Romanyada Telefon Dinleme Skandala Dönüştü

26 Ocak'ta Mediafax Ajansı'na yaptığı açıklamada dinlemeyi kabul eden SRI Müdürü Radu Timofte, telefonu dinlenen yabancı gazetecilerin kimliklerini ve çalıştıkları kurumların isimlerini açıklamadı.

İstihbarat görevlilerinin gazetecilerin işine karışmasını kaygıyla izlediğini açıklayan uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, yeni Adalet Bakanı Monica Macovei'ye gönderdiği mektupta, basının haber kaynağının tehdit edildiğini, bunun istisna tanımayan bir hak olduğunu bildirdi.

RSF : Gizlilik kültürünü terk edin

Romanya yetkililerinden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesine saygı göstermelerini isteyen RSF, telefon dinlemede şeffaflık göstermeleri ve eski çağdan kalma gizlilik kültürünü terk etmelerini istedi.

Olay, bundan iki gün önce Budapeşte'de yayımlanan Ziua gazetesinde, İçişleri Bakanlığı İstihbarat Şube müdürü Virgil Ardelean'ın imzasını taşıyan ve "Mediafax ve AM Press medya Ajanslarının dinlemeye alınması imkanları"nı soran Ekim 2003 tarihli bir belgenin yayımlanmasıyla birlikte ortaya çıktı.

Yolsuzlukla Mücadele Savcılığı'na gönderilmek üzere yazılan belge ile ilgili Ardelean, belgenin "İki medya kuruluşu içerisinde görev yapan ve yasanın yetkili kılmadığı kişilere bilgi aktaran" üst düzey bir polisle ilgili bazı bilgileri doğrulama ihtiyacı duyduğu için gönderildiğini açıkladı.

24 Ocak'ta bir açıklama yapan Romanya İçişleri Bakanlığı, belgenin gerçek olduğunu kabul etmekle birlikte "sonuç itibariyle ne Mediafax, ne AM Press, ne de başka bir ajansın dinlenmediğini" duyurdu.

Basın örgütleri soruşturma istedi

Ülkede geniş tepki yaratan bu açıklamanın ardından Media Monitoring Agency gibi basın özgürlüğü örgütleri ve parlamenterler, Ardelean'ın sözlerini kabul etmediklerini belirterek soruşturma açılmasını talep ettiler. İçişleri Bakanı Vasile Blaga ise 25 Ocak'ta, yasaya aykırı davrandığının ortaya çıkması halinde Ardelean'ı azledeceğini açıkladı.

Buna karşılık, SRI Müdürü Timofte, dinlenen yabancı gazetecilerin çalıştıkları yayın kuruluşlarını isim vermeden "karanlık dergiler" olarak nitelendirdi. Gazeteciler, yabancı gizli istihbarat servisleriyle işbirliği yapmakla suçlanıyorlar.

Çavuşesku Rejimi'nde faaliyet gösteren ve medyayı sıklıkla izleyen Securitate'nin 1990'da yerine geçen SRI, kurulduğundan bu yana ilk kez böyle bir suçlama ile karşı karşıya bulunuyor. Komünist rejimde ise, 22 milyonluk nüfusun 700 bininin dinlemeye alındığı tahmin ediliyor. (EÖ/YS)