"Üniversitede öğrencilerin özgürlüğünü arttıracağız diyerek, fakülteler arası geçişi engelleyen duvar örülüyor. Rektörlük bizimle dalga mı geçiyor, kendince ironi mi yapıyor anlamadık."
Duvarın örüldüğü Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim görevlisi Doç. Ahmet Yıldırım bianet'e üniversitenin tutumunu bu sözlerle anlatıyor.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim - Sen) üniversite temsilcisi Yıldırım aynı zamanda Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Parti Meclisi üyesi. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yasası, siyasi partilere üyeliği engellemediği halde üniversite yönetiminin hakkında soruşturma açtığı Yıldırım Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç'ın rektörlüğe atandığı iki yıldan beri üniversitenin baskıcı yöntemlerle yönetildiğini anlatıyor.
Yıldırım üniversitede İsrail'in Filistin topraklarına inşa ettiği duvara verilen "utanç duvarı" ismiyle anılan duvarın yapılma gerekçesinin uzun zaman yönetim tarafından saklandığını söylüyor:
"Son iki yıldır anlam veremediğimiz, güvenlik gerekçe gösterilerek sürdürülen, uygulamalardan sonuncusu inşa edilen bu duvar. Biz başta duvar için kazılan temeli, doğal gaz hattı çalışması zannettik; yönetim de uzunca bir süre gerçeği açıklamadı. Ama sonra anlaşıldı ki Fen Edebiyat Fakültesi tarafında, her gün üç - dört bin öğrencinin kullandığı ormanlık, büyük bahçeye fakülteler arası geçişi engelleyecek gayet sağlam bir duvar örüyorlar."
"Duvar özgürlük alanını genişletiyormuş"
Yıldırım duvarın inşa edilmemesi için rektörlükle yaptıkları görüşmelerden sonuç alamadıklarını anlatıyor.
"Başta açıklama yapmayan Rektörlük kamuoyu baskısı üzerine iki gün önce web sitesinde bir açıklama yayınladı ve 'üniversite öğrencilerinin özgürlük alanını genişletmek için duvar örüyoruz' dedi. Kendilerince ironi yapıyorlar galiba. Öğrencilerin yaşam alanını daraltarak, görüşleri engelleyerek nasıl özgürlük alanı genişletilecek biz anlamadık. Kendileri de açıklamalarının tuhaflığını fark etmiş olacaklar ki iki gün sonra açıklama yayından kaldırıldı."
"Bin öğrenciye gözaltı; yüzüne tutuklama"
Yıldırım geçtiğimiz hafta inşa edilen duvarı protesto eden öğrencilere polisin müdahale ettiğini, 40 öğrencinin gözaltına alındığını, yaklaşık yüz öğrencinin ise yaralandığını, Rektör Saraç'ın üniversiteye Çevik Kuvvet polislerini "zorla davet" ettiğini anlatıyor:
"İki yılda bine yakın öğrenci gözaltına alındı, yüze yakın öğrenci tutuklandı. Kentte Dicle Üniversitesi'nin iki öğrencisi öldürüldü. Polis amirleriyle yaptığımız görüşmede amirler, 'biz de üniversiteye girmek istemiyoruz, rektör bizi buna zorluyor, yaşanacak olumsuzluklardan yasal olarak sorumlu olacağımızı söylüyor' şeklinde konuşuyorlar.
"Üniversite rektörü, kesinlikle hükümetin çok gerisinde bir noktada duruyor. Hükümet gereğini yapmasa da en azından açılım söylemlerine sahip. Dicle Üniversitesi bulunduğu kent ve bölge gerçekliğinden bağımsız hatta karşı bir tutum sergiliyor." (SP/EÖ)