Ekşisözlük'te emuncipation, Barışarock'ı şöyle özetliyor: "aktif politikayı ve mücadeleyi soğuk bulan, ama muhalif tonlar taşıyan, kendini alternatif kimlikler üzerinden ifade eden ve bu anlamda sol bir potansiyel taşıyan uçsuz bucaksız bir gençlik kitlesiyle söz konusu mesajlar üzerinden buluşmanın belki de tek yolu olan rock müziği üzerinden başka hiçbir şekilde başarılamayacak olan bir şey gerçekleşiyor bir anlamda o eylemde.."
Barışarock organizatörleriyle, bu yıl neden daha erken yola koyulduklarını anlamak, bu yıl ki Barışarock hakkında tüyo almak amacıyla buluştuk. Çıkacak gruplar hakkında bir gram bile laf vermediler, üstelik o kadar çok kişi gelmişlerdi, o kadar çok sözleri vardı ve o kadar heyecanlıydılar ki, onlar anlattılar ben lafları yakalayıp yakalayıp yazdım.
"Zaman bize az geliyor"
Bu yıl neden erken başladınız?
Funda Baysal: Bu süreci sokağa çıkmakla kullanıyoruz. 9-10-11 Mart'ta Kadıköy İskele Meydanı(nda panayırda olacağız. 17 Mart'ta tüm dünyayla birlikte Kadıköy iskele meydanında savaş karşıtları olarak sokağa çıkacağız. Nisanda küresel ısınmaya karşı sokakta olacağız.
Bu yılki temel konunuz savaş ve küresel ısınma mı olacak?
F. Baysal: Savaş Barışarock'ın temel konusu. Başlangıcından itibaren işlediğimiz bir konu. Savaş karşıtlığı dışında ilk defa biz bu sene başka bir konuya daha çağrı yaptık. Hrant Dink'in cenazesi. Irkçılık karşı karşıya kaldığımız bir konu olduğu için ve bunların hiç biri savaştan bağımsız olmadığı için yine temel konumuz bu. Irkçılığın bu şekilde karşımıza dikilmesi de savaş sürecinden bağımsız değil. Savaşa karşı çıkarken bunlara da karşı olmak zorundayız. Karşılığımızı anlatırken "savaşa işgale işgalciye, ırkçılığa milliyetçiliğe karşıyız" diyoruz. Homofobiye cinsiyetçiliğe, militarizme, yasaklara da karşıyız.
Seçkin Erdil: Biz muhalefet eyleyenleri harekete geçirmeye, bir muhalefeti ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Bu elbette ki müzikal bir muhalefet olmak zorunda. Birinci önceliğimiz yan yana gelişi sağlamak bu yan yana geliş elbette bir festival çatısı altında belli bir güne ve icraya sıkışacaktır. Ama başka bir kapıyı da açacaktır. O kapı açıldıktan sonra bu muhalefetin nereye gittiği Barışarock'ın derdi değil. Dünyada ırkçılığa karşı başka festivaller de düzenleniyor. Bunlar bizim kardeşlerimiz, onlar biziz biz her yerdeyiz.
Kararlar nasıl alınıyor?
F. Baysal: Biz alandaki her şeyi düzenlemek için bütün aktivistleri bir araya getirip karar almaya çalışıyoruz. Zaman bize az bile geliyor. Bu iş giderek büyüyor. 14-15 ilde bir araya gelip kendi kendine Barışarock toplantıları yapan insanlar var. Burada yaptığımız işleri oraya taşımaya çalışıyorlar.
S. Erdil: Barışarock'ta çalışan insanlar bir sürü iş daha yapıyor. Bir taraftan sendikal faaliyet içindeler, okullardalar, ırkçılık karşıtı faaliyet içindeler. Oturup bizim sadece hayatta Barışarock işi yapmamamız gerekiyor. Bursa'dan kalkıp gelen bir lise öğrencisi için hayatta muhalefetin ilk anlamı barışarock olsa da o alana geldikten sonra başka başka şeylerle tanışmaları önemlidir. Onun durumunda olan başka başka insanlar tanışması.
Her yıl bomboş bir festival rüyası...
Barışarock ilk zamanları bu kadar fazla ciddiye alınmıyordu, giderek daha önemli bir organizasyon halini aldı, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
F. Baysal: Gündemi medya oluşturuyor. O da büyük işleri göz önüne alıyor. Geçen süreç içinde, Barışarock büyüdü, çünkü işgale karşı çıkanlar büyüdü. Bizim temel aldığımız hareket büyüdü. Geçen sene Reuters'e göre 80 bin kişi geldi. Biz de öğreniyoruz bu süreçte. Her sene bir telaşla başlıyoruz. Mesela Volkan'ın bir rüyası var üç senedir görür, sabah mosmor gelir. Rüya şu, biz festivali yapıyoruz, kapıda bekliyoruz, ama içerisi bomboş. Ama gelen kalabalık her geçen yıl arttı.
S. Erdil: Üç yıldır Barışarock'a çıkan bir grup üçüncü senesinde ne yapacağını daha iyi biliyor. Çünkü izleyici yalan ne gerçek ne anlıyor. Bir de şu var, Rock'n Coke'da sosyal faaliyetler biraz görünür hale geldiyse, konuşuluyorsa, bu geri adımlarını biz sağlıyoruz. Rock'n Coke da sosyal faaliyetlerin ön plana çıkmasının nedeni biziz. Bizim varlığımız.
