Hükümetin Romanların sorunlarına dair çözüm önerilerinin açıklanacağı Trakya Buluşması için Edirne’deydik.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer özür dilenmesi gereken varsa, benim Roman vatandaşlarımdır ve ben onlardan bu devlet adına özür diliyorum'' diyerek başlatmıştı üç sene önce Roman Açılımı’nı.
Aradan geçen sürede, özellikle kentsel dönüşüm uygulamalarında mağdur olan Romanların istihdamında da ciddi ilerlemeler sağlanamadı.
Daha geçtiğimiz aylarda, Bursa’da Romanlara karşı iki linç girişimi yaşandı, bir okulda Roman öğrenciler arka sıralara oturtuldu ve Bursa valiliği Romanları "hırsızlık, yankesicilik" yapan bir topluluk olarak tanımladı.
Tüm bunlar yaşanırken Roman Açılımı, demokratikleşme paketinde yeniden gündeme geldi. Erdoğan, pakette Roman Dili ve Kültürü Enstitüsü kurulacağını ve Romanlara TOKİ evleri yapıldığını açıkladı.
Heyeti karşılayan Şerafettin
"Roman paketi açıklanacak" denerek Mimar Sinan Spor Salonu’nda yapılan bugünkü buluşmada, izleyicileri Romanlardan oluşan bir Mehter takımı, Bakanları ise öğrencilerden oluşan bir ritm grubu karşıladı.
Heyeti şen şakrak bir müzikle karşılayan grubun lideri, davul çalan Şerafettin, bu yıl sanat lisesine maddi nedenlerden ötürü yazılamadı. Müziğe düğün, derneklerde devam edecek. Babası, “Bu çocukların enstrüman alacak paraları yok, okula nasıl gitsinler. Konservatuar eğitimleri için desteklenmeliler” diyor.
Buluşmada konser veren Hüsnü Şenlendirici de “Romanların olduğu şehirlerde konservatuar ve müzik okulları açılmalı" talebini dile getirdi.
Trakya'nın Çanakkale, Edirne, Tekirdağ, Kırklareli gibi şehirlerinden gelen Romanlara girişte Türk bayrakları dağıtılarak sık sık sahneden “bayrakları görelim” telkininde bulunuldu.
"Artık kahvelere giriyoruz"
Önce salonun taleplerini dinledik.
Açılım sayesinde AKP hükümeti ile Romanların görünür olması büyük bir memnunluk sebebi: “En azından artık kahvelere girebiliyoruz. Mecliste adımız anılıyor”.
Ancak bunun dışında açılımın yaşamlarına barınma ve istihdam alanında somut bir yansıması olmamasından şikayetçiler. Görünür olmaları da ayrımcılığı azaltmamış.
"Roman çocuğa dokunturmazsan..."
Lüleburgaz'dan gelen bir erkek bunu şöyle açıkladı:
“Çocuğun üstünü pislettiğinde 'çingene gibi olmuşsun' dersen, okulda çocuklar sıra olurken Roman çocuğuna dokundurtmazsan bu ayrımcılık kuşaklar boyu böyle devam eder.”
Mesela kızının kamu yönetimini bitirdiğini ancak eş dost yardımıyla ancak sekreter olabildiğinden şikayetçi. Şarköylü bir erkek, "Bize güvenmiyorlar. Artık bundan kurtulmak istiyoruz. Onlar bize güvensin, biz de kendimize güvenelim" derken, başka bir kadın "Çocuklarımız günün şartlarına göre giyiniyor ama yine de olmuyor" diyerek açıkladı uğradıkları ayrımcılığı.
Kurs var, iş yok
Eşiyle birlikte Halk Eğitim Merkezinden birçok meslek edindirme kursundan sertifika belgesi aldıklarını söyelen bir kişi iş olmadığı için bu belgelerin bir işe yaramadığını söylüyor. Bu yaygın durum aslında diplomalı işsize atfen belgeli Roman olarak tarif ediliyor.
İstihdam sorunu özellikle "Gençler aylak aylak geziyor" cümlesinde kendini buluyor. Fabrikalara "Roman" olmadıkları için alınmadıklarını söyleyen çok. Bir genç "İŞKUR'a gittim, AKP'ye gittim, daha ne yapayım" diyor.
"Fırına işe almazlar, insanlar ekmek almaz diye. Kahveye işe almazlar, insanlar çay içmez diye. Bu beyinler değişmeden iş bulamayız."
