AKP iktidarı döneminde kışkırtılan tüketici kredileri ve kredi kartı harcamaları öyle boyutlarda ki, birçok seçmen, izlenen düşük kur ve istikrarlı faiz süreci dengesinin bozulması endişesi içinde. Bankaların 13 Temmuz itibariyle tüketici kredisi alacakları 54,4 milyar YTL'ye çıkmış durumda.
Kredi borçlarının bileşimi şöyle: Konut kredisi 25,8 milyar YTL, taşıt kredileri 5 milyar 808 milyon YTL, borcu borçla kapatmaya yarayan ihtiyaç kredisi toplamı da 23,8 milyar YTL. Kredi kartı borçları ile birlikte tüketicilerin bankalara olan borcu 78,2 milyar YTL'ye ulaşmış durumda.
AKP sürekli, "biz gidersek kriz gelir" tehdidinde bulunuyor. Borçlu seçmenler, bunu bir şekilde- dünyadaki likidite bolluğu rüzgarı ve sıcak para, artı doğrudan yabancı sermaye girişleriyle- tesis etmiş görünen AKP'nin yeniden iktidarına, bu denge hatırına razı gibi.
Bir de tüketici kredi borcunu ve kredi kartı borçlarını ödeyememiş olanların çığ gibi büyüdüğü gerçeği var. Merkez Bankası verilerine göre, tüketici kredisi borcunu ödeyememiş kişi sayısı 78 bine yaklaşırken, kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı 545 bin. Dolayısıyla 623 bin kişi ya da aile, ferdi tüketici kredisi ve kredi kartı mağduru durumunda. Bunların da en büyük korkuları, faizlerin dalgalanması ve yüklerinin ağırlaşması.
Bankalarca Bildirimi Yapılan ve Negatif Nitelikli Ferdi Kredi ve Kredi Kartları Sisteminde Yer Alan Kişi Sayısı
|
Rehine firma ve bankalar
AKP'nin ipi ile kuyuya inen bir önemli kesim de özel sektör firma ve bankaları. AKP'nin izlediği düşük kur politikasını fırsat addedip borçlananların sayısı özellikle 2006'da çığ gibi büyüdü.
Dış borç stokunun Mart 2007 sonunda ulaştığı boyut 213,4 milyar dolar...
Bunun içinde özel sektörün payı yüzde 60'a yaklaştı. Çok değil, 2006'nın ilk çeyreğinde özel sektör borçlanması 100 milyar dolara çıkmamıştı, 1 yılda yüzde 26 artış!.. Bu borç altına girenlerin yüksek faiz-düşük kur müptelası oldukları ve bu tezgahın değişmemesi için yeniden AKP iktidarını isteyecekleri açık.
Rehine medya
AKP'nin seçim öncesi rehin aldığı önemli bir odak da medyadır. Sabah-ATV'yi hemen seçim öncesi TMSF kontrolüne alarak manipüle eden AKP, elektrik dağıtım ihalelerine talip başta Doğan olmak üzere büyük medya sahiplerini seçim sınavına soktu. İhaleleri seçim sonrasına erteleyen AKP, seçim sürecindeki tutumlarına bakarak büyük medya holdinglerinin özelleştirme taleplerine cevap verecek. Güçlü bir AKP yanlısı medyanın zaten desteğini alan AKP, TMSF üstünden yaptığı müdahale ile kontrolünü artırırken, TRT'yi de tepe tepe kullandı. AKP, medya dışı havuçları da sallandırarak medyanın önemli bir kısmını , kesimini de rehin almış oldu.
IMF desteği
AKP, IMF'den de destek görerek ciddi bir seçim popülizmi gerçekleştirdi.
Toplam bütçe harcamalarında 2006 ve 2007 yılının ilk 5 aylık bütçe giderleri karşılaştırıldığında, GSMH'ye oran açısından yüzde 25'lik bir artış görünüyor. Oranlara bakıldığında ise bazı farklılıklar yaşandığı görülüyor.
2006 Mayıs itibariyle toplam harcamaların GSMH'ye oranı yüzde 9,89 iken, 2007 yılının aynı döneminde GSMH'ye oranı (ilk çeyreğin büyüme trendi dikkate alındığında) yüzde 13,2 olacak.. En yüksek artışlar genel kamu hizmetleri ile sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetlerinde. Seçim nedeniyle erkene çekilen ödemeler henüz yansımadığı halde harcamalar 14 milyar 960 milyon YTL'yi bulmuş durumda.
2007 bütçesi 204 milyar 988 milyon YTL olarak öngörülmüştü. Seçim yılı olmasının da etkisiyle şimdiden faiz dışı harcamalarda makas açıldı.. Yılın ilk 5 ayında faiz hariç bütçe giderleri 59,8 milyar YTL'yi bulurken, başlangıç ödeneği 165 milyon YTL olan sağlık giderleri kaleminde, 2 milyar 794 YTL harcama yapıldı. Bütçe planlanırken 800 bin YTL ödenek ayrılan daha sonra da sapma büyük olduğu için Maliye tarafından ödeneği tablolarda sıfırlanan "yeşil kart sağlık hizmetleri" kalemine 1 milyar 729 milyon 965 bin YTL harcandı.
Bütçede 56 milyon 850 bin YTL kaynak ayrılan Belediyelere Yardım Denkleştirme Ödeneği kalemine sadece ilk 5 ayda aktarılan para bütçeyi aşarak, 57 milyon 68 bin YTL'ye ulaştı. Hane Halkına Yapılan Transferler kalemine bütün yıl için ayrılan kaynak toplam 929.5 milyon YTL iken ilk 5 aylık sonuçlara göre, 425.6 milyon YTL kullanıldı. Tarımsal amaçlı ödemelerin neredeyse bütün kalemlerinde yıllık bütçe hedefi 5 ayda dolduruldu.
Bu durum, 2007 yılı sonu itibariyle öngörülenden çok daha yüksek bütçe açığının verilmesine neden olabilecek ve kaşıkla verilen sapıyla tabii ki seçim sonrası çıkarılacak.
İlginç olan, bu mali gevşemeye şimdiye kadar izin vermeyen , hele 2002 seçimleri öncesi adeta yasak koyan IMF'nin bu seçimler öncesi adeta ortalıktan sıvışması ve yapılan harcamalara, mali disiplinin seçimle sulandırılmasına ses çıkarmamasıdır. Bir anlamda, AKP'ye,-acısını yeni iktidarda çıkartmak şartıyla- bu harcamaları yapmasına ve bununla da oyunu artırmasına örtülü bir onay vermesidir. (MS/TK)