F. Baysal: Biz oraya gidenlerin savaş karşıtı olmadığını da düşünmüyoruz zaten. İlk başta Rock'n Coke karşı çıkmıştık ama artık derdimiz tek Rock'n Coke değil. Çerçeve çok daha genişledi. Oraya gitmek demek muhalif olmamak demek değil. İki festival arasında seçim yapmaya dayatmak da çok faşist bir yaklaşım. Muhalefet Rock'n Coke alanında da yapılabilir.
S. Erdil: Barışarock'ın sahnesi iyi değil demek mesnetsiz bir ayrım. Çünkü bir tarafta para almadan insanları bir araya getirme kaygısı olan bir organizasyon varken diğer tarafta Rock'ın Coke gibi paralı, büyük bir şirket organizasyonu var. Büyük bir ruh yaratmaya çalışıyor. "Sokağa çık hayat sokakta" sloganı bizim de kullandığımız bir slogan onların dilinde bambaşka bir anlam alıyor.
Herkes Barışarock'ta sahne alamaz...
Ama sizde herkes sahne alamaz değil mi? Mesela Grup Yorum muhalif bir grup. Barışarock'ta sahne alabilir mi?
F. Baysal: Hayır. Biz militarizmi düşündüren her şeye karşıyız. Farklı bir politik anlayışımız var. Yeni bir muhalefet tarzımız var. Anti kapitalist mücadelenin yeni bir muhalefet tarzı olduğunu düşünüyoruz. Yeni bir dalga var aslında.
Nasıl zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
F. Baysal: Her şeyimiz ücretsiz. Ama bunu uzun görüşmeler sonucunda sağlıyoruz. Mesela geçen sene itfaiye hizmeti alabilmek için üç ay boyunca görüştük. En başta 495 milyon dediler günlüğüne. Bunun nasıl bir organizasyon olduğunu anlayınca ücretsiz hizmet verdiler. Ama son güne kadar işlemlerin bitmediği oluyor. Klasörlerle gidiyoruz izin almaya.
Peki amatör gruplara açık mısınız? Onlara nasıl yer veriyorsunuz?
Cihat Demirtaş: Her gün en az üç dört tane mail geliyor Türkiye'nin birçok yerinden. Bir de sahne ancak saat 12'de açılıyor. Emniyetten festival izni alamıyoruz. Barışarock miting olarak görülüyor. Saat 12'den gece 12'ye kadar izin alıyoruz. Bu yüzden sahnede çıkacak gruplar kısıtlı.
Gogol Bordello'nun kaptırılış öyküsü...
Güvenliği nasıl sağlıyorsunuz? Her yıl güvenlikle ilgili Rock'n Coke'la karşılaştırılıyorsunuz?
C. Demirtaş: Güvenliği özel güvenlik şirketi sağlıyor. 400 küsur güvenlik vardı geçen sene. Orada stand açacak olan satıcını zabıtadan izin belgesine kadar istiyorlar. O belgeleri derlemek toparlamak korkunç bir prosedür. Ama insanlara güveniyoruz. İnsanlar sahipleniyorlar artık. Geçen sene Cuma günü güvenlik kapısından giriş 12 bin kişiydi. 1 saatlik bir elektrik kesintisi oldu. O kadar metanetli bir kitle vardı ki hiç sorun yaşanmadı.
Geçen sene Gogol Bordello Rock'n Coke'daki performansı ile Barışarock'a uygun görülmüştü aslında. Sonrasında kendileri de bunu açıkladı. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
S. Erdil: New York'ta bir tanıdığımız Gogol Bordello'yu keşfetmiş. Bizi onlara anlatmış onlarda bu organizasyona katılmak istediklerini ama paralarının olmadığını açıklamış. Biz Barışarock'ı tanıtmak için gezerken onların cd'sini de Radyo Eksen'e bıraktık. Orada çalınmaya başladı. Sonra bir anda patladı. Pozitif onları keşfetti ve Rock'n Coke davet etti. Biz de bunun üzerine biletlerinizi bir hafta önceden almalarını tavsiye ettik. Ama Pozitif de bunu akıl ettiği için biletleri iki gün önceye alındı. Ve onlar bizde sahneye çıkamadı.
Son olarak ne söylüyorsunuz?
Gül Dönmez: Sadece Barışarock'a gelmekle kalmasınlar. Bu sene en erken başlangıcı verdik. Şimdiden 30-40 kişilik toplantılar yapıyoruz. Daha çok insanın katılımını sağlamaya çalışıyoruz. O alanda olmak önemli bir şeydir ama bir yerinden tutabilmeyi başarmak başka bir destektir.
F. Baysal: Başka bir dünya mümkün bu slogan olarak kalmamalı. Bunu düşünen insanların neyse o düşündüğü başkalık onu gerçekleştirmek için bunun platformu olan Barışarock'a katılmalı.
C. Demirtaş: Karşı festival diyoruz ismine. Karşı olduğumuz şeyler var bu içerikler dahilinde bizim karşı olduklarımıza karşı olan herkesi çağırıyoruz. (AÖ/EÜ)