İş olmadan TOKİ ödenemez
İğneada’dan gelenler, hazineye ait tapusuz topraklarından kovulmak istenmelerinden şikayetçi.
Karaağaçtan gelen kadınlar, tek geçim kaynaklarının evlere temizliğe gitmek olduğunu ancak “sigorta” zorunluluğu nedeniyle bu imkanı da kaybetmekten yakındı.
Barınma sorununa getirilen TOKİ çözümü için herkes, istihdam olmadan günde 10 lira kazançla kredileri ödeyemeyeceğini söylüyor.
Talepler
Salondaki bu talepleri, sahnede üç roman derneğinin temsilcileri de yineledi. İçlerinden Edirne Roman Derneği (EDROM) Proje Koordinatörü Figen Kelemer, ki buluşmaya katılan onlarca dernek başkanı arasındaki tek kadındı.
Konuşmasında, Erdoğan’ın 2010’da Romanların yaşadığı ayrımcılık nedeniyle onlardan özür dilemesinin önemine dikkat çekti ve net talepleri dile getirdi.
"Romanlara karşı ayrımcılığa karşı nefret suçu yasası, eğitim, barınma ve istihdamın bir bütün olarak ele alınmalı, öğretmenlere farkındalık eğitimi verilmeli, kentsel dönüşüm, yerinde odaklı yapılmalı, çocuk yaşta evlendirme ve çocuk işçiliğinin önüne geçilmeli, her Roman merkezine bir etüt merkezi açılmalı, göçebe işçilerin çocuklarına gezici eğitim verilmeli."
"Romanı işe almayana ceza"
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, taleplerden biri olan Roman kadınlara hamilelik döneminde koç ebe sistemi getirileceğini açıkladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, çocuk gelinler sorununa dikkat çekerek nikahın kadınlar için hukuki gücünden bahsetti.
Roman Enstitüsü Edirne'de
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bugüne kadar 20 ilde 13 bin 816 TOKİ evinin Romanlara teslim edildiğini toplamda bu sayının 78 bine çıkacağını belirtti.
"Herhangi bir iş yeri sizi Romanım diye işe almazsa 1 yıldan 3 yıla kadar ceza alacak. Yaşam tarzına dair ayrımcılık varsa 1 yıldan 3 yıla kadar ceza alacak. Nefret suçu hukuka girdi, ırkçılığa karşı ağırlaştırılmış cezalar var. Roman Dil ve Kültür Enstitüsü Edirne'de kurulacak."
TOKİ ile ilgili rakamlar ve istihdamda ayrımcılığa karşı ceza gelmesi dışında, enstitü açılacağı zaten biliniyordu, diğer maddeler de nefret yasası kapsamında az çok bilinen maddelerdi. Romanlar, "paket açıklanacak" dendiği için daha büyük bir beklenti içine girmişti. Bunun karşılandığını söylemek zor.
TOKİ 5. katta at besleyen var
EDROM'dan Figen Kelemer, hükümetin 2010’dan beri söylediklerini tekrar ettiğini artık somut adımlar görmek istediklerini söyledi.
Romanların ekonomik durumu iyi olan küçük bir kısmının TOKİ istediğini ancak geri kalanı için TOKİ evlerinde büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çekti.
“Eve taşınıyorlar ancak elektrik ve su bağlatamadıkları için mumla yaşıyorlar. 5. Katta at besleyen aileler gördük. Çünkü tek geçim kaynakları at arabacılığı ile hurdacılık yapmak, siz bu evlerde ahır yapmazsanız hayvanı koyacak başka bir yer bulamaz. Müzisyenlik yapanlar provayı apartman dairesinde yapamıyor. Yani yaşam koşulları düşünülmeden TOKİ evlerine yerleşmeleri sorunlar yaratıyor. Üstelik borçlarını da istihdam yaratılmadığı için ödeyemiyorlar."
Bütün Roman buluşmalarında olduğu gibi yine müzik vardı. Balık Aynan, Hüsnü Şenlendirici ve birkaç grup daha sahne aldı. Ara sıra "Tayyip Baba" sloganı atılan salondaki coşku, müzikle yükselse de bakanların açıklamalarına hissedilir bir tezahürat olmadı. En çok alkışı "Roman olduğunuz için işe alınmazsanız 1 yıldan 3 yıla cezası var" cümlesi aldı. (NV)