Haberin Kürtçesi için tıklayın
“Rap’in Büyükbabası” olarak anılan Jalal Mansur Nuriddin, 74 yaşında hayata veda etti.
Jalal Mansur Nuriddin’in ailesi yaptıkları yazılı açıklamada “Jalal Mansur Nuriddin Pazartesi öğleden sonra Hakk’ın rahmetine kavuştu” dedi.
24 Temmuz 1944’da Brooklyn'de doğan Jalal Mansur, bir süredir kanserdi.
Jalal Mansur Nuriddin hakkında
Müslüman olmaya karar verince Alafia Pudim olan ismini, Jalal Mansur Nuriddin olarak değiştirdi.
Jalal Mansur Nuriddin, 1960'larda Harlem’de şair Omar Ben Hassan ve Abiodun Oyewole ile perküsyoncu Nilijah ile Last Poets grubunu kurmuştu.
Solo çalışmalarını Lightnin' Rod ismiyle yürütüyordu.
Last Poets’in 1971’deki çıkış albümü This Is Madness, eleştirel politik sözleri ve perküsyon ağırlıklı ritimleriyle, hiphop’ın öncülerinden olarak kabul ediliyor.
Gil Scott-Heron da “The Revolution Will Not Be Televised" (Devrim televizyonlarda gösterilmeyecek) adlı şarkısını, Last Poets’in ilk albümünde yer alan “When Revolution Comes” (Devrim olunca) adlı şarkısına cevaben yazmıştı.
Bir süre cezaevinde kalan Nuriddin, cezaevine giriş nedenini hiç söylemedi, ama Brooklyn’de Fort Greene Chaplains adlı bir çeteyle takıldığını ve Bed-Stuy Bishop isimli rakip grupla kavga ettiklerini anlattı.
Nuriddin’e Vietnam savaşı için orduya katılması şartıyla erken tahliye edileceği söylendi, o da bunu kabul etti ve paraşütçü er olarak eğitim aldı. Ancak bir gün askeri yürüyüş sırasında, savaşı protesto etmek için bayrağa selam vermeyi reddetti ve bu sefer askeri cezaevine gönderildi. Ancak onları “biraz dengesiz” olduğuna ikna etti ve tahliye edildi.
Wall Street’te stenograf olarak işe girdi. Burada çalışırken, kendi deyimiyle “bankacıların ve borsacıların ne kadar ‘üçkağıtçı’ (İng. Hustler) olduklarını” görünce, bundan ilham alarak 1973'te Hustlers Convention albümünü yayınladı.
Rapçi Fab 5 Freddy bir röportajında, Nuriddin'in (Lightnin' Rod) Hustlers Convention albümünün global hiphop kültürünün gelişiminde bir dönüm noktası olduğunu söylemişti.
Jalal Mansur Nuriddin, John Singleton'ın 1993'te çektiği Poetic Justice belgeselinde de, Janet Jackson ve Tupac Shakur gibi müzisyenlerle birlikte yer almıştı.
Yapımcı Ron Saint Germain, Hustlers Convention albümünün şimdiye kadar en çok ilham alınan ve “araklanan” albümlerden biri olduğunu, Wu-Tang Clan, Beastie Boys ve Red Hot Chili Peppers gibi grupların/müzisyenlerin albümlerinde de bu albümden tınılar duyulabileceğini açıklamıştı.
Public Enemy'den Chuck D, bir belgeselde, Hustlers Convention albümü için “Eğer 14 yaşındaysanız ve sokağı anlamak istiyorsanız, bu albüm sanki bir İncil gibiydi” demişti.
Jalal Mansur Nuriddin, Noisey’ye verdiği bir röportajda müzik endüstirisinin hiphopçıları “anlamsız şeylerden bahsetmeye, hayatlarından şikayet etmeye, kadınlar, uyuşturucu ve para hakkında böbürlenmeye zorluyor, yani insanların kalplerinin ve zihinlerinin özgürleşmesiyle ilgili olmayan her şeyden bahsetmeye zorluyor” demiş ve eklemişti, “Ben bunun rap olduğunu bile düşünmüyorum.”
Last Poets’in son albümü “Understand What Black Is” bu senenin başında çıkmıştı. (ÇT)
* Bu haberi Rolling Stone'dan ve Guardian'dan derledik.