1925 yılında Büyükada’da doğan, geçtiğimiz yıl 1 Eylül’de kaybettiğimiz ressam Tiraje Dikmen için sevenleri 1 Eylül Salı günü Büyükada’da anma toplantısı düzenlenecek.
Hem Dikmen’in anısına saygı hem de sanatçının dostları olarak biraraya gelmek için gerçekleştirilen etkinlikte sanat tarihçisi Necmi Sönmez, sanat tarihçisi Ali Artun ve tarihçi Levent Yılmaz, Tiraje Dikmen’e dair konuşmalar yapacak.
Hakan Şensoy ve Cihat Aşkın keman konseri verecek.
Büyükada’da Splendid Palas Oteli’nde saat 14.00’te başlayacak anmayla ilgili ayrıntılı bilgiye şuradan ulaşabilirsiniz.
Tiraje Dikmen kimdir?
Ressam Şükriye Dikmen kardeşi olan Tiraje Dikmen 1925’te doğdu.
1943-48 arasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’de Prof. Kessler yönetiminde “İstanbul’da Kadın İşçilerin Çalışma Koşulları” konulu doktora tezini hazırlarken, aynı zamanda İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Léopold Lévy ile resim çalışmaya başladı.
1949 yılında Fransa’dan aldığı burs ile Paris’e hukuk doktorası yapmaya gitti. Ama bir taraftan Louvre Müzesi’nde ve Güncel Sanatlar ve Gelenekler Müzesi’nde sanat tarihi ve müzeoloji stajları yapıyordu.
Dikmen bu dönemde Paris’te ön plana çıkan tarzda soyut resimle ilgilenmedi, figür olgusunu irdeleyen bir çizgide araştırmalarını sürdürdü.
İlk kişisel sergisini 1956 yılında, Ernst, Miro ve Arp’ın eserlerini düzenli olarak sergileyen Galerie Edouard Loeb’da açtı ve sadece desenlerini sergiledi. Desenleri, hareket halindeki çizgilere indirgenmiş dinamik figürleri yorumlayan semi-figüratif bir karaktere sahipti.
1955-60 yılları arasında yağlıboya resimlere geçti ve “renk olgusu” üzerine yoğunlaştı. 1960’da, yine Galerie Edouard Loeb’da ikinci kişisel sergisini açan sanatçı, bu kez sadece yağlıboya çalışmalarını sergileyerek, geliştirmiş olduğu kendi resim tarzının ilk olgun örneklerini ortaya koydu.
1955-60 yılları arasında yağlıboya resimlere geçti ve “renk olgusu” üzerine yoğunlaştı. 1960’da, yine Galerie Edouard Loeb’da ikinci kişisel sergisini açan sanatçı, bu kez sadece yağlıboya çalışmalarını sergileyerek, geliştirmiş olduğu kendi resim tarzının ilk olgun örneklerini ortaya koydu.
1966’da hayatını kaybeden Leopold Levy’nin onu resmî mirasçısı atayıp resimlerini ve atölyesini kendisine bırakması üzerine Levy’e karşı duyduğu sorumluluk gereği tüm çalışmalarının ayrıntılı bir arşivini hazırladıktan sonra, 1967 yılından itibaren çalışmalarını bu atölyede sürdürdü.
Mayıs 1968 olayları başladığında Paris’te bulunan Dikmen, öğrenci hareketini, protestoları yakından takip etti. Bu döneme dair izlenimlerini Mai 1968 isimli dizisinde yorumlayan sanatçı, geliştirmiş olduğu soyut yaklaşıma rağmen, özgürlük arayışındaki insanları çalışmalarına konu etti. 1970 yılında, Galeri 1’de, İstanbul’daki ilk kişisel sergisinde Paris’ten getirmiş olduğu bu çalışmaları paylaştı.
1980’lerde Büyükada’ya yerleşti. 1990’dan itibaren de çalışmalarında göç temasını ele almaya başladı.
Dikmen 1 Eylül 2014’te, 89 yaşında hayata veda etti. (EA)
* Bu haberde Necmi Sönmez'in e-skop'ta yayınlanan yazısından yararlandık.