BDP Milletvekili Ayla Akat Urfa'nın Ceylanpınar ilçesindeki “Rojava'yı bekleme nöbeti" çadırına müdahale edilerek yıkılmasını eleştirdi.
Akat sınırdan geçip çarpışarak geri dönen el Nursa militanları engellenmezsen demokratik taleplerini dile getirmeye çalışırken kendilerini engellenmesinin hükümetin tercihini gösterdiğini söyledi.
“Son bir yıldır pratik de değerlendirildiğinde bu sınırın kevgire döndüğünü, insanların elini kolunu sallayarak Serekaniye’ye gidip çarpıştıklarını, sonra geri dönüp Ceylanpınar’da tedavi gördüklerini, bu merkezin belli mahallerinde el Nusra’nın, el Kaide’nin militanlarının olduğunun ve bunların örgütlenmelerinin önüne engel konulmadığını düşündüğünüzde bugün bizim önümüze koyulan engelin hükümetin ortaya koyduğu tercihi gösteriyor.
“Biz bu yanlıştan bir an önce dönülmesini arzuluyoruz. Sürece de zarar verdiğini düşünüyoruz. Halkın sürece olan bağlılığını, inancını, katılımını azaltacak bir pratik içine girilmesine anlam veremiyoruz.”
Psikolojik baskı
Akat Rojava'yı Bekleme Nöbeti’ne yapılan müdahaleyi de anlattı.
“Üç Fidan Parkı yeni açılan, çok küçük ağaçların bulunduğu bir park ve Ceylanpınar çok sıcak bir yerleşim yeri.
“İnsanların özellikle öğleden sonra ve gece nöbetinde kullanabilecekleri bir çadıra ihtiyaç vardı. Aramızda oruç tutan anneler var.
“Bu nedenle ilçe örgütümüz çadırı kurdu. Daha sonra TOMA’yla gelip yıktılar.
“Parkın içine kurulmamıştı, platformun önüne kurulmuştu. Sonra platformu da kaldıracaksınız dediler. Platform da kaldırıldı.”
Akat parkın çevresinin çevik kuvvet tarafından sarılmış durumda olduğunu, aynı şekilde Ceylanpınar ilçe örgütünün kuşatıldığını belirtti.
“Böyle bir psikolojik baskı ortamı var. Bugün de defalarca müdahale edeceklerini söylediler. Biz yine de nöbetimizi tutmaya çalışıyoruz. Yarın akşam saatinde etkinliğimizi sonlandıracağız.”
Sınırdan neler taşındığını, ne amaçla kullanıldığını herkes biliyor, diyen Akad Ata, durumu trajikomik olarak niteledi.
“Burası Ceylanpınar ve son bir yıldır böyle bir güvenlik önlemi alınmadığı için sınır kevgire dönmüş durumda. Bu sınırdan neler taşındığını, ne amaçla kullanıldığını herkes biliyor.
“Bu koşullarda güvenliğin demokratik taleplerini ortaya koymak isteyenlere, protesto eylemiyle hükümete uyarıda bulunmak isteyenlere güvenlikçi politikalarla müdahale edilmesi ama asıl güvenlik önlemi alınması gereken yerde nasıl büyük bir acz içinde, nasıl çetecilere lojistik destek sunan bir pozisyonda olduklarını ortaya koyuyor.”
Engellemeler
Akat çevre illerden Rojava nöbetine gelecek olanların engellediğini de anlattı.
“Hiçbirinin ilden çıkışına izin vermediler. Çok ağır koşullarda seyahat ediyorlar. Bir yandan insanlara bu sıcakta saatler süren GBT incelemesi yapılıyor, bir yandan trafik kontrolü yapılıyor.
“Trafik polisleri lastiklerin havasının yeterli oranda olmadığı gibi çok basit gerekçelerle ceza yazarak caydırmaya çalışıyorlar. Sabah saat 8’de Batman’dan yola çıkanlar saat 1’i geçerken Diyarbakır’a bile yetişemedi. Batman Ceylanpınar arası en fazla üç saat sürecek bir mesafe.”
Zulme ortak olmak
Akat önlerine çekilen barikatların asıl başkalarının önüne çekilmesi gerektiğini vurguladı.
“Bu halkın önüne çekilen barikatların esasında çok farklı kesimlerin önüne çekilmesi gerekiyor. Mesela, kadınlar yıllarca tecavüzcülere karşı barikat kurmak istedik. Herkese serbesti var ama barikatlar demokratik tepkilerini ortaya koymaya çalışanların önüne çekiliyor.
“İkincisi neden halkın Ceylanpınar’da bu etkinliği gerçekleştirme arzusunda olduğu önemli.
“Ceylanpınar Serekaniye’de sınır çizildiğinde köyün yarısının bu tarafta yarısının öbür tarafta kaldığı bir yer. Sınırın iki tarafında birbirine kan bağıyla bağlı insanların yaşadığını unutanlar var.
“Buna karşın özellikle son bir aydır yaşanan zulmü görmezden gelmek ve bu zulüm karşısında sessiz kalmak aslında zulme ortak olmaktır.” (YY)