Haberin Kürtçesi için tıklayın
Reuters Genel Yayın Yönetmeni Steve Adler, ABD Başkanı Donald Trump’ın “yeni yönetim anlayışının” ve gazetecilere yönelik tehdit ve hakaretleri sürerken nasıl haber yapılacağına dair Reuters muhabirlerine mesaj gönderdi.
Reuters’in internet sitesinde 31 Ocak'ta yayınlanan mesajda Adler, Trump yönetiminin icraatlarını haberleştirmekten bahsederken, Türkiye, İran, Filipinler, Irak, Yemen, Çin, Rusya gibi ülkeleri örnek gösterdi.
Türkiye’nin de aralarında olduğu bu ülkeleri, “medyanın sürekli saldırı altında olduğu, gazetecilerin sık sık sansür, soruşturma ve dava, vize reddi ve hatta fiziki tehditlerle karşı karşıya kaldıkları yerler” olarak tanımladı.
“Evet, sadece 12 gün oldu!”
Steve Adler’in mesajı, “Trump’ı Reuters Usulü Haberleştirmek” başlığını taşıyor.
Mesaj özetle şöyle:
“Trump’ın başkanlığının ilk 12 günü (evet, sadece bu kadar oldu!) hepimiz için unutulmazdı ve haberciler için özellikle zorlayıcıydı.
“Ne de olsa, ABD Başkanının gazetecilere ‘dünyadaki en haysiyetsiz insanlar arasındalar” demesine her gün rastlamıyoruz. Ya da şef stratejistinin basını ‘muhalefet partisi’ diye tanımlamasına…”
“Yeni yönetimin nasıl haberleştirileceğine dair sorular ve teorilerle havanın dumanlı olması sürpriz değil. Peki, Reuters’ın cevabı ne? Bzi ne yapacağımızı biliyoruz çünkü dünyanın her yerinde, her gün yapıyoruz.
“Reuters, medyanın sürekli saldırı altında olduğu ülkeler de dahil 100’den fazla ülkeden haber yapıyor.
“Türkiye, Filipinler, Mısır, Irak, Yemen, Tayland, Çin, Zimbabwe ve Rusya gibi gazetecilerin sık sık sansür, soruşturma ve dava, vize reddi ve hatta fiziki tehditlerle karşı karşıya kaldıkları yerlerdeki çalışmalarımızdan gurur duyuyorum.
“Trump yönetiminin saldırılarının zamanla ne kadar keskinleşeceğini, haberlerimize yönelik yasal sınırlamaların ne derece genişleyeceğini henüz bilmiyoruz.”
“Kendinizi tehdit altında hissetmeyin ama…”
Adler, gazetecilere, “yapılacaklar” ve “yapılmayacaklar” listesi de sundu.
Listeden öne çıkan tavsiyeler şöyle:
* Yetkililere ulaşma konusunda endişelenmeyin. Asla o kadar kıymetli değillerdi zaten. İran haberlerimiz de gayet sıradışı ve orada hiçbir resmi erişimimiz yok. Elimizdeki tek şey haber kaynaklarımız.
* Kendinizi tehdit altında hissetmeyin ama… Sayısız ülkede fikrimizi kendimize saklıyor ve kişisel niyetimizden bağımsız olarak haber geçiyoruz. ABD’de de bunu yapmamız gerekiyor.
* Haberini yaptığınız ortama ilişkin umutsuzluğa kapılmayın: Bu, dünyanın daha zorlu bölgelerinde edindiğimiz becerileri sergilemek için bir fırsat. (AS)