Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) açıkladığı rapor ve mahallelinin verdiği itiraz dilekçesini vekil avukat Hilal Küey'e sorduk.
Projenin iptali için açtıkları davada projenin durdurulmasını talep ettiklerini söyleyen Küey bianet'e şöyle konuştu:
“Bölge İdare Mahkemesi bu talebi reddetti. Hukuki süreçte reddin bize tebliğ edilmesinin ardından yedi günlük sürede bölge idare mahkemesine gitme hakkı veriliyor. Biz de onu kullandık.”
Yıkımlar sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor
Geçen hafta açıklanan UNESCO raporunun Sulukule ve tarihi yarım ada ile ilgili kısmını da dilekçelerine eklediklerini belirten Küey "İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Kurulunun Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığının isteği üzerine oluşturduğu komisyonun 11 Haziran tarihli ön raporunda yıkımların oluşturduğu hak ihlallerinin olduğunu" söyledi.
Temiz içme suyu sıkıntısı, yaşamak için gerekli kanalizasyon, elektrik, su gibi hizmetlerin aksaması, bu aksaklıklarla birlikte meydana gelen sağlık sorunları ve bu sorunlara müdahalenin yetersizliği bu raporda özellikle vurgulanıyor diyen Küey "Bu sıkıntı yaratan durumların mahalleliyi olumsuz etkilediğini ve insanların psikolojik olarak da yıprandıklarını” söylüyor.
Mahallelinin istekleri yok sayılamaz
Valilik raporunun da mahalledeki gergin havayı ve yıkımların sosyal hayata olan olumsuz etkilerinden bahsettiğini söyleyen Küey’e göre “Bu proje, somut olmayan kültürel miras sözleşmeleri ve Viyana Memorandumu’ndan hareketle orada yaşayan halkın yaşantısını ve isteklerine dikkate alarak yürütülmeli.”
Şu anda yürütülen projenin bu sözleşmelere aykırı bir şekilde sürdürüldüğünün altını çizen Küey mahallelinin yıllardır avlulu, iki katlı evlerde yaşadığını, onları apartmanlara taşınmaya zorlamanın bu anlaşmalara ve insan haklarına ters bir davranış olduğu görüşünde.
Projedeki sakıncalı kısımlar ortaya çıktı
Dilekçenin sürece nasıl bir etkisi olacağını soruduğumuz Küey şunları söyledi:
“Bölge idare mahkemesi taleplerimizi kabul ederse bu proje dava sonuçlanana kadar duracak. Fatih Belediyesi bu projeye dayanarak herhangi bir işlem yapamayacak. Ya da talebimiz kabul edilmeyecek ve proje sürecek.”
Her iki durumda da sürecin lehlerine olduğunu söyleyen Küey sözlerini şöyle sürdürdü:
“Proje devam edecek dahi olsa bazı sakıncaları olduğu UNESCO raporuyla ortaya çıktı.Bu rapor İstanbul’un tarihi yarım adasıyla ilgili olarak belediyeye 2009 Şubat’ına kadar süre verildi Kadir Topbaş’ın bu uyarıyı dikkate aldığını yaptığı açıklamalardan anlıyoruz.”
"Mahalleli 'Sulukule'da asla bir şey yapılmasın' demiyor"
Sulukulelilerin “Mahallede asla bir şey yapılmasın” demedikelrini söyleyen Küey mahallelinin tek derdinin “Projenin, yaşamlarının ve taleplerinin dikkate alınarak sürdürülmesi olduğunu” söyledi.
Topbaş’ın geçen hafta yaptığı basın açıklamasında “Tek göz odada sekiz kişi kalıyor, nüfus çok fazla” dediğini hatırlatan Küey bunu bizlerin değil, Romanların tartışması gerektiğini belirtti. Ve ekledi:
“Sulukuleliler Taşoluk’a gitmek yerine mahallede bir odada kalabalıkla ve dayanışmayla yaşamak istiyorlarsa bu isteği yok sayma hakkımız yok.”(BÇ'EZÖ)