ise 28. sırada bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), kendi topraklarında basın özgürlüğüne saygı açısından 31. sırada yer alırken, Irakta bu açıdan 135. oldu. Aynı şekilde, İsrail kendi topraklarında basın özgürlüğünde 44. sırada yer almasına karşın işgal altındaki topraklarda 146. oldu. İsrail ordusunun İşgal altındaki topraklarda basına karşı sürekli insan hakları ihlalleri işlemesi, ABDnin ise, Irakta birçok gazetecinin ölümünde sorumluluğu bulunması, ifade özgürlüğüne olan bağlılıklarını sürekli ifade eden iki ulus bakımından kabul edilemez eylemlerdir.
Asya, basında en vahim kıta
Geçen yılki ilk sıralamada olduğu gibi, Asya basın özgürlüğü durumunun en vahim olduğu kıta. Asyada bulunan 10 ülkeden 8i sıralamanın en gerisinde yer alıyor. Bu ülkelerden Kuzey Kore, Miyanmar, Laos, Çin, İran, Vietnam, Türkmenistan ve Butanda ya basın özgürlüğünden söz edilmiyor ya da bu özgürlük yetkililerce her gün ihlal ediliyor. Gazeteciler bu ülkelerde, özgürlüksüz ve güvensiz bir ortamda, son derece zor koşullar altında çalışıyorlar. Basın çalışanları, Miyanmar, Çin veya İran gibi ülkelerde demir parmaklıklar arkasında bulunuyorlar.
165. olan Küba, Dünya Basın Özgürlüğü Sıralamasında sondan bir önceki ülke durumunda. 2003 İlkbaharında 26 bağımsız gazeteci tutuklanarak 14 ile 27 yıl arasında hapis cezasına mahkum edildiler. Küba bu nedenle, gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi durumunu aldı. Tutuklanan söz konusu gazeteciler, emperyalist ülke çıkarına hizmet eden yazıları ülke dışında yayımlamakla suçlanıyorlar.
162. sırada yer alan Eritre, Afrika kıtasında basının durumunun en kötü olduğu bir ülke. Bu ülkede, özgür basının faaliyet göstermesi yasak olduğu gibi 14 gazeteci açıklanmayan yerlerde tutuklu bulunuyor.
Özgürlük zengin ülkelerin tekelinde değil
Basın özgürlüğüne saygı zengin ülkelerin işidir diye bir şey yok. 2002deki tablonun da gösterdiği gibi, basın özgürlüğüne saygı sadece bir devletin ekonomik gelişimiyle alakalı bir durum değil. Dünyanın en yoksul ülkelerinden Benin 29., Timor-Leste 30., Madagaskar ise 46. sırada yer alıyorlar. Aksine, 117. sırada yer alan Bahreyn veya 144. sırada yer alan Singapur ise; basın özgürlüğüne en az saygı gösteren 50 ülke arasında yer buldu.
Arap dünyasında genel gerileme
Irak savaşının, Arap rejimlerinde basına karşı baskının artmasında etkisi büyük. İmajlarını koruma derdinde olan bu devletler, savaş karşıtı kamuoyları karşısında basını sıkı denetime tabi tutarak, gazeteciler üzerinde kurdukları baskı ile onları oto-sansüre ittiler.
Geçen yılki sıralamada Arap dünyasında ifade özgürlüğüne saygıda lider konumdaki Lübnan bu yıl 106. sırada yer aldı. Lübnan, sansür, keyfi davalar ve Futur TVye yönelik saldırı nedeniyle, yerini 102. sırada yer alan Kuveyte kaptırdı. Sıralamada Suudi Arabistan 156., Suriye 155., Libya 153. ve Umman 152. yer aldılar. Bu ülkeler, özgür ve bağımsız bir basının hüküm sürmesini engellemek için ellinde geleni yapıyorlar.
Sıralamada 131. sırada yer alan Fasta, Temmuz 1999da 4. Muhammetin Kral olmasıyla umut ettiklerini bulamadı. Bu ülkede bağımsız gazeteler sürekli bir baskı altında tutuluyorlar. İki haftalık gazetenin müdürlüğünü yapan Ali Lmrabet, Haziran 2003te Kralın şahsına saldırı iddiasıyla üç yıl hapse mahkum oldu. Gazeteci, bir dizi yazı ve karikatürle bu ülke tabu olan konulara değinmişti.
