Sıfır Ayrımcılık Derneği, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla "Pandemide Roman Çocukların Eğitime Erişimi" başlıklı rapor hazırladı.
Raporda eğitim hakkı ile ilişkisi en kısıtlı gruplar arasında, yoksul çocuklar, kız çocukları, anadili Türkçe olmayan çocuklar, kırsal alanda yaşayan çocuklar, engelli çocuklar, öğrenme güçlüğü olan çocuklar, zorunlu ya da mevsimlik göç deneyiminden etkilenen çocuklar, göçer veya yarı-göçer çocuklar, LGBTİ+ çocuklar, çalışan ve yerinden edilmiş olan risk altındaki çocuklar ve Roman çocukları yer aldı.
Roman Diyalog Ağı'nın desteğiyle Romanların en yoğun yaşadığı Balıkesir / Gömeç, Edirne, Antep, Hatay, Hatay / Kırıkhan, İzmir / Dikili, Samsun, Tekirdağ / Muratlı bölgelerinde 117 hane hanede yapılan araştırmanın sonucuna göre; uzaktan eğitim sürecinde Roman çocukların önemli bir bölümü eğitime erişemedi. Eğitime erişemeyen çocuklar çalışmak zorunda kaldı, kız çocukları ise evlendirildi.
Araştırmanın sonucunda ortaya çıkan veriler şöyle:
Balıkesir / Gömeç
Balıkesir’in Gömeç ilçesinde 14 hane halkı ile görüşme gerçekleştirilen görüşmede okula kayıtlı çocukların yüzde 65’ini kız çocuklar oluştururken yüzde 35’ini oğlan çocuklar oluşturuyor. Okula kayıtlı çocukların yüzde 71,4’ü ilkokul, yüzde 42,9’u ortaokul ve yüzde 7,1’i lise öğrencisi. Öğrencilerin yüzde 21,4’ü uzaktan eğitime hiçbir şekilde erişemezken geri kalanın kısıtlı bir şekilde eğitime erişmeye çalıştı.
Birden fazla öğrencinin bulunduğu hanelerde ise çocukların sırayla derslerine girdi. Görüşülen hanelerde yaşayan çocukların yüzde 21,4’ü uzaktan eğitim materyallerinin hiçbirine sahip değilken, yüzde 71,4’ü tablet ve internete sahip olduğunu söyledi.
Araştırmaya katılan hanelerin 28,5’i uzaktan eğitime erişim için fiziksel şartların uygun olmadığını belirtti. Bu kişilerin yüzde 50’si devlet tarafından sağlanan tablet ve internet gibi uzaktan erişim araçlarına yönelik yardıma eriştiklerini ifade etti. Görüşülen kişilerin yüzde 57,1’i uzaktan eğitimin çocukları için verimli olmadığını ifade ederken, yüzde 42,9’u kısmen verimli olduğunu belirtti.
Edirne
Edirne’de de 14 aile ile görüşme yapıldı. Ankete katılan hanelerden okula kayıtlı çocukların 53,8’i kız çocuğu oluştururken yüzde 46,15’i oğlan çocuklarından oluşuyor. Okula kayıtlı çocukların yüzde 57,1’i ilkokul, yüzde 42,9’u ortaokul öğrencisi.
Öğrencilerin yüzde 7,1’i uzaktan eğitime hiçbir şekilde erişemezken geri kalanın kısıtlı bir şekilde eğitime erişmeye çalıştığını söyledi. Görüşmelerde uzaktan eğitime erişim sağlayabilmek üzere çoğunlukla aynı sınıfa giden öğrencilerin bir araya gelerek tableti ya da bilgisayarı olan bir evde ders çalışmaya çalıştıkları ya da hane bireylerine ait cep telefonlarında bulunan sınırlı internet erişimi ile kısıtlı olarak ders yapabildikleri belirtti.
Uzaktan eğitime erişim materyallerinin hiçbirine sahip olmadığını belirten kişilerin sayısı yüzde 35’i oluştururken görüşülen kişilerin yüzde 50’si hane mensubu çocukların akıllı telefonlar ile eğitime erişmeye çalıştıklarını ifade etti.
Görüşülen kişilerin çoğunluğu tek odalı konutlarda yaşamlarını sürdürdüğünü, bu durum nedeniyle çocukların uzaktan eğitime erişimde uygun fiziksel koşullara sahip olmadıklarını söyledi. Bu kişilerin yüzde 21,4’ü devlet tarafından sağlanan tablet ve internet gibi uzaktan erişim araçlarına yönelik yardıma erişemediklerini, yüzde 78,6’sının ise kısmen faydalandıklarını belirtti.
