Fotoğraf: Özge Elif Kızıl - AA
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU-DER) İstanbul Şube Başkanı İkram Doğan, depremin ilk saatlerinden itibaren dernek olarak koordine olduklarını belirtti.
Böylesi afet dönemlerinde psikososyal destek (PSD) ekiplerinin hazır olduğunu aktaran Doğan, "SHU-DER olarak bölgeye gitmek için görev bekliyoruz" dedi.
İlk andan itibaren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı PSD ekibinin alanda olduğunu aktaran Doğan, bunun da öneminin altını çizdi: "Çünkü zaten psikolojik ilk yardım en az medikal kurtarma kadar önemlidir."
"Bölgeye gitmek için kişi listesi hazırladık"
Doğan şöyle devam etti:
"SHU-DER olarak bir liste oluşturduk. Tamamı PSD eğitimleri almış arkadaşlar. Biz bölgeye gitmek için görev bekliyoruz. Elbette ki Aile Bakanlığı'nın PSD eğitimi almış olan çokça sayıda personeli var. Biz de bu konuda bütün mesleki tecrübemizi, birikimimizi aktarabiliriz. Biz de mutlaka bir an önce bölgeye gitmeliyiz.
"Sosyal hizmet uzmanlarının etkin olmadığı afetlerde travma tedavisinin başarıya ulaşma şansı yok. Bunu herkes biliyor. İlk teması kuran, psikolojik ilk yardımı verecek kişiler büyük oranda sosyal hizmet uzmanlarıdır."
"Ailelerinden ayrı düşmüş pek çok çocuk var"
İkram Doğan refakatsiz çocuklarla ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Refakatsiz çocuklarla ilgili Aile Bakanlığı'nın çok kapsamlı bir formu var. Afet ve olağanüstü dönemlerde çocuklarla ilgili izlediğimiz bir prosedür var, tanımlanmış. Elbette toplum çok kaygılı. Binlerce refakatsiz çocuktan bahsediliyor, ama sayı o kadar değil. Ama ailelerinden ayrı düşmüş pek çok çocuk var.
"İşin koordinasyonu Aile Bakanlığı'nın sorumluluğunda ve öyle de olmak zorunda. Bizim en önem verdiğimiz şeylerden biri, özellikle çocukları kurtarma çalışmalarına keşke ilk dakikadan itibaren eşlik eden bir sosyal hizmet uzmanı olsaydı.
"Hastanede görevlendirme istiyoruz"
"Sosyal hizmet uzmanı olmayan hastane neredeyse yok. Fakat deprem bölgesindeki bu uzmanlar şu an için depremzede. Bu nedenle PSD ekiplerinden, sosyal hizmet uzmanlarının hastaneye görevlendirilmesini istiyoruz. Çünkü sahaya erişim zor ve çocuklar nihayetinde enkaz altından çıktığında hastaneye gelecek. Hastaneye geldiğinde sosyal hizmet uzmanının çocuğa eşlik etme ihtimali yüzde yüz. Yeter ki haberi olsun."
"Çocukla ilgili sağlıklı kayıt çok önemli"
Enkazdan çıkarılan ya da aileleri enkaz altında olan çocukların doğru bir şekilde kayıt altına alınması gerektiğinin altını çizen Doğan şöyle devam etti:
"Çocukla ilgili sağlıklı bir kayıt alınmazsa bu çocuğun ailesine ulaşmak güçleşiyor. Arama kurtarma yapan arkadaşlar haklı olarak bir an önce hastaneye varsın istiyor çocuklar. Ancak işin bir de başka boyutu var. Bu çocukları, eğer yaşıyorsa, ailesi, yakınlarına ulaştırabilmek önemli. Hangi enkazdan, hangi sokaktan çıkarıldı. Çocuğun üzerinde ne vardı gibi detaylar not alınmalı. Çocuğun fiziksel özelliklerini de anlatan bu tip notlar ne kadar ayrıntılı işlenirse sonrası için süreç o kadar rahat olur. Çocuk o kadar güvende olmuş olur.
"Bu nedenle Aile Bakanlığı'nın yayınladığı form bence çok yerinde. Çocuk kendi ifade edebiliyorsa zaten çok kolay ama ifade edemeyenler için söylüyorum bunu. Bütün bu bilgiler çok titizlikle işlenmeli. Olağanüstü bir dönemde olduğumuzun farkındayım. Neler yapabiliyorsak..."
