Gemi inşaat bölümü öğrencisi 24 yaşındaki Onur Daryol, Tuzla'da Gisan tersanesinde stajyerdi. Üç işçinin ölüdüğü olay için "Kimse binmeden önce itiraz etmedi. Aceleyle oldu. Bot yoktu, dalgıç yoktu, filika içinde yüzme bilmeyen işçiler vardı" dedi.
Tuzla'da Gisan Tersanesinde filikayla serbest düşüş denendi. Ancak kum torbalarıyla yapılması gereken test insanla yapıldı. İp koptu. Denemede başarısız olundu. 16 işçiden üçü öldü. İkisinin tedavisi sürüyor. Diğer işçiler ayakta tedavi gördü.
Olayın ardından medyadan yurttaşa ortaya atılan sorular aynıydı:
"Buna kaza denebilir mi?", "İşçilerin filikaya bindirilmesi nasıl engellenemez?", "İşçiler neden itiraz etmediler?"
İtiraz eden işten çıkarılır mı?
Daryol, 17 Temmuz'dan kazanın olduğu güne kadar Tuzla'da stajyer olarak çalışıyordu. Üniversitede Gemi İnşaat bölümü öğrencisi olan Daryol "Stajyerler tersanede bürodan gemi işlerine, inşaattan makineye pek çok bölümde dönüşümlü olarak çalışıp her konu hakkında deneyim ediniyor" diyerek stajının nasıl geçtiğini anlattı.
Daryol'a olay günü filikaya binmeye nasıl ikna olduğunu sorduk:
"Saat 15:00'te duyuru yaptılar. 'Class (yönetimden denetmen birisi) gelecek, filikayla deneme yapacağız' dediler. Bir şirket görevlisi bir de gemi sorumlusu vardı. Aceleye geldi. Herkes işini bitirip gitmek istiyordu. Hiç itiraz olmadı. Bazı işçiler macera olarak gördü. Ben okulda dersini gördüğüm için gemi sorumlusuna 'bir risk olur mu?' diye sordum. Kast ettiğim malzemenin güvenli olup olmayacağı, yarılma, çatlama idi. "Hayır malzeme sağlam, güvenlik tam' dedi."
Radikal'de yer alan habere göre adını açıklamak istemeyen bir işçiyse “Başka bir tersanede çalışıyorum. Bu tür testlerde insanlar içine bindirilip testler yapılıyor. Binmek istemeyenler başka şeyler bahane edilerek işten çıkartılıyor. Bu şekilde daha önce bir iki arkadaşımızın çıkarılışına şahit oldum. Düşünün bir araç 200 kilometre ile giderken bir duvara tosluyor. Kimse zevk olsun diye binmez” diye konuştu.
bianet'e konuşan ismini vermek istemeyen ve o gün aynı tersanede başka bir filikada stajyer olan işçinin yakını "Kardeşimin bana anlattığına göre işçiler kum torbası taşımaktansa kendileri binmeyi tercih etmişler. İşlerini daha çabuk bitirip paydos etmek ve daha az yorulmak için bu yola başvurmuşlar" dedi.
"Filikanın içinde yüzme bilmeyenler vardı"
Daryol filikanın içinde yaşadıklarını anlattı:
"Hepimiz teker teker bindik. Emniyet kemerlerimiz çok sağlam ve kalındı. Serbest düşüş adı verilen bu işlem gereği öyle de olmak zorunda. Hepimiz kemerlerimizi taktık. Üzerimizde delici alet olup olmadığı sordular. Olan işçiler teslim ettiler. Dışarıdan filika kolunu inidirecek işçiyle irtibat için telsizle komut verdiler. Dışarıdan 'hazır mısınız?' diye sordular. Kolu indirecek işçi 'Hazırız' dedikten sonra bize dönüp şaka mahiyetinde 'gazamız mübarek olsun arkadaşlar ' dedi. Ölenlerden birisi de oydu. Kolu indirdi. Birdenbire oldu. Aniden düştük. İçerisi karanlık oldu. İçeri su girdi. Bir ara su çene hizama kadar ulaştı. Nefes almakta zorlanıyordum. Kemerlerimizi çözmek de zordu. İçeride yüzme bilmeyen işçiler vardı. Biraz sonra 'vira' sesini duyduk. Yukarı çıktık. Kapak açıldı. Ben ikinci olarak çıktım. Biraz nefeslenip içeridekileri çıkarmaya çalıştık."
Daryol'un verdiği bilgiye göre çevrede dalgıç yokmuş, bot yokmuş, filikanın içinde de oksijen tüpü yokmuş.
Gemi İnşaa Sanayicileri Birliği'nin (GİSBİR) tıp merkezine götürüldüklerini ifade eden Daryol elindeki kesik sebebiyle dikiş atılarak müdahale edildiğini ancak herhangi bir rapor verilmediğini söyledi.
Daryol ardından tekrar tersaneye dönmüş. Onu şaşırtan şey hastanedeki sivil polis dışında olay yerinde bir savcının olmaması.
Daryol eğitimini aldığı işi yapmak için tersanede çalışmaktan başka bir yolu olmadığını da belirterek yaşananlara seyirci kalınmaması gerektiğini düşündüğünü söyledi.(BÇ/EZÖ)