Rewşan’ın yeni albümü Tov (Tohum), CK Music Production etiketiyle 10 Ocak 2020’de tüm dijital platform ve müzik marketlerde yerini alıyor.
Özgün yorumu ve unutulmaya yüz tutmuş şarkılardan oluşan ilk albümü "Ax Lê Wesê"(Ah Vesile) ile müzikseverlerin dikkatini çeken Rewşan, ikinci albümüyle sıra dışı bir koleksiyona imza atıyor.
Tov’u diğerlerinden farklı kılan en önemli unsur, Kamuran Ali Bedirhan, Fêrikê Ûsiv ve Aram Tigran gibi çok değerli şair ve ozanların dizeleriyle, günümüz bestekarlarından Dr. Ahmet Kaya ve Mirady Doğan'a ait eserlerin birlikteliğiyle Progresif Folk türünde ortak bir sound oluşturması.
Kürtçe'nin Kurmanci lehçesinden 10 eserin yer aldığı bu albümün bir diğer özelliği de sanatçının kendi bestelerini de gün ışığına çıkartması.
Rewşan'ın yeni albümü Tov'un lansman konseri, 29 Ocak 2020'de İstanbul Moda Sahne'de gerçekleşiyor.
Peki Tov bize ne anlatıyor?
Dillerin ve gönüllerin henüz sınırlarla tanışmadığı kadim zamanlardan ilham alınarak yapılan bir albüm Tov.
Aşkın anlatıldığı ve haliyle dilin daha naif olana doğru boyut değiştirdiği zamanlardan söz ediyor. Geçmişin şiirsel belleğinden beslenen Tov; bazen bir güzelin utangaç bakışıyla kara sevdaya tutulmuş bir delikanlının serzenişini, bazen muhacir bir babanın kızına öğüdünü bazen de bir din önderinin nefsi ve inancıyla olan imtihanını anlatıyor. Müziğin öz hikâyemize nasıl sirayet ettiğini hissettiren Tov, tıpkı bir tohumun belleğinde var olan bilgi gibi hem büyülü bir geleneğin parçası hem de hiç bitmeyecek bir nefes gibi.
Müzik direktörlüğü ve aranjelerini Hakan Gürbüz'ün yaptığı albüm, uzun süren bir çalışmanın ürünü. Gürbüz, albümü ve hedeflerini tanımlarken; ''Dünyada müzikle ilgili çoğu festivalde, Afrika ya da Asyalı bir solist sizi mest edebilir; dilini anlamasanız bile.
Müziğin evrenselliği de burada değil midir zaten? Bizler de her tür melodinin fışkırdığı zengin bir coğrafyada yaşayan müzisyenler olarak, dünyada kendi kategorimize ait her festivalde müzik yapabilmeliyiz'' diyor. Geleneksel ve modern enstrümanlarla tasarlanan Tov, Progresif Folk (gelişime açık halk müziği) ekseninde, 'Dünya Müziği' kategorisinde tanımlanabilecek bir çalışma.
Büyük bir aşk ve emekle hazırlanan albümde Rewşan’a; dünya müziğinde de önemli bir yere sahip olan üç müzisyen; gitarda Cenk Erdoğan, kopuzda Coşkun Karademir, davulda Ömer Arslan gibi değerli üstatlar eşlik ediyor.
İsmail Altunbaş (perküsyon), Umut Şenyaylar (keman), Hazal Akkerman (viyolonsel), Bekir Şahin Baloğlu (ud), Onur Nevşehir (klavye) ve Erdi Arslan (duduk/klarnet) albüme eşlik eden diğer sanatçılar.
Mix ve mastering’ini Evren Arkman’ın üstlendiği albümün kayıtları Drum And Bass, Mixhane, Stüdyo UnDo ve sanatçının kendi ev-stüdyosunda gerçekleştirildi. Farklı, rengarenk ve evrensel tarzıyla sanatçı, müzikseverleri kendi belleğine doğru, sınırları olmayan şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor.
Rewşan hakkında Ankara Üniversitesi PDR Bölümü'nden mezun olduktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi'nde Oyunculuk Yüksek Lisansı yaparken aynı zamanda keman, armoni ve viyola eğitimi de aldı. Uzun süre Türkiye'nin pek çok yerindeki çeşitli festival ve etkinliklerde Pera Jazz Orkestrası, Haliç ve İTÜ Oda Orkestrası, Çağdaş Müzik Topluluğu ve İstanbul Film Müzikleri Orkestrası ile konserler verdi; Acustic Moods ve Horizon gruplarında keman ve vokal olarak yer aldı. Aynı yıllarda AB'nin kültürel projesi olan "Barış Melodileri Senfoni Orkestrası"' ile Ermenistan ve Gürcistan'da Orkestra Şefi Aram Talalyan ile çalıştı. Repertuvarında, 1930'lu yıllara dayanan Erivan ve Bağdat Radyosu Kürtçe müzik arşivi ve Ermeni kompozitör Gomidas Vartabed'in derlemeleri önemli bir yer tutmaktadır. Bir süredir Avrupa'nın kültürel ve müzikal başkentlerinde sahneye çıkan Rewşan, yurtiçi ve yurtdışı konserlerine devam ediyor. Projeler *2019'da "Kirasê Te", "Azîzakam", "Bingol" ve "Desmala Min" olmak üzere 4 adet Single yayımladı. |
(EMK)