Filistin-İsrail Savaşı'nın tüm olumsuzluklarını müzikle gidermeye çalışan Kelani, cazı mazlumların müziği olarak nitelendiriyor.
"Siyahların müziğiyle yaşadıklarım arasında bir özdeşlik kurdum. Nasıl onlar acılarınının ve isyanlarının dilini cazla kurmuşlarsa, ben de onlardaki hüznü, ritmi ve rengi kendi müziğime kattım. Sonuçta müziğin dili de dini de olmuyor"
"Yaşamayı seviyorum"
Reem Kelani çocuk yaşta Klasik Arap müziği eğitimi alarak müziğe başlıyor. Kuran eğitimi alırken Sufi müziğiyle tanışıyor. İlahilerle büyürken bu kez de Lübnanlı sanatçı Feyruz'un etkisi altına giriyor. Ortadoğu'ya özgü etkileşim, Filistinli mülteci duyarlılığıyla bezenince, kendi müziğini zenginleştirmiş oluyor.
Bol kahkahası var Reem Kelani'nin. Acıların süzgecinden damıtılarak gelmiş içtenliği sorgulamaya kim cesaret edebilir ki? İngiltere'de Filistin'e dost, Filistin'le dayanışma içinde olanların, "Filistin bu kadar karışık. Hep savaş, terör, kan ve acı var. Sen nasıl bu kadar neşeli oluyor, gülebiliyorsun? Oysa hüzünlü olmalısın " demesine Reem Kelani'nin yanıtı şu:
"Bana biçilen kurban rolünü oynamayı reddediyorum. Ben kurban olmak istemiyorum. Yaşamayı seviyorum. Doğu kültürünü bilseler, sufi müziğiyle kucaklaşsalar beni anlayabilirler ama, anlamıyorlar".
Filistin için ölmek mi?
Batılının Doğulunun kaderciliğini anlaması zor. Kendisine sık sık, Filistin'de savaşmakla ilgili sorular sorulduğunu belirtiyor Kelani. Gittiği Batı ülkelerinde Filistin'in terörle özdeşleştirilmesinden rahatsız olarak konuşuyor.
"Filistin için ölmek ister misiniz, diyorlar bana. Neden öleyim? Ben Filistin için yaşamak isterim. O zaman Filistin'e yararlı olurum. Hem neden Filistin hep savaşla, kanla terörle ilişkilendiriliyor.Bu ülkede müzik de var" diyor.
İsrail müziği değil, Yahudi müziği
İsrail-Filistin savaşının yer yer müzikal çalışmalarında karşısına çıktığını söylüyor; bazı televizyon programlarında çatışmalar yaşanmasının kaçınılmazlığına gönderme yapıyor.
Katıldığı bir televizyon programında, İsrailli bir müzisyenin, "Filistin müziğinin İsrail müziğinin bir parçası olduğunu" iddia etmesi, "Filistin müziği olmadığını" söylemesi üzerine tepki gösteriyor.
"Bu bir cinayettir. İsrail'de yaşayan halklar söz konusu olduğunda, Filistinlileri hep son sırada anıyorlar. Biz bu toprakların sahibiyiz. Asıl olmayan İsrail müziğidir. İspanya'da bir Yahudi müziğinden söz edilebilir ama Filistin'de İsrail müziği diye bir şey yoktur. O müzik sağdan soldan toplanmış bir müziktir."
Reem Kelani bugünlerde İngiltere'de yaşayıp, İngiliz müziğinin yerel motiflerini öğrendiğini söylüyor.
"Milliyetçilik iki yüzü keskin bir bıçaktır. Yapıcı olabildiği kadar yıkıcı da olabilir. Bir tabloyu yakabilirisiniz ama bir müziği yakamazsınız. O sözünü yıllarca söyler. Bu tartışmanın ne İsrail'e ne de Filistin'e bir yararı vardır" diyor ve her şeyin İslamiyet'le bağdaştırılması kadar, her şeyi laikleştirmenin de karşısında olduğunu söylüyor.
"Yaz, kahpe"
Konuşmasına hep yaşanmış bir öykü ya da fıkrayla başlayıp bitiren Reem Kelani, Filistinli bir kadın olarak kolay bir yaşam sürdürmese de, hep pembe düşleri olmasa da, karanlık bir öyküyle başladığı sözünü, umutları yeşerterek bitiriyor.
"Arap dünyasında kadın olmak zor tabii ki. Ama hem kadın hem şarkıcı olmak daha zordur. Bir örnek vereyim isterseniz. Bir ara Irak'a konser vermeye gidiyordum. Sınır kapısındaki pasaport kontrolünde ismimi sordular söyledim. Mesleğimi sordular 'şarkıcı' dedim. Gümrükteki polis, 'Yaz, kahpe' dedi. Bu söz kötü kadın damgasıydı. Ve pasaportuma o damga vuruldu." Erkek egemen kültürde yaşamaya gönderme yapıyor sanatçı.
Yıllardır bizde de öyle değil midir? Gece kulübü ve barlarda şarkıcılık yapanlara karakollardan verilen çalışma izni hep "vesika" olmaz mı? Bugün saygın bir çok ünlünün bir zamanlar vesikası olmamış mıdır?
Kategorize edilen müzikler
"Batıda şarkıcılar fabrikada üretilen mallar gibiler. Barkodlanmıştır müzikleri" derken, kategorilere ayrılan ve damgalanan müzikleri "Beyaz insanın hükmetmek istediği coğrafyaya bakışı" olarak nitelendiriyor.
"Filistinli olmak, göçmen olmak, mültecilik demektir. Mültecilerin de müziği sürgündür ve yerleşiklik yoktur o müziklerde. Bizler sürüldüğümüz yerlerin müziğiyle, Filistin'in yerleşik tarihinden çıkan müziğini zenginleştirdik." (AD/TK)