Haberin İngilizcesi için tıklayın
* Fotoğraf: Yannis Vasilis Yaylalı
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü’nde dün gece sınır ticareti yapan köylülere düzenlenen saldırıda 18 yaşındaki Vedat Encü öldü, beş kişi yaralandı.
Anadolu Ajansı (AA) ve Doğan Haber Ajansı (DHA) söz konusu kişilerin sivil olmadığını ileri sürerken, Roboski’den yapılan açıklamalarda sivillere saldırıldığı iddia edildi.
Roboski’de dün gece yaşananları köyde yaşayan vicdani retçi ve insan hakları aktivisti Yannis Vasilis Yaylalı ile konuştuk.
“34 kişinin öldüğü katliamla aynı yer”
Roboski’de dün gece yaşananları özetler misiniz?
Dün gece 21.30-21.45 sularında 15-20 dakika süresince beş yıl önce yaşanan Roboski katliamının yaşandığı 15 numaralı taşın olduğu bölgede bombalama oldu.
Sınır ticareti için sınırın diğer tarafına geçmek isteyen köylüler bombalamaya maruz kaldılar. Bombalama hem Gülyazı Alayı'ndan hem de sınırın hemen üzerinde olan Beyaz Tepe'den gerçekleştirildi.
Edindiğim bilgilere göre, ilk top atışından sonra konvoydan 15-20 kişi sınırın diğer tarafına kaçıyor. Bombalamanın üstünden 15-20 dakika geçtikten sonra bombalama haberi köye yayılıyor ve köylüler bombalamanın yaşandığı yere gidiyor.
Geçen sefer olduğu gibi saldırıyı gerçekleştirenler ortalıkta yoklardı.
Bir tane ambülans gönderildiği söylendi ama ben tanık olmadım. Muhtemelen ambülans yaralılar için değil, Vedat Encü'nün cenazesini almak için gönderildi.
Sınırdan kaçan kişiler geri geldiler mi?
Hayır gelmediler. Milletvekili Ferhat Encü bölgeye geliyor. Onun aracılığıyla getirilmeye çalışılacaklar.
“Üsteğmen Roboski’de ölmedi”
Bölgede üsteğmenin öldüğünden bahsediliyor. Bazı yayın organlarında olay yerinde çatışma çıktığı ve üsteğmenin o çatışmada öldüğü söyleniyor...
Üsteğmenin hayatını kaybettiği yerin burayla alakası yok. O çatışma daha yukarıda Andaç bölgesinde yaşandı.
O olayın Roboski'yle alakası yok.
Burada hiç bir çatışma yaşanmadı. Tamamen sınır ticareti yapan köylüleri bildikleri halde vurdular. Güvenlik güçleri termal kameralara ve her türlü araç gerece sahipler. Köylüleri adım adım izliyorlar. Gidenlerin pek çoğunun ailesi de korucu. Dolayısıyla gidişlerinden de gelişlerinden de haberdarlar.
Niçin ateş açılmış olabilir o zaman?
Bilemiyorum. İntikam almak da istemiş olabilirler, mesaj vermek de istemiş olabilirler. Fakat herkes bu saldırının bir katliam girişimi olduğunu söylüyor.
“Köylülerin morali çok bozuk”
Bugün durum nasıl? Operasyonlar devam ediyor mu?
Bulunduğumuz yerde yok. Burada yer yer geceleri top atışları yapılıyor. Onun dışında kara harekatı yok.
Köylülerin moralleri nasıl?
Köylülerin moralleri tabii çok bozuk. Bunu ikinci bir Roboski katliamı olarak kabul ediyorlar.
Roboski katliamının üstünden beş yıl geçmişken ve hiç yol alınmamışken bize mesaj mı vermek istiyorlar diyorlar.
Hem kaygılılar hem üzgünler.
Yannis Vasilis Yaylalı hakkındaYannis Vasilis Yaylalı, kamuoyu tarafından İbrahim Yaylalı olarak tanındı. Gönüllü olarak 1994'te gittiği askerlik sırasında yaralı olarak PKK'ye esir düştü. Bırakıldıktan sonra ise 3,5 ay cezaevinde kaldı. Bu aşamada Rum olduğunu öğrendi. Cezaevinden çıktıktan sonra askere gitmeyi reddetti ve vicdani retçi oldu. 1998-2003 arası "örgüt üyeliği"nden yargılandığı davadan beraat eden Yaylalı, 2015'te Rum kökenli olduğu gerekçesiyle mahkeme kararıyla ismini değiştirdi ve Yannis Vasilis Yaylalı ismini aldı. Yaylalı, 34 sivilin öldüğü Roboski katliamının ardından Roboski'ye yerleşti ve hala orada yaşıyor. * Kaynak: Demokrat Haber |
(EKN)