Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi.
28 Aralık 2011’de Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı uçakların bombardımanıyla, Şırnak ili Uludere (Qileban) ilçesine bağlı Gülyazı (Bujeh) ve Ortasu (Roboski) köylerinden 34 kişi öldürüldü. Olayla ilgili soruşturmaya gizlilik kararı konuldu.
Soruşturmada hiçbir ilerleme sağlanmaması eleştiri konusu olurken, olaydan 1,5 yıl sonra, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli savcılık, “Taksirle ölüme sebebiyet vermekten” dolayı görevsizlik kararı verdi.
1,5 yıldır belge topluyordu
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında bugüne kadar Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere birçok kurumdan olayla ilgili bilgi ve belge istedi.
Soruşturma kapsamında İnsansız Hava Araçları'nı da inceleyen savcılık, son olarak Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu’nun raporunu da dosyaya almıştı.
Savcılık “kaza” diyor
Roboski katliamında öldürülen 34 kişinin ailelerinin avukatları, yaptıkları basın açıklamasında, soruşturma dosyasının Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmesine tepki gösterdi:
“Savcılık bu bir kazadır diyor. Uçaktan bomba düşmüş, 34 kişi ölmüş. Bu nedenle dosyayı askeri mahkemeye göndermeye karar verdi.”
Avukatlar, dosyanın Diyarbakır'da bulunan 7. Kolordu Komutanlığı veya 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Savcılıkları'na göndermek yerine Genelkurmay'a gönderilmesini ise, generallerin soruşturma kapsamında olmasıyla açıkladı.
“Bu kadar geciktirilmemeliydi”
Uludere Alt Komisyonu Başkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Ordu Milletvekili İhsan Şener, kararla ilgili yaptığı açıklamada kararın gecikmesine tepki gösterdi:
“Örneğin Aden Körfezi'nde görev yapan askeri birimlerimiz var. Orada yanlışlıkla, sehven, kazayla, kasten bizim operasyon davranışımız, başkalarını mağdur etse bununla ilgili mahkeme, bence askeri mahkemedir.”
“Sınır dışında bir askeri operasyon olduğu için bunu hemen sınırımızın dışında değil de dünyanın çok uzak bir yerinde olsa bir askeri hareket, onu askeri mahkeme değerlendirir diye düşünüyorum. Ben hukukçu değilim, ama ilk bakışta bana böyle geliyor. Olayın olduğunda da böyle gelmişti. Belki doğru bir karar, geç bile olsa. Bu karar bu kadar geciktirilmemeliydi.” (AS)