ABde durum iyi, İtalya ve İspanya hariç
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, 53. sırada yer alan İtalya genelde sıralamada iyi yerlerde bulunan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içerisinde basın özgürlüğü durumunun en kötü olduğu ülkelerden.
Aynı zamanda yürütmenin başı olan ve de bir medya imparatorluğunun da sahibi olan Silvio Berlusconinin çıkar çatışmaları çözülemedi. Ayrıca, tam da Berlusconinin çıkarlarına hizmet eden ve radyo televizyon sisteminin reforme edilmesini amaçlayan bir yasa tasarısı bu ülkede çoğulcu haberciliği daha da tehdit edecek nitelikte.
Sıralamada 42. olan İspanyanın kötü yeri, Bask ülkesinde gazetecilerin karşılaştıkları zorluklarla bağımsız düşünülemez.
Terör örgütü ETA, var olan durumu kendi bakış açısıyla değerlendirmeyen basını hedef alacağına dair daha önce yaptığı tehditleri artırdı. Ayrıca, terörizmle mücadelenin basın özgürlüğü üzerinde etkileri olduğunu söylemek gerekiyor. Buna, yöneticileri ETA ile ilişkileri olduğu iddiasıyla Baskta yayımlanan Egunkaria gazetesinin önlem olarak kapatılması örnek olarak verilebilir.
İftira, haber kaynağının gizliliği ve tekrarlanan keyfi gözaltılar vb uygulamalar nedeniyle Fransa, sıralamada 26. sırada yer aldı.
Eski SSCB daima geriden geliyor
148. sırada yer alan Rusya, 132. sırada yer alan Ukrayna ve 151. sırada yer alan Beyaz Rusyada durum kaygı verici. Rusyada gerçek bir bağımsız basından söz edilebilirse de, Çeçenistandaki savaşla ilgili haberlere getirilen sansür, gazetecilerin öldürülmesi ve son olarak da AFPnin İnguş Cumhuriyeti muhabirinin kaçırılması bu ülkenin kötü durumunu teyit ediyor. Rusya, gazetecilerin en çok öldürüldükleri ülkeler arasında bulunuyor.
Orta Asyada ve özellikle Türkmenistan ve Özbekistanda hükümetler basına nefes aldırmıyorlar. Türkmenistan sıralamada 158., Özbekistan ise 154. sırada yer alıyor. Bu ülkelerde yetkililere hiçbir eleştiriye tolerans gösterilmiyor.
Özel kişilerin saldırıları arttı
Hükümetleri demokratik bir şekilde iş başına gelen, özgür ve bağımsız bir basını bulunan bir çok ülke yine de sıralamada kötü bir yerde bulunuyor.
Buna 143. sırada yer alan Bangladeş, 147. sırada yer alan Kolombiya ya da 118. sırada yer alan Filipinler örnek gösterilebilir. Bu ülkelerin sorun, basının sadece devletten değil, siyasi parti, mafya grupları veya gerillalar gibi özel şahısların hedefi olmasındandır.
Bir başka bir örnek olarak; 150. sırada yer alan Nepalde, basın bir yandan güvenlik kuvvetlerinin diğer yandan da isyancıların çapraz ateşinde kalıyor. Bu nedenle oto-sansür geliştiren basın da, yolsuzluk, siyasi-örgütlü suç veya dinler arası şiddet gibi konuları ele almaya cesaret edemiyor. Bu durum karşısında hükümetler çoğu kez hiçbir önlem almıyor.
Afrikada haber savaş kurbanı
Afrika kıtasında, savaşlar ve önemli siyasi krizlerin basın özgürlüğü üzerinde kaçınılmaz olarak etkisi görülüyor. Bu nedenle, Fildişi Sahili, Liberya ve Gine-Bissau, geçtiğimiz yılki sıralamaya göre en fazla geriye giden ülkeler arasında yer alıyor. Fildişi Sahili 137., Liberya 132., Gine-Bissau 118. sırada yer alıyorlar.
İlk iki örnekte, yerli ve yabancı gazeteciler savaşan tarafların saldırılarına uğrarken, Gine-Bissauda, askerler yayın kuruluşu kapattılar. (EÖ/BB)