Antep
Antep’te ilinde 11 hane ile görüşüldü. Okula kayıtlı çocukların yüzde 43,4’ünü kız çocuklar oluştururken yüzde 56,7’si oğlan çocukları oluşturuyor. Okula kayıtlı çocukların yüzde 90’ı ilkokul öğrencisi. Öğrencilerin yüzde 72’si uzaktan eğitim materyallerinin hiçbirine sahip değilken yüzde 9,1’i yalnızca hane bireylerine ait cep telefonlarında bulunan sınırlı internet ile erişim sağlamaya çalıştı.
Katılımcıların tamamı devlet tarafından sağlanan tablet ve internet gibi uzaktan eğitime erişim materyallerine yönelik yardımlara erişemediklerini ifade etti. Aileler ekonomik yoksulluklarının derinleşmesi nedeniyle çocukların da gelir getirici faaliyetlere yöneldikleri ve çocukların yüzde 54,6’sının eğitimden koptuğu belirtildi.
Hatay
Hatay’da 12 hane ile görüşüldü. Okul çağındaki çocukların yüzde 58,3’ünü kız çocukları, yüzde 41,7’sini oğlan çocukları oluşturuyor. Öğrencilerin 58,3’ü lise öğrencisi, öğrencilerin yüzde 33,3’ü uzaktan eğitime erişim araçlarından hiçbirine sahip değilken yüzde 41,7’si hane bireylerine ait cep telefonlarında bulunan sınırlı internet ile erişim sağlamaya çalıştı.
Katılımcıların yalnızca yüzde 33,4’ü çocuklarının ders çalışmak için uygun fiziksel koşullara sahip olduğunu belirtti. Ailelerin tamamı devlet tarafından sağlanan uzaktan eğitime erişim materyallerine yönelik yardımlara erişemediklerini söyledi. Katılımcıları yüzde 66,7’si uzaktan eğitimi verimsiz bulduklarını belirtirken, yüzde 33,3’ü kısmen verimli bulduklarını ifade etti.
Katılımcıların yüzde 8,3’ü COVID-19 salgınının ekonomik yoksulluklarını derinleştirdiğini ve bu durumun çocuklarının eğitimden koparak erken yaşta evlenmelerine neden olduğunu belirtti.
Hatay / Kırıkhan
Hatay Kırıkhan’da 27 hane halkı ile görüşüldü. Okula kayıtlı çocukların yüzde 74,1’i ilkokul öğrencisi, öğrencilerin yüzde 51,9’u uzaktan eğitime erişim materyallerinden hiçbirine sahip değilken yüzde 48,1’i televizyon aracılığı ile uzaktan eğitime erişmeye çalıştı.
Katılımcıların tamamı çocuklarının ders çalışabilmesi için uygun fiziksel koşullara sahip olmadıklarını belirtti. Katılımcıların uzaktan eğitimi verimsiz bulduklarını belirtirken devlet tarafından sağlanan uzaktan eğitime erişim materyallerine yönelik yardımlara da erişemediklerini söyledi.
Görüşmecilerin, yüzde 3,7’si COVID-19 salgını sürecinde çocuklarının eğitimden koptuğunu, geri kalanı ise eğitimden uzaklaştıklarını, bu duruma yönelik endişelerini ve çocuklarının gelecekleri konusunda ümitsizliğe kapıldıklarını ifade etti.
İzmir / Dikili
İzmir’in Dikili ilçesinde 9 aile ile görüşüldü. Okula kayıtlı çocukların yüzde 23,5’ini kız çocuklar oluştururken yüzde 76,5’ini oğlan çocuklar oluşturuyor. Okula kayıtlı çocukların yüzde 75’i ilkokul, yüzde 25’i ortaokul öğrencisi, öğrencilerin yüzde 75’i uzaktan eğitime hiçbir şekilde erişemedi.
Birden fazla öğrencinin yaşadığı hanelerde çocukların eğitime erişemediği belirtildi. Katılımcılar çocukların uzaktan eğitime erişebilmeleri için gerekli materyallere sahip olmamalarının yanı sıra tek odalı evlerde çocukların ders çalışabilmeleri için uygun fiziksel koşullara da sahip olmadıklarını ifade etti.
Katılımcıların tamamı devlet tarafından sağlanan uzaktan eğitime erişim materyallerine yönelik yardımlara erişemediklerini belirtti. Katılımcıların yüzde 87,5’i uzaktan eğitimi verimsiz bulurken, yüzde 12,5’i kısmen verimli bulduğunu ifade etti.
