* Fotoğraf: Aziz Aslan / AA
İnsan hakları örgütleri, 10 Aralık İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Roboski'de "İnsan Hakları Yürüyüşü" eylemi yaptı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD) İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Diyarbakır şubeleri ile Diyarbakır Barosu, "Barış" temasıyla ortaklaşa etkinlikler düzenliyor. İlk etkinlik, 28 Aralık 2011’de önce savaş uçaklarının bombalaması sonucu 34 kişinin öldürüldüğü Şırnak, Roboski’de gerçekleştirildi.
“Aydınlatılması için adım atılmadı”
Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi yürüyüş sonrası yaptığı konuşmada, "İki yıl önce 34 canımız katledildi. Bugüne kadar hiçbir katil ortaya çıkartılmadı ve katliamın aydınlatılması noktasında en ufak bir adım atılmadı” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de Roboski'de en ağır insan hakkı ihlalinin meydana geldiğini belirterek, etkili, adil ve hızlı bir soruşturmanın devletin sorumluluğunda olduğunu söyledi.
“90’larda işlenen suçlar da soruşturulmalı”
Ortak basın açıklamasını İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici okudu:
“Roboski'de 34 yurttaşımızı katleden kişiler halen devlet tarafından korunuyor. Bu kişilere bombardıman emri verenler, bu hava harekâtının talimatını veren ve birinci dereceden sorumlusu olan siyasal iktidar, halen hesap vermiş değil.”
“Bizler, bu katliamın faillerinin yargı önüne çıkarılması için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz.”
“Son olarak Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde demokratik bir hak olan yurttaşların gösteri yürüyüşüne yönelik polisin ateşli silahla müdahalesi sonucu Reşit İşbilir ve Veysel İşbilir adlı yurttaşlar yaşamını yitirdi, birçok yurttaşımız da yaralandı. Sadece bu örneğe baktığımızda dahi bu ülkede hak ve özgürlüklerin kullanımı konusunda kayda değer bir ilerlemenin sağlanmadığını net bir şekilde görebilmekteyiz.”
Hak örgütlerinin taleplerinden bazıları şöyle:
* Öncelikle yaşam hakkına yönelik ihlallere son verilmeli ve başta Roboski ile Yüksekova’daki katliam olmak üzere, yaşam hakkına yönelik ihlallere ilişkin etkili ve hızlı bir soruşturma yürütülmeli.
*Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü ile inanç özgürlüğü üzerindeki baskılara son verilmeli, düşüncelerinden dolayı cezaevinde tutuklu bulunan gazeteci, insan hakları aktivistleri, siyasetçiler başta olmak üzere düşüncelerinden dolayı tutuklu bulunan tüm mahpuslar derhal serbest bırakılmalı.
* Savunma hakkına yönelik ihlallere son verilerek, mesleki faaliyetlerinden dolayı halen cezaevinde tutuklu bulunan avukatların derhal serbest bırakılmalıdır.
* Geçmiş dönemlerde işlenen faili meçhul cinayetler, gözaltında kaybetme olayları ile ilgili olarak etkin bir soruşturma yapılmalı, failler yargı önüne çıkarılmalı.
* Geçmişle yüzleşme çerçevesinde bölgedeki toplu mezarlar hukuka uygun bir şekilde açılmalı ve buna ilişkin bağımsız, tarafsız ve etkin bir soruşturma yürütülmeli. (AS)