Boğaz Köprüsü'nün altında İstanbul'un en güzel ve de en lüks eğlence merkezlerinden birinde, Reina'dayız.
Yayın Koordinatörümüz İbrahim Ekinci ile birlikte Türkiye'nin en büyük gruplarından birinin üst düzey yöneticisi ile iş yemeği yiyoruz.
Konu dönüp dolaşıp, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in, arkadaşımız Ahmet Erhan Çelik'e, 'yabancı sermaye' konusunda uyarılar taşıyan açıklamalarına geliyor.
Günlerdir tartışılan ve daha uzun süre konuşulacak bu görüşmeyi tartışırken, kamuoyunun yakından tanıdığı bu üst düzey yönetici ilginç bir çıkış yapıyor. Ve şunları söylüyor:
"Yabancı sermaye konusunda yıllar sonra Mahir Çayan'ın söylediklerinde doğrular olduğunu düşünmeye başladım. Bilirsiniz Çayan'ın yeni sömürgecilik üzerine görüşleri vardı. Bu tanımının Türkiye için önemi olduğunu düşünüyorum."
Gerçekçi olmak gerekirse şaşırıyorum. Hayatını, yazdıklarını bilen, okuyan birisi olarak Çayan'ın savunduklarının, öldürülmesinden 33 yıl sonra Reina'da hem de Türkiye'nin önde gelen sermaye gruplarından birinin yöneticisinden duymayı beklemiyordum.
Kısaca hatırlayalım... Çayan, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi'nin kurucularından. Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki öğrencilik günlerinde Türkiye İşçi Partisi'ne ve Fikir Kulüpleri Federasyonu'na girdi.
Daha sonra bu iki oluşumda başlayan tartışmalarda Milli Demokratik Devrim görüşünü benimsedi. Dönemin iddialı sol dergilerinde yazdığı yazılarla 'ses' getirdi.
THKPC'nin şehir eylemlerini de planladı ve bunlarda aktif rol aldı. Niksar'ın Kızıldere Köyü'nde, kaçırdıkları üç İngiliz teknisyenle birlikteyken güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu öldürüldü.
Yeni sömürgecilik görüşlerine gelince... Kabaca şöyle; Yeni sömürgecilik, klasik sömürgecilikteki açık işgalin yerini gizli işgalin almasıdır. Böylelikle halkların ulusal bilinci çarpıtılarak, emperyalist sömürü ve egemenlik gizlenmeye çalışılır.
Azgın sömürüsüyle sermayesini sürekli yoğunlaştıran emperyalizm, ulaştığı teknolojik üstünlüğü kullanarak, sömürge ülkelere ihraç ettiği sermayenin bileşenlerinde kârlı değişikliklere gider. Bu, daha az nakit sermayeyle daha çok kâr elde etmesini sağlar.
Türkiye'de yabancı sermaye tartışmalarına Mahir Çayan'ın penceresinden bakmak... 'Milli tip işadamı' görüşünü savunmak, bunu oluşturmak için çabalamak. Erdemir'i almak için 'milli takım' kurmak...
Solda, sağda, ortada pek çok işadamı son günlerde yabancı sermayenin getirdikleri, getirecekleri kadar götürebileceklerini de hararetle tartışıyor.
Bizim görevimiz bu tartışmaları tarafsızca ortaya koymak...(MS/BA)____________________________________________________________
* Murat Sabuncu'nun yazısı 17 Temmuz 2005 tarihli Milliyet gazetesinin Business ekinde yayımlandı.