Mahkeme, Asker bulundurma ve Irak'a asker gönderme tezkeresinin Bakanlar Kurulu'ndan Meclise gönderildiği 24 Şubat 2003'te radyoda sarf ettiği sözlerden Öziç'i "Meclisi alenen ağılama" iddiasıyla cezalandırıldı.
"Kaptanın Seyir Defteri" programında Öziç, "Terör eylemlerine asker gönderme, asker bulundurma eğer böyle bir Meclisten alınacaksa, bu Meclis teröristtir" demişti.
Başsavcı Başer: Konuşmanın bütününü değerlendirin
Bu sözler, 159/1 maddesinden bir yargılamaya konu olmuş ve 30 Aralık 2003'te radyocunun bir yıl hapisle cezalandırılmasına neden olmuştu.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Turhan Başer'in, 23 Şubat 2005'te aldığı kararla Yargıtay, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren yeni Ceza Yasası'ndaki hükümlerin dikkate alınmasını istemiş ve mahkumiyet kararını bozmuştu.
Savcı Başer, beraat istediği kararında, "bütünlüğü içinde ele alındığında, konuşmanın düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken ağır eleştiri niteliğinde olduğu"nu belirtmiş, mahkumiyet kararını "atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden ifade bölünüp yalnızca yarım cümlesi üzerinde durularak karar verilmesi"ne bağlamıştı.
Savcı Özcan: Eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkı kullanıldı
Aynı yerel mahkemede, bugün (Perşembe) yapılan ikinci yargılamada, 301. maddeden altı ay hapis cezası çıktı. Mahkeme Savcısı Mithat Özcan, sunduğu ve radyocu için beraat kararı istediği esas hakkındaki mütalaasında eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkını öne çıkardı:
"Sanığın radyoda yapmakta olduğu program sırasında Irak'a asker sevki konusunda TBMM'nin sevk edilen tezkere görüşülmesi öncesinde alınabilecek karara yönelik olarak Irak'ın işgalinin terörist bir eylem olduğunu, bu eyleme destek niteliğindeki savaşla ilgili bir karar çıkarsa TBMM'nin de terörist harekete katılabileceğini eleştirel bir bakışla kendi görüşünü ifade ettiği, davranışının ülke politikası ile ilgili vatandaşlık görevi kapsamında kişisel düşüncesini açıklayarak eleştiri ve ifade özgürlüğünü kullandığı, bu nedenle suçun kasıt unsurunun oluşmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılıyor. Sanık hakkında beraat kararı verilmesi mütalaa olunur."
Mahkeme: Yüce Meclise terörist dendi
Ancak mahkeme savcı Özcan'ın bu görüşünü değil, sadece programın içerisinde "bu Meclis de teröristtir" ifadesinin geçmiş olmasını dikkate aldı.
Mahkeme kararını açıklayan Başkan Ali İhsan Kıvrak, gerekçeli kararı ileriki günlerde açıklamak üzere, radyocu Öziç'i 301/1 maddesinden altı ay hapse mahkum etti.
Mahkeme, Öziç'i, TCK'nın 53/1 maddesi gereğince, infazı tamamlanıncaya kadar şu haklarından yoksun bıraktı:
"Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenmesi, TBMM üyeliğinden, bütün memuriyet hizmetlerinden istihdam edilmesi, seçme ve seçilme ehliyeti ve diğer siyasi haklardan, velayet hakkından, vesayet veya kayımlığa ait bir hizmette bulunma, vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin, yönetici veya denetçisi olma, bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmek."
Haklardan yoksun; indirim, erteleme yok
Mahkeme, şartları mevcut olmadığı gerekçesiyle cezada indirime gitmedi ve fiil "Yüce TBMM'ye karşı işlendiği" için hapis cezasını paraya da çevirmedi. Öziç'in sözlerden pişmanlık duymadığına kanaat getiren mahkeme, cezasının ertelenmemesine de karar verdi.
Gazeteci Öziç, ilk yargılamayla bir yıl hapse mahkum edilmesi ABD Dışişleri Bakanlığı'nın İnsan Hakları Raporu'da da yansımıştı.
Ayrıca Öziç'in mahkumiyetiyle ilgili ilk gerekçeli karar, pul parası olmadığından gazeteciye tebliğ edilememişti.
"Bu savaş meşru değil"
Konuşmasında gazeteci, genelde Irak'a bir müdahalenin meşru olmayacağı, meşru olmayan her eylem gibi terörist bir eylem olacağını, Cumhurbaşkanı Sezer'in de Birleşmiş Milletler kararı olmadan Irak'a müdahale etmenin meşru olmadığını savunduğuna dikkat çekmişti. (EÖ/KÖ)