"Travmalarının sağaltılması gerekiyor"
Doğan sonraki süreci ise şöyle anlattı:
"Sonrasında çocuk tedavi olduktan sonra Aile Bakanlığı'na mutlaka teslim edilmeli. Yani kolluk kuvveti bölgede çok düzenli çalışmıyor olabilir, ama Aile Bakanlığı personeliyle çok örgütlü bir yapı. Bakanlığın bulunduğu ildeki veya ilçedeki Çocuk Hizmetleri Şube Müdürlükleriyle mutlaka iletişime geçilmeli.
"Bu sayede çocuklar sosyal hizmet uzmanı eşliğinde kuruma aktarılır. Sonra çocuk koruma altına alınır. Gerekli tüm fiziksel ve travmatik tedavileriyle ilgili çalışmaları başlar. Bundan sonra olağan çocuk prosedürü uygulanır. Ailesine, birinci dereceden yakınlarına ulaşılmaya çalışılır. Ailesi ve birinci dereceden yakını yoksa çocuk normal çocukların koruma altına alınması prosedürü uygulanır. Tek farkla. Bu çocukların mutlaka travmalarının sağaltılması gerekiyor.
"İlk etapta akranlarıyla birlikte olmalı"
"İlk etapta bu çocukların akranlarıyla birlikte de olmasının gerektiğini önemsiyoruz. Yani çocuğu tek başına ayrıştırıp, depremden alınır alınmaz bir aileye teslimine taraf değiliz, kendi ailesi dışında. Yani direkt koruyucu aileye vermek gibi bir durum söz konusu değil. Aile Bakanlığı da böyle bir şey yapmaz diye düşünüyoruz, zaten açıklamaları da oldu."
"Bölgede normalde halihazırda koruma altında olan çocuklar var. Ve o kurumların da bir kısmı artık barınılacak durumda değil ya da riskli yapılar. Tedbiren o çocuklar daha güvenli şehirlere nakletti Bakanlık. İstanbul'a da geldi mesela. Sanırım 140 civarında çocuk sayısı. Bu çocukların tamamı on iki yaş üstü.
Fotoğraf paylaşımı ve güvenlik riski
"Refakatsiz çocukların fotoğrafları, kimlik bilgileri, isimlerini lütfen sosyal medyada paylaşmayın. İlk etapta bu can havliyle insanlar paylaştı, çocuklar ailelerine ulaşsın diye. Kötü niyetli olduğunu düşünmüyoruz elbette. Ama bu paylaşımların çocuklar açısından yüzde yüz güvenlik riski oluşturduğunu unutmamak gerekir. Artık bu paylaşımlar kapalı gruplardan ilerliyor. İlgili hastanelere ulaşılarak ilgili sağlık ekiplerine ve sosyal hizmet uzmanlarına, PSD ekiplerine ulaşılarak böyle bir çocuk var, bilginiz olsun diye. Sonrasında derlenip toparlanıp Aile Bakanlığı'na iletildi bunlar.
Abartılı olumlu veya olumsuz duygusal tepkiler
"Öte yandan benim içimi çok acıtan durumlar oluyor. Bir çocuk çıkıyor enkazdan, sonrasında bir adam 'eşim bebeğimizle birlikte enkazdan çıkan bebeği de emzirdi' diye paylaştı, bir kadın o çocuğu emziriyor. Lütfen emzirmeyin. Evet, iyi niyetle yapılmış olabilir ama bebeğin bir alerjisi olabilir. Hiç süt almamış olabilir. Senden bebeğe geçecek bir hastalık olabilir. Bu konularda duyarlı olmak lazım.
Enkazdaki çocukların bedensel mahremiyeti
"İkincisi de bu çocuklar enkaz altından kurtarılırken çokça sevgi gösterisi şeklinde dokunuluyor. Çocukların kendi bedensel mahremiyeti var, saygı göstermek gerekiyor. Küçücük çocuk, kurtarma esnasında uyuyordu, uyandırılınca şok geçiriyor, yayınlandı bu. Bir de ne olduğunu anlayamıyor. Çocuk kucaktan kucağa atılıyor. Bu tip abartılı olumlu veya olumsuz duygusal tepkileri kontrol etmek zor ama yapmamak gerekiyor."
(AÖ)