“Barış Süreçlerini Canlandırmak: Kolombiya, Filipinler, Endonezya” başlıklı konferans Endonezya’daki barış sürecinin ardından Mindanao, Filipinler’deki barış sürecinin tartışıldığı oturumla sürdü.
Oturumun moderatörlüğü Demokratik Gelişim Enstitüsü’nde (DPI) Program Koordinatörü ve İstanbul Bilgi Çatışma Çözümü Çalışmaları ve Araştırma Merkezi’nde (CCR) Projeler Koordinatörü Esra Elmas yaptı.
University of Philipinnes’de öğretim üyesi ve Moro İslami Kurtuluş (MILF) Görüşmeleri Hükümet Heyeti Eski Başkanı Miriam Coronel Ferrer, Moro İslami Kurtuluş Cephesi (MILF) Barış Heyeti Eski Başkanı Mohagher Iqbal ve İnsani Yardım Vakfı'ndan (İHH) Ahmet Emin Dağ'ydı.
Sabancı Üniversitesi, Friedrich-Ebert-Stiftung ve Türkiye Ekonomik Ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) düzenlediği iki günlük konferansın ilk günü barış sürecini etkileyen faktörlerin tartışılacağı oturumla sonlanacak.
Iqbal: Altı devlet başkanı, dört MILF lideri ardından
1979 yılında başlayan çatışmaların ardından altı devlet başkanı, MILF’in ise dört farklı lideri olduğunu, 2003’ten beri de hükümet ile muhalefet arasındaki müzakere sürecinin devam ettiğini söyledi. Hazırlanan çerçeve kanun taslağının henüz yürürlüğe girmediğini belirtirken, barış sürecinin henüz bir başarı hikayesi olmadığını ama bu sürece inandığını anlattı.
Başarı ya da başarısızlık
Iqbal, barış sürecinin başarı da başarısızlığının tek bir faktöre bakarak belirlenemeyeceğini, başarı ya da başarısızlığı nasıl tanımlandığının önemli olduğunu söyledi.
“Anlaşmanın imzalanması başarıyı tanımda önemli bir kriter ama tek başına yeterli değil. Problemi çözecek anlaşma üzerinde mutabık kalmışlar mı, çatışma bölgesinde normale dönüş oldu mu bakmak lazım.”
Görüşmeler durursa
Barış süreci içinde liderler arasında görüşmelerin genelde belli bir kavgadan sonra durduğunu söyledi.
“Taraflardan birinin radikal pozisyonundan vazgeçmezse, hükümet ‘tüm silahları koşulsuz bize verin’ diyor, ya da karşı taraf bağımsızlıkta inat ediyorsa süreç duruyor. Karşılıklı taviz vermek durumundasınız çünkü. Çıkmazsa girebiliyorsunuz. Toplantılara gelmemek, bırakmak olabiliyor. Bunlar süreçlerin parçası. Barış sürecinin doğası.
“İki taraf da hayalkırılıklığına uğradığında, istemedikleri sonuçlarla karşılaştıklarında bırakıp gitmek kolay gelebiliyor. 2000, 2003 ve 2008’de bizim de durup kalkmalarımız oldu.
“Taraflar duran süreci devam ettirmek için Malezya’ya davet edildi. Arabulucu her zaman formal değil enformal olarak da tarafları davet edebiliyor süreci ayağa kaldırmak için. Ama zorlama yapamıyorsunuz. Duygular hala çok yoğunsa tarafları zorlamamak gerekiyor.”
Müzakerelerin barış sürecinin bir boyutu olduğunu söyleyen Iqbal, çatışma çözümünde barışın adaletle birlikte gelmesi gerektiğini söyledi.
“Adalet olmadan barış olmaz, aksi takdirde çatışma yeniden ortaya çıkar.”