Katılımcılar çocuklarının uzaktan eğitime erişimden faydalanamamaları nedeniyle kendilerini yetersiz hissettiğini ve bu sürecin kendilerini olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Çocukların yüzde 62,5’inin COVID-19 salgını nedeniyle okula ara verdiği bildirilmiş, salgın sonlandığında okula döneceğini bildirenlerin oranı ise yüzde 50’dir. Katılımcılar uzaktan eğitim maliyetini yüksek ve ulaşılması zor bulduklarını, sürecin kendilerini olumsuz yönde etkilediğini ve yetersiz hissettiklerini vurguladı.
Samsun
Samsun'da 15 aile ile görüşme gerçekleştirildi. Okula kayıtlı çocukların yüzde 55’ini kız çocuklar oluştururken yüzde 45’ini erkek çocukları oluşturuyor.
Okula kayıtlı çocukların yüzde 80’i ilkokul, yüzde 20’si ortaokul öğrencisi. Öğrencilerin yüzde 33,3’ü uzaktan eğitim materyallerinden hiçbirine sahip değilken yüzde 40’ı hane bireylerine ait cep telefonlarında bulunan sınırlı internet ile erişim sağlamaya çalıştı.
Öğrencilerin yüzde 86,7’si uzaktan eğitim için uygun fiziksel koşullara sahip olmadığı belirtti. Katılımcıların tamamı devlet tarafından sağlanan tablet ve internet gibi uzaktan eğitime erişim materyallerine yönelik yardımlardan faydalanamadığını söyledi.
Katılımcıların yüzde 93,7’si uzaktan eğitimi verimsiz bulduğunu ifade etti. COVID-19 salgını nedeniyle okula gidemeyen çocukların salgının etkileri sona erdiğinde okula geri dönecekleri belirtilmiş olsa da, katılımcılar ifadelerinde uzaktan eğitime erişemeyen çocukların eğitimden geri kalmalarının endişe yarattığını söyledi. Ayrıca, katılımcılar uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutmadığını, çocuklarının ilgisini çekemediğini vurguladı.
Tekirdağ / Muratlı
Tekirdağ'ın Muratlı ilçesinde 15 aile ile görüşme gerçekleştirildi. Okul çağındaki çocukların yüzde 48’ini kız çocukları oluştururken yüzde 52’sini oğlan çocukları oluşturuyor.
Okula kayıtlı çocukların yüzde 73,3’ü ilkokul, yüzde 53,3’ü ortaokul ve yüzde 6,7’si lise öğrencisi, öğrencilerin yüzde 6,7’si uzaktan eğitime hiçbir şekilde erişemezken geri kalanın kısıtlı bir şekilde eğitime erişmeye çalıştı.
Katılımcıların yüzde 13,3’ünün uzaktan eğitime erişim materyallerinden hiçbirine sahip olmadığı, yüzde 73,3’ünün hane bireylerine ait cep telefonlarında bulunan sınırlı internet ile erişim sağlamaya çalıştı.
Birden fazla öğrencinin olduğu hanelerde öğrencilerden biri eğitime erişirken diğerinin erişemediği belirtti. Akıllı telefon aracılığıyla erişim sağlayan öğrencilerin neredeyse tamamının bakım verenlerin ev içinde olmasına bağlı olarak eğitime erişebildiklerini söyledi.
Katılımcılar çocukların uzaktan eğitime erişebilmeleri için gerekli materyallere sahip olmamalarının yanı sıra tek odalı evlerde çocukların ders çalışabilmeleri için uygun fiziksel koşullara da sahip olmadıklarını ifade etti.
Katılımcıların tamamı devlet tarafından sağlanan tablet ve internet gibi uzaktan eğitime erişim materyallerine yönelik yardımlara erişemediklerini belirtti.
Katılımcılar uzaktan eğitimin kendi çocukları için verimli olmadığını söyledi. Ayrıca katılımcıların neredeyse tamamı çocuklarının uzaktan eğitime erişememeleri nedeniyle kendilerini eksik hissettiğini, çocuklarına karşı yetersiz kaldıklarını hissettiklerini ifade etti.
Katılımcıların yüzde 13,4’ü çocuklarının uzaktan eğitime erişim materyallerine ulaşamama nedeniyle eğitimden ayrıldıklarını belirtti. COVID-19 salgınının getirdiği işsizlik ve artan yoksulluk nedeniyle çocukların da gelir getirici faaliyetlere yöneldikleri ve eğitimden koptuğu ifade edildi.
