12 Eylül'deki referanduma bir ay kala, örgütlerin, kişilerin, oluşumların tavrı netleşiyor. Üç seçenekli yelpazede çokça farklılık bulunması, aslında hükümetin paketi madde madde değil, bir bütün olarak oylamaya sunmaktaki ısrarının sonucu. Pusulada iki seçenek var; "evet" veya "hayır". Ama "evet" diyenlerin de "hayır" diyenlerin de savları çeşitli. Referandumu boykota çağıranlar da var. Bir de tutum açıklamayanlar.
"Evet" diyenler
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) değişiklik paketini, darbecilerin yargılanmasını önleyen geçici 15. maddenin kaldırılmasına dayanarak "darbeyle mücadele/hesaplaşma" propagandası olarak sunuyor.
Referandumu yeni bir anayasa için AKP'ye baskı fırsatı olarak gören, aralarında akademisyen, sanatçı, yazar ve gazetecilerin olduğu aktivist ve aydınlar, sol partilerden Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) "Yetmez ama evet" diyor. Sol partilerden Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) de "evet" diyor ama, "AKP zihniyetine hayır" vurgusuyla.
AKP'yle tabanı kesişen Saadet Partisi de "evet"i destekliyor, ama yeni bir anayasa, seçim barajının düşürülmesi gibi önerilerini de gündeme getiriyor. Sendika konfederasyonlarından HAK-İŞ de evet diyenlerden.
"Hayır" diyenler
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) "AKP'ye hayır" sloganıyla "hayır" oyunu savunuyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de pakete "dışardan güdümlü" ve "bölücülüğün önünü açtığı" iddiasıyla "hayır" diyor.
Bu bloktan kendini ayıran ve "hayır"ı savunanlar, emek haklarını ve demokrasiyi gündeme getiriyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) "12 Eylül ürünü AnayasaK'a da, 12 Eylül uzantısı Banayasaya da hayır" diyor. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'ndan (TÜRK-İŞ) 12 sendika da "Emekçilere hayır diyenlere biz de hayır diyeceğiz" diyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) de benzer gerekçelerle aynı oyda. Sol partilerden Sosyalist Parti (SP), Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), sol örgütlerden Halkevleri de hayır diyor.
"Boykot" diyenler
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kürt sorununda ve demokraside bir açılım getirmediğini söylediği paketle ilgili referandumu boykotu savunuyor. "Evet" veya "hayır" gibi bir ikili içinden seçim yapmayacaklarını, yeni, Demokratik, özgürlükçü bir anayasa için mücadele edeceklerini açıklayan İstanbul'dan 400'e, Ankara'dan 110'a yakın aydın da "ne evet ne hayır diyerek bu oyunu bozacaklarını" söylüyor ve "boykot" diyor. Birçok sol parti ve oluşum da "Emekçilerin ve Ezilenlerin Boykot Cephesi"ni kurmuş durumda. Bu örgütlerin arasında şu adlar yer alıyor: Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Partizan, Demokratik Haklar Federasyonu (DHF), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Gelecek Parti Hareketi (SPGH), Sosyalist Birlik Hareketi, Devrimci İşçi Partisi Girişimi (DİP-G), Demokrasi ve Özgürlük Hareketi (DÖH), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Köz, Türkiye Gerçeği, Sosyalist Devrim Parti Girişimi.
Tutum açıklamayanlar ve "ne evet ne hayır" diyenler
TÜRK-İŞ referandumla ilgili tutum açıklamıyor. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) boykot sözünü telaffuz etmeden "üçüncü cepheye ihtiyaç var" diyor. Yeşiller Partisi "ne evet, ne hayır" diyor "bu bir boykot çağrısı da değildir, herkes kendi karar verecek" diye ekliyor.
Sütlaş'ın dördüncü yolu
Bir de bianet yazarlarından, sağlık hakları aktivisti Mustafa Sütlaş'ın önerdiği dördüncü yol var: "Ben kendi adıma gidip seçim sandığına ya da önerdiğim gibi 'gönüllü'lerin açtığı 'halkın referandum sandıkları'na üzerinde 'ben kendi anayasamı yapacağım' yazılı beyaz bir kağıt atacağım."
Araştırma şirketi Pollmark'ın analizine göre, toplumun yarısından fazlası paketin içeriğinin ne olduğunu tam olarak bilmiyor ve referandumun sonucunu "kararsızlar" ve sandığa gitmeyenler belirleyecek. (TK)