"Refakatsiz çocukları ifşa etmeden yetkililere teslim edin"

Fotoğraf: Ozan Efeoğlu-AA

Merkez üssü Maraş olan ve dokuz şehri de etkileyen depremlerde refakatsiz kalan çocuklar konusunda alanda çalışan uzmanlar uyarıyor. 

Çocuk hakları alanında çalışan uzmanlar, afet bölgelerinde çocukların kaçırılma riskinin olduğunu belirtiyor. Hatay'da Sema Yeşilağaç, 1 yaşındaki çocuğunun deprem bölgesinde kaybolduğunu Twitter'dan duyurmuş, bebek iki gün sonra bulunmuştu. 

Üç gündür deprem bölgesinde çalışan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Huriye Hamidi, depremde bir şekilde refakatsiz kalan çocuklara, enkazdan çıkartılan çocuklara ya da ailesi enkaz altında kalan çocuklarla ilgili olarak, "Böyle çocuklarla karşılaşınca hemen Aile Sosyal Hizmetler il müdürlüklerine ya da kolluk güçlerine haber verebilirsiniz" uyarısında bulundu.

Alo 183 hattına da bildirim yapılabileceğini söyleyen Hamidi şu bilgileri paylaştı:

"Kayıp çocuk fotoğraflarını paylaşmayın"

"Öte yandan sosyal medyadan da çok fazla kayıp çocuk fotoğrafı paylaşılıyor. Bu çok tehlikeli. Tabii ki iyi niyetli bu paylaşımlar ancak istismara da açık bir durum yaratıyor bu.

"Bu çocukların resimlerini, görsellerini, isimlerini paylaşarak aslında belki de bu çocukları kaçırılma ve istismar edilmeye karşı açık hale getiriyoruz.

"Özellikle hastanede olan bir çocuğun yüzünü, hangi hastanede olduğunu paylaşarak çocukları bu tehlikeye açık hale getiriyoruz. O yüzden aslında sosyal medyada bu kadar paylaşılmaması gerekir.

"Zaten eğer bu çocuklarla karşılaştıysanız bunu hemen Aile Sosyal Hizmetler il müdürlüklerine, kolluk güçlerine, sosyal hizmet uzmanlarına, kanuni temsilcilere bildirimde bulunmanız gerekiyor."

Diyarbakır'da kayıp çocuklarla ilgili olarak herhangi bir ihbar almadıklarını belirten Hamidi, "Ama önceki deprem tecrübelerinden bilindiği üzere afet bölgeleri çocuk kaçakçılığı ya da organ mafyası gibi durumlara açık" dedi. 

Öte yandan refakatsiz bir çocukla karşılaşınca direkt temastan kaçınmaya özen gösterilmeli bu süreçte. Çünkü çocuğun ne yaşadığını bilmiyoruz, bir travma yaşıyor. O yüzden iyi niyetli de olsa çocuğu öpmek veya teselli edici dokunuşlarda bulunmak yanlış. Bu aşamada doğru bir yaklaşım değil.

"Çadır kamplar güvensiz"

Diyarbakır'da Çocuk Hakları Kriz Yönetimi Ağı kurulduğunu aktaran Hamidi şöyle devam etti:

"Hemen bir araya gelerek bir saat içinde çok temel ihtiyaçlar nedir? Neler yapabiliriz? Konuştuk ve planladık. Çocuklarla psikososyal çalışmalar yürütüyoruz. Öte yandan onları ziyaret edip ihtiyaçları tespit ediyoruz. Ve bu ihtiyaçlar üzerine de acil olarak yönlendirmeleri yapıyoruz. Bebekler, küçük yaş gruplarında mama sıkıntısı yaşandı bir ara. Temin edilmeye çalışılıyor. Bebek bezi, çorap gibi çok temel ihtiyaçlar giderilmeye çalışıldı.

"Öte yandan güvenlik algısındaki sorun sebebiyle çocukların güvende olmadığını tespit ettik biz. Çünkü çadır kampları çok açık ve kalabalık alanlar. Herkes girip çıkabiliyor. Çocuklar bu alanlarda her türlü ihmal ve istismara açık. Buralardaki güvenlik önlemlerinin biraz daha düzgün bir şekilde oluşturulması önemli.

Hamidi, Diyarbakır'a gelen ve ihtiyaç fazlası olan yardımların bir kısmını diğer illere yönlendirdiklerini aktardı.

(AÖ)