Sivil toplum desteği
Sivil toplum örgütlerinin barış sürecinin parçası olması gerektiğini, tarafların onları davet etmediği takdirde de seslerini duyurmanın yolunu aramaları gerektirğini söyledi.
“STK’lar uzlaşma konusunda etkili olabiliyorlar. Fiilpinler’de Türkiye’nin de aralarında olduğu dört ülkeden ve dört sivil toplum örgütünden oluşan uluslararası temas grubu sivil koruma oluşumu gibi topluluklarla STK’lar sürece dahil ediliyor.
Halkın desteğini almak
Iqbal, sürece halkın desteğini sağlamak için halkta bilinç oluşturma ve bilgilendirme faaliyeti yapmanın gerektiğini söyledi.
Kadınların katıımı
Kadınların barış sürecine katılımının önemli olduğunu belirten Iqbal, 12 hükümet ana müzakerecisinin ikisinin kadın olduğunu, şu anda da bir kadının bu görevi üstlendiğini sölyedi.
Ferrer: Herkesi dahil etmeliyiz
Ferrer, barış müzakerelerinin uzun ve zor bir yolculuk olduğunu, söyledi.
“Barış müzakeresinde herkesi dahil etmeniz gerekir. Barış müzakeresine katılanlar arsında konsensüs olmalı.
“Uzun süreli bir çatışmalı sürecin sona ermesinde uluslararası boyut da çok önemli.
“Filmlerde görüyoruz, rambo geliyor sorunu çözüyor, böyle bir şey yok. Sürekli araştırma peşinde olmalıyız. Her ülke, her aktör grubu kendi barış sürecini oluşturmalıdır.
“Yüksek şiddetin olduğu yerlerde halk da ikiye bölünür. Hükümet karşı tarafı şeytani taraf olarak gösterir, diğer taraf da devlet terörü var der. Sözel şiddet de husumeti arttıran şeydir. Mutlaka verimli bir diyalog sürecini başlatmak gerekir, ana aktörler arasında diyalog olması şarttır.
“Üçüncü taraf istikrara kavuşmada yardımcı olur”
Ferrer, barış süreçlerinde üçüncü tarafların önemine ve sosyo-ekonomik çalışmaların etkisine değindi.
“Hükümetler yabancılara karşı dirençli olabilirler. Onların bulunması silahlı grubu meşrulaştırıyor diye düşünebilirler. Yabancı üçüncü tarafların müdahalesinden hoşlanmazlar. Ama üçüncü taraflar durumun istikrar kavuşmasına yardımcı olur. Çatışmayı durdurabilir.”
Her iki taraftan insanların birlikte sosyal projelerde çalışmasının güven arttırıcı önlem olarak etkili olduğunu ve siyasal ve bölgesel barışın gerçekleşmesini sağladığını söyledi.
Başarısızlığa uğrarsa
Ferrrer, barış sürecinin zaman zaman kesintiye uğradığını, tarafların anlaştığı anlaşmanın da henüz parlamentodan geçmediğini söyledi. Ancak sürecin yine de devam ettiğine dikkat çekti.
“Barış anlaşmasının yapılabilmesi için her iki tarafın da barış sürecinde tam olarak kararlı olması gerekir. Taraflar her şeye rağmen bir arada oturdular süreci ileriye götürmeye çalışıyorlar, birbirlerine karşı savaş ilan etmediler.
“Süreç sona ermedi ama barış süreci çok şeyi çözdü ama yapılacak çok şey de var.”
Dağ: Üçüncü tarafın önemi
Dağ, İHH’nın Bangsamoro’da 20 yıldır insani yardım çalışmaları yürüttüğünü, 2012’deki çerçeve anlaşmasının ardından da insani diplomasi çalışmaları çerçevesinde barış sürecine müdahil olduklarını anlattı.
“Anlaşma imzalandıktan sonra oluşturulan mekanizmlardan biri olan üçüncü taraf barış gözlem heyetinin üyesiyiz.
