“Asıl olanın sistemin bir bütün olarak etraflıca ele alınması olduğunun farkındayız. Bu nedenle halihazırda soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarını tek tek ele alıyor ve kapsamlı bir ceza adaleti reformu üzerinde çalışıyoruz. Şimdiye kadar yapılan değişikliklerin değerlendirilmesi ve ilave değişikliklerin belirlenip Meclis’e sunulması için Bilim Kurulu oluşturduk.”
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Bakanlığı’nın 2021 bütçesi sunuş konuşmasında yine reformdan bahsetti, pandemi sürecinde aşina olduğumuz bilim kurulunun bu kez hukuk reformu için devreye gireceğini açıkladı. Ancak sistemde sorun olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında reformu yine yargı süreçlerine indirgediğinin sinyalini verdi.
Hükümet konuyla ilgili son olarak geçen yıl Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırlamış, bununla ilgili çıkan yargı paketleri Meclis’te yasalaşmıştı. Ancak bu paketler de sistemde bir değişiklik yaratmadı. İstanbul, Ankara ve Diyarbakır baro başkanlarına, Adalet Bakanı’nın açıklamasını ve reformun neyi kapsaması gerektiğini, nelerin değişmesi gerektiğini sorduk.
Üç hukukçu da ilk olarak Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun yapısının değişmesi gerektiğine dikkat çekti.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, reforma dair düşüncelerini bianet’e şöyle anlattı:
“Yargı reformu iddiası ilk kez sergilenmiyor. 2009’da da strateji belgesi açıklanmıştı, 2010’da yargıyı ‘FETÖ’ye teslim ettiler. İkinci reform belgesi 2015’te açıklandı, 2016’da OHAL ilan edildi. Bu kez de 2019’da açıklanan bir strateji belgesiyle karşı karşıyayız ve ortada bir değişiklik olmadığı gibi birçok hak da geriye gitmiş durumda.
“Reformun önündeki en büyük engel, 2017’de getirilen sistem. HSK seçimi konuşulmadan yapılacak şey reform olmaz. Anayasa Mahkemesi üyeleri seçiminin sistemi değiştirilmeden reform sözkonusu olmaz. Aynı şekilde, otomatik tutuklama uygulamasını ifa eden sulh ceza hakimlikleri konuşulmadan yapılan şeye reform denemez.
“Sistemden kaynaklanan birçok sorun var. Reform söylemi inandırıcı gelmiyor. Yargı reformunun, Hazine ve Maliye Bakanının istifasından sonra gündeme gelmesi de duvara toslamış ekonomiyi canlandırma, bu alandaki sorunların giderilmesine yönelik bir hamle gibi yorumlamama neden oluyor.”
“Yürütme yargının üzerinden elini çekmeli”
“Yargı sorunu bir bakanın istifası sonrası konuşulacak bir sorun değildir, bu alanda çok ciddi sorunlarımız var, yapısal değişiklikler gerekiyor.
“İlk olarak da yürütme yargının üzerinden elini çekmeli. İlk yargı reformu bu olur. Yani bir şeylerin yapılması değil yapılmaması için karar alıp uygulamak reformun ilk paketi olabilir. Ancak sistem bunun da yapılmasına müsaade etmiyor.”
Mehmet Durakoğlu, Bakan Gül’ün “Hakim görünümlü militanların ayaklar altına alma girişiminde bulunduğu hukuku, biz masumiyet karinesiyle, lekelenmeme hakkıyla, adil yargılanma hakkıyla en üstte tutma kararlılığındayız” şeklindeki açıklamasını da şöyle yorumladı:
“FETÖ dönemindeki yargıdan bahsediyor ki o dönemdekilerin militan olduğu gerçeği su götürmez.” (AS)