Hani "Delikanlı kızlar" vardı bir ara... Kanlıya vurgu yapılırken delikanlılığa benzetebilme, bu kadına ait durumu erkeksileştirebilme mantığını kim yaratıcı reklam diye yazar hala anlayamadım.
İşaretlerle kız arkadaşına regli olup olmadığını belli olup olmadığını soran genç kızın yer aldığı reklama gelince... Pedleri saklamamız gerektiği çekinmemiz utanmamız yasak ya da kötü bir şey yapıyormuş gibi davranmamız ve bu doğal durumu anormalleştirmemiz gerektiği anlayışını sürdüren...
"Utanç"!
Hiç beğenmedim, geleneği modern biçimde sürdüren ananeden kalma anlayışla üretilen bu reklamı da...
Ben hala okullara gelip cinsellik dersleri veren, ergenlikle ilgili değişimleri anlatan uzmanların ardından dağıtılan pedleri alıp servis tavanına asarak dalga geçen oğlanlara da hastayım.
Ya da okulda başına gelince, gömlek içlerine ceplere saklanmaya çalışılan pedleri utançla taşımamızı öğretenlere....
Sandalyeye bağlı oğlanlar
Ardından bir başka ünlü kullanımlı reklam. "Molpediniz var mı?" diyerek erkeklerin arasında, erkeklere sorarak tersyüz etme mantığı...
Biz yeterince utandırıldık sıra sizde der gibi ama bunu bir ünlü bile yapıyor bak diyerek Hülya Avşar üzerinden kabul ettirme zorundalığı sanki...
Ve havuz. Sıcak yaz günlerinin vazgeçilmezi muayyen günlerin korkulu rüyası! Regliyken havuza girememenin acısını oğlanları sandalyeye bağlayarak çıkartan kızlar... Öç alır gibi hımmm!
Hoşuma gitmedi değil bu durumlara bir örnek hayatın içinden bir kesit... Ama reklamın mesajı var mı sizce. Bizim pedimizi kullanırsanız erkeklerin anlamadığı bu durumu daha rahat atlatabilirsiniz mi?
Reklamda bazen markanıza değil segmentin hepsine çalışırsınız bu da onun gibi bir şey... Bu hoş kesiti vererek akılda kalıcılığı artırabilir o kadar yoksa ürünün de markanın da vaadi yok...
Mansız'ın "karizması"
Gelelim Japon kızların hasta olduğu İlhan Mansız'a... Karizmayı çizdirip çizdirmediği konuşuluyor... Reklam yorumlarını dinleyince anlıyorum ki erkekler Mansız'ın karizmayı çizdirmediğinde birleşiyor.
Öyle güzel bir kız karşısında karizma yerlerde sürünsün İlhan öylece kalsın no problem. Öyle ki reklamdaki kıza bakmaktan o adamın ünlü futbolcu Mansız olduğunu bile anlamamıştım diyen alıklar çok...
Reklamın özü. Kız reglidir ama başaracağım der İlhan'a doğru yürür İlhan etkisiz eleman olmuş kilitlenmiştir. Ünlü futbolcu donakaldığı içindir ki golü yer ama bizim pedi kullanan güzel mankenimiz İlhan'ı regllisine rağmen yendiğini sanır.
Aslında bu kadının cazibesini kullanarak başarılı olduğu teziyle hareket eden sakat mantığın yansımasıdır ki kadını aşağılar aman dikkat... Reklam hep başarıya ulaşır. Çünkü reklamlarda kadının kullanımı her zaman duygulara hitap eder ve kazandırır anlayışı hakimdir...
Ve inşaat sektöründe bir kadın
Son olarak tüm bu reklamlara atıfta bulunan, onları eleştiren anlayışla erkeklere özgülenen inşaat sektöründeki bir kadının oynadığı reklam...
Evet, regli günlerinde pedi belli etmemek, özgür hareket etmek, voleybol oynayabilmek gibi ekstrem durumlar yaratıp günlük olana vurgu yapmayan diğer reklamlara eleştiri...
Biz çalışırken, hem de erkeklerin ağırlıkta olduğu bir alanda işimizi yaparken ihtiyaç duyduğumuz ürünü kullanmalıyız mesajı...
Reklamı görsel anlamda çok iyi bulmamakla birlikte kaç zamandır rutin olanı es geçenlerden sonra en azından biri hatırladı gerçekliği deyip sevindim...
Ruhu satın almak
Peki ben neden yazıyorum bunları? Eleştirmen ve marka uzmanı diye yazıp çizenlerin neden bir türlü kalemlerinin bunları yazamadığına dikkat çekmek için.
"Biz insanların duygularına seslenmeliyiz, biz onların ruhlarını satın almalıyız, " demişti reklam ve halkla ilişkiler hocam.
Sağolun ben almayayım dedim ve çekildim. Çünkü batıdaki örneklerini de inceleyecek olursanız sosyal sorumluluk da içerebilen, basit ancak mesajını hedef kitlesine etkili ve çarpıcı bir şekilde veren reklamlarla karşılaşırsınız.
"Hasta mısın?"
Yoksa ünlü mü kullansak absürdlük mü yaptırsak derken müşterinizin ihtiyacını karşılamaktan uzaklaştığınızı sizinle çalışmıyoruz artık diyerek hatırlatırlar mutlaka... Mutlaka...
Kısa bir not daha... Kadınların regllisi, adeti adı her ne olursa, nasıl kullanılırsa...
Ama "hasta mısın" diye sormayın, sevgili kadınlar sizler de bu hormonal değişim günlerinde bahane yaratıp "hastayız" diye dolaşmayın ne olur... Hasta oluyorum! (ÖÖ/BA/EÖ)