Olli Rehn, basın toplantısında, Türkiye ile ilgili soruları cevaplarken birkaç gün önce Danimarka'da gerçekleşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan - Roj Tv krizinde, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in, Roj Tv konusundaki tavrını desteklediğini belirtti.
Rehn, İsveç'e genişleme politikasındaki olumlu tavrından ve çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Rehn, genişleme politikası çerçevesinde Türkiye ve diğer aday ülkelerin gerçekleştirdiği reformlar ve politikalar konusunda karşılıklı görüş alışverişi ve ortak politika üretmek üzere İsveç'e geldiğini belirtti.
Türkiye reformları gerçekleştirdi, uygulama eksik
Rehn, "Türkiye, kadın hakları, ifade özgürlüğü ve sendikal haklar konusunda reformlara devam etmeli ve hızla uygulamaya geçmeli. Türkiye reformlar gerçekleştirdi ama, uygulamada eksiklikler olduğunu görüyoruz" dedi.
Türkiye'nin temel bir takım reformlar gerçekleştirirken zorlandığını, çalışmaların çok yavaş ilerlediğini, tam uygulamaya geçirilemediğini ifade eden Olli Rehn şunları söyledi:
"Türkiye bir an önce, özellikle kadın hakları, iade özgürlüğü ile sendikal çalışmalar alanındaki kısıtlayıcı yasaları konusunda ciddi demokratik düzenlemeler yapmalıdır. Bu konuda yapılacak hızlı çalışmalar Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğinin hızını da belirleyecektir.
"Türkiye ne kadar hızla demokratik reformlarını hayata geçirebilirse, Avrupa Birliği üyeliği de o kadar hızlı gerçekleşecektir. Avrupa Birliği içindeki yeri ve önemi de o derece artacaktır."
Kürt sorunu değil, insan hakları
Olli Rehn'in Türkiye konusunu konuşurken Kürtler, Kürt sorunu ya da Kürtlerin hakları gibi sözleri kullanmaktan kaçındığı, genelde insan hakları çerçevesinde, temel olarak düşünce özgürlüğünü sürekli vurguladığı dikkat çekti.
Düşünce özgürlüğü ile ilgili olarak Danimarka Başbakanı Rasmussen'in Roj Tv konusundaki tavrını doğru bulduğunu belirterek, Ramussen'e destek çıktı:
"Avrupa Birliği ülkeleri düşünce ve ifade özgürlüğünü tümüyle kısıtlamadan uygular. Bu konuda Rasmussen demokratik davranmıştır ama, bir konuya işaret etmek istiyorum:
"Söz edilen kanalın bir terörist örgütün yayın kanalı olduğu ileri sürülüyor. Avrupa Birliği ülkeleri terörizme karşıdır. Terörist örgütler ile çalışma yapan kuruluşlara da karşıdır ama, bu konudaki çalışmalarımızı düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayarak yapamayız." (AD)