bianet, Anadolu topraklarında yaşayan halkların çorba tariflerini derliyor.
Annemden dinlediğim Romanların Kıtlık Çorbası tarifi, o dönem benim gibi Kadıköy'de çiçeklik değil de sepet örüp satanlardan kalmış bir hikayeye dayanıyor.
Bu çorbanın hikayesi yüz yıl öncesine dayanıyor. Beş altı çocuklu bir kadının eşi başka bir yerde çalışmak için eşini terk ediyor. Bir orman kıyısında çadırda yaşayan aile sepet örüp satarak geçimini sağlıyor. Kadın sepetlerini alıp satmak için şehre iniyor. Fakat bir tane bile satamıyor ve çadıra eli boş dönüyor.
Döndüğünde çocuklarının karnını nasıl doyuracağını kara kara düşünürken çadırda bulduğu biraz toz biberi, çok az un ve çok az katı yağı bir tencereye koyuyor. Sonra dereden bir kapla su getiriyor malzemelerin içine ekliyor. Etrafta bulduğu çalı çırpıyı da toplayıp ateş yakıyor, tencereyi de ateşin üstüne koyup çorbayı pişiriyor. Bu çorbayı Romanlar evlerde çok fazla yapmasa da özellikle yeni yıl için ormana kotina çiçeği toplamaya gidenler kurdukları çadırlarda pişirmeye devam ediyorlar.
Malzemeler:
4 çorba kaşığı un
1 çay bardağı sıvı yağ
3 su bardağı soğuk su
1 yumurta sarısı
Kırmızı toz biber, nane ve 1 litre su
Yapılışı: Tozbiberi, nane, sıvı yağ ile tencerede kızdırılır. İçine bir litre su konulur ve kaynamaya bırakılır. Yine başka bir kapta üç su bardağı suda un ve yumurta sarısı çırpılır. Kaynamakta olan tencereye dökülür. Kaynayıncaya kadar karıştırılır ve tuzu ilave edildikten sonra indirilip servis edilir. (NB/NV)