ÖNERİLER
Bu doğrultuda, COVID-19 salgını boyunca;
• Yoksul mahallerde yaşayan veya bu mahallerdeki okullara devam eden öğrencilerin mensup olduğu hanelere internet erişimli tabletler sağlanmalıdır.
• Kırtasiye malzemeleri eğitim uzaktan da olsa yüz yüze de olsa ihtiyaç duyulan malzemelerdir. Romanlar da dahil yoksul ve kırılgan gruplara mensup çocukların bu malzemelere erişimi kolaylaştırılmalıdır.
• EBA’nın yanı sıra, canlı sınıflara ve öğrencinin öğretmenleri ile etkileşime geçebileceği internet tabanlı iletişim platformlarına erişim ücretsiz olmalıdır.
• Belediyeler sorumluluk alanları içinde yer alan yoksul mahallelere öğrencilerin eğitimlerini destekleyecek internet tabanlı platformlara erişim için ücretsiz wifi hizmeti vermelidir.
• Canlı sınıf uygulamasının artırılması ve yaygınlaştırılması; öğretmenin her öğrenciyle etkin iletişime geçebilmesi için canlı sınıfların az sayıda öğrenci ile oluşturulması; sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin sisteme katılımlarını ve ilerlemelerini bire bir takip etmesi; kopmalar ve devamsızlıklar karşısında proaktif bir yaklaşım geliştirerek öğrenci ile telefon veya internet üzerinden iletişime geçerek motive etmesi önerilmektedir.
• Çocukların sağlıklı ve düzenli beslenmelerini sağlamak üzere çocuk odaklı erzak veya sıcak yemek yardımı yapılmalı; bu yardımlar planlanırken çocuğun günlük beslenme ihtiyaçları ve talepleri merkeze alınmalıdır.
COVID-19 salgını sona erdiğinde veya etkileri en aza indiğinde;
• EBA destek noktalarından faydalanamayan çocuklar için bu çocukların yaşadıkları mahallelerde toplum merkezleri açılmalıdır.
• COVID-19 pandemisi var olan yoksulluğu yalnızca görünür kılmış ve bu yoksulluk durumunun dayanılmaz hale gelmesine neden olmuştur. COVID-19 pandemisi öncesinde de halihazırda mevcut olan yoksulluk durumunu ortadan kaldırmak üzere
• Belediyelerde Romanlar da dahil yoksul ve kırılgan grupların kolaylıkla erişilebileceği birimler veya destek hatları kurulmalıdır. Bu birimler veya destek hatları, bu grupların yalnızca eğitime erişimi hususunda değil temel gıda, sağlık hizmetleri gibi temel haklara ve kamusal hizmetlere erişimleri hususlarında da destek verebilmeli; bu birimlere veya destek hatlarına gelecek talepleri karşılayabilecek mekanizmaların geliştirilmesi önerilmektedir.
• Balıkesir / Gömeç, Edirne, Gaziantep, Hatay, Hatay / Kırıkhan, İzmir / Dikili, Samsun, Tekirdağ / Muratlı bölgelerinde yapılan saha izlemelerinde özellikle yerel örgütlerin verdikleri bilgiler doğrultusunda ilkokul ve ortaokul kademesinde bulunan çocuklar arasında bir şekilde uzaktan eğitime katılabilenlerin sayısının oldukça az olduğu, diğer taraftan, bu çocukların büyük çoğunluğunun uzaktan eğitime erişemediği ve eğitimden kopmuş olduğu ifade edilmektedir.
Kız çocukların okuldan kopuşlarının erken evliliklerin artmasına neden olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun önüne geçebilmek üzere okuldan kopan çocukların tespit edilmesi oldukça önem taşımaktadır.
• COVID-19 pandemisi sona erdiğinde veya etkileri en aza indiğinde çocukların eğitime devam etmelerini sağlamak üzere bakım verenlerin sürece yönelik farkındalık, bilgi, beceri ve yeterlilik kazanmalarını sağlayacak destek programları ve kolaylaştırıcılık hizmeti sağlanmalıdır.
• Çocukların yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da okuldan koptukları göz önünde bulundurularak halihazırda eğitime erişim hayali kısıtlı olan ve uzaktan eğitim ile bu hayali gittikçe azalan çocukların eğitimlerine devam etmelerini teşvik edecek uygulamaların geliştirilmesi önerilmektedir.
• Uzaktan eğitime geçişte ihtiyaçları göz ardı edilen Romanlar da dahil yoksul ve kırılgan grupların ihtiyaçları telafi eğitimlerinin düzenlenmesinde göz önünde bulundurulmalı; kamu yönetimi, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve toplum ile birlikte hareket edilmelidir. (RT)