“Heyet, uluslararası ve yerel STK’lardan oluşan tarafsız ve bağımsız bir organ. Çerçeve anlaşması başta olmak üzere barış süreci çerçevesinde imzalanmış anlaşmaların sahadaki uygulanması ile ilgili eksikleri gözlemliyor. Kararlarının bağlayıcılığı yok ama sahadaki gözlemleri barış panellerine veri sağlıyor.
“Üç ayda bir rapor hazırlayıp barış panellerine ve kolaylaştırıcı ülke delegasyonuna sunuyor. İki ayda bir üyeler buluşup sahaya iniyor. Gözlemler bitince geçiş dönemi sonunda hükümet, MILF, Malezya delegasyonu gözlem heyeti toplantı yapacak. Çıkış belgesi oluşturulacak. Bu imzalandıktan sonra süreç tamamlanmış olacak.”
“Barış sürecinin getireceği siyasi özgürlükleri rahat kullanabilmeleri için birçok bürokrat adayını Türkiye’ye getirerek seçimlerden belediyecilik hizmetlerine eğitim ağlamasını sağladık. Raporlamalar yaptı.
Sivil toplumun rolü
Dağ, Filipinler’de başarıyı etkileyen faktörler olarak “tarafların samimiyet ve kararlılığı, gözden ırak görüşmeler, verilen sözlere uyulması ve takvimle ilgili aksaklıkların süreci olumsuz etkilemesine izin verilmemesi olarak sıraladı.
Sivil toplum örgütlerinin barış süreçlerindeki rolü ile ilgili de şöyle konuştu:
“Sosyal iyileşmenin gerçekleştirilmesinde çok önemli roller oynayabilirler. Toplumun hala ikna olmamış kesimlerine ulaşabilirler. STK'ler kriz anlarında kolaylaştırıcı rol oynuyor.”
Mohagher Iqbal
Yüksek lisans derecesini 1972 yılında Malia’daki Mauel l. Quezon Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Bölümü’nden aldı.
Aynı yıl Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi’ne (MNLF) katıldı. Piyade olarak girdiği örgütte daha sonra Kutawato Devrimci Komitesi Propaganda Heyeti’nin başkanı oldu. 1977’de kurulan MILF’in kurucularından biriydi. 2003’ten itibaren MILF Barış Heyeti’nin başkanlığını yaptı ve Bansamoro Temel Kanunu’nu (MML) oluşturan Bangsamoro Geniş Komisyonu’nun (BTC) eski başkanıydı. GPH-MILF barış süreciyle bağlantılı olan yediden fazla farklı kuruluşa nezaret ediyor. Bunların arasında başkanlık ettiği Geçiş Dönemi Yeterlilikleri İçin BM-Dünya Bankası İstişari Destek Olanakları Danışma Kurulu da var. 26 Mart 2015’te Xavier Üniversitesi diploma töreninde adil, merhametli ve barışçıl bir toplumun inşası için sunduğu hizmetlerden dolayı kendisine Fr. William F. Masterson SJ Ödülü verildi. Mohagher Iqbal takma bir isim, akademik ismi değil.
Miriam- Coronel-Ferrer
Filipinli barış müzakerecisi. MILF ile yapılan barış görüşmelerinde Filipinler hükümeti heyetinin başkanlığını yaptı. Dünyada isyancı bir grupla barış antlaşması imzalayan ilk kadın başmüzakereci. University of Philippines’de Siyaset Bilimi Bölümü’nde öğretim üyesi.
Ahmet Emin Dağ
Dr., Marmara Üniversitesi'nde lisans ve lisansüstü eğitimlerini tamamlamıştır. Uluslararası İlişkiler Diplomasi Sözlüğü, Suriye: Bilad-ı Şam'ın Hazin Öyküsü başlıklı kitaplar Ahmet Emin Dağ'ın kitaplarından bazılarıdır. (BK)