Avrupa Roman Bilgi Ofisi ( The European Roma Information Office-ERIO) ile Sulukule Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği tarafından "Romanların Türkiye'de Eğitime Erişimleri" başlıklı konferans bu sabah (8 Şubat) başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik "Türkiye'de diğer ülkelere kıyasla eğitime aktarılan bütçe belli. Özellikle okula başlama konusunda sorunlar yaşanıyor. Romanların eğitim alanında karşılaştıkları sorunlar diğer çocuklardan farklı olmamakla birlikte özel sorunları olduğunu da biliyoruz" dedi.
"Avrupa'da Romanların Eğitimi Önündeki Engeller-Eğitime Entegrasyonda İyi Örnekler" konulu ilk panelin konuşmacıları Roman Eğitim Vakfı'ndan Rumyan Russinov ile Avrupa Roman Enformasyon Ofisi Direktörü Ivan Ivanov'du.
Russinov: Romanlar eğitime katılmak istiyorlar
Russinov'a göre Romanların eğitime ulaşmalarının önündeki ilk engel önyargılar: "Önyargılar Romanların 'marjinal' olduğuna dayanıyor. 'Hiç değilse okuma yazma öğrensin, yeter' deniyor. Ana akım eğitimin içinde yer alamıyorlar."
Russinov öncelikle Romanların anaakım eğitime katılmak için çok istekli olduklarının ve potansiyel taşıdıklarının, Roman olmayan çocuklardan herhangi bir eksiklik taşımadıklarının bilinmesi gerektiğini kaydetti.
"Üniversite konusu daha sorunlu. Çünkü toplum eğitimli Romanları 'Romanlar yoksuldur, cahildir' klişesiyle Roman kimliğinden sıyırarak kabulleniyor. Romanlarsa eğitim seviyeleri yükseldikçe kimliklerini gizliyorlar.Bunu beş günde değiştirmek mümkün değil, ama bir yerden başlamalı."
Russinov özel olarak üniversiteye girmeye aday olan öğrencilere hazırlık eğitimi, üniversitedeki öğrencilere burs ve sonrasında da kariyer danışmanlığı verdiklerini aktardı.
Ivanov: Eğitim aldıkça kimliğini gizlemesi ayrımcılığın kanıtıdır
Ivanov yüzyıllardır Romanlara ev sahipliği yapan Türkiye'de yaklaşık 40'a yakın etnik kimlik olduğunu ve hemen hepsinin yasama, yürütme organlarında temsiliyetinin olduğunu ancak Romanların olmadığını söyledi.
"Çünkü yüksek eğitimli, avukat, doktor ya da bu tarz bir meslek edinmiş Romanlar kimliklerini gizliyor. Halbuki eğlence sektöründe, dans ederken, şarkı söylerken gizlemek ihtiyacı hissetmiyorlar. Bu Romanlara yönelik ayrımcılık olduğunun kanıtıdır."
Müziğin bu toplumun vazgeçilmez parçası olduğunu söyleyen Ivanov, Roman çocukların önünde onları eğitime özendirecek iyi eğitimli Roman yetişkinlerin olmasının önemine değindi.
Roman çocuklarının "zihinsel engelli" çocuk statüsünde değerlendirilip ancak özel okullara yönlendirilmesinin, onları damgalamak ve yoksulluğa zorlamak olduğunu söyledi.
Romanlara danışılmadan yapılan, boşa giden projeler
Etkili politikaların güçlü kaynak ve fonlarla olabileceğine değinen Ivanov, bazı hükümet programlarının, nasıl yanlış projelere imza attığına örnek verdi:
"Roman çocuklara ellerini yıkamalarını öğretmeyi amaçlayan bir proje vardı. Ancak bunu başka topluluklar için düşünmemek, Romanların temiz olmadığına inanmak ve ayrımcılık yapmaktır. Projede elini yıkamayı öğrenen çocuk eve geldiğinde su ya da temizlik maddesine ulaşamıyorsa boşa harcanmış bir projedir."
Ivanov'a göre bu tarz projeler Romanlara danışılmadan yapılmamalı. Bütün bu projelerin etkili köprüler kurmak gerektiğine işaret ettiğini düşünen Ivanov "yemeğini yemezsen seni Çingeneye veririm" gibi bir yaklaşımın ya da yanındaki Roman arkadaşı hakkında bilgi sahibi olmayan çocuğun önyargılı yetiştiğine, aileye ve öğretmene büyük iş düştüğüne dikkat çekti. (EZÖ/TK)