*Fotoğraf: Gülsüme Şenocak, İÜ'de sunum yaparken
Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, "Engelli Kadınların Haber Medyasında Temsili" başlıklı izleme raporu yayımladı.
Dernek, çalışmanın engelli kadınların karşılaştığı hak ihlallerinin medyada görünür olması ve bu ihlallerle mücadelede kadınları güçlendirecek bir bakış açısıyla hazırlanmasını teşvik etmek üzere geliştirildiğini belirtti.
18 yaşında geçirdiği rahatsızlık sonrasında görme engelli olan psikolog Gülsüme Şenocak ile haberlerin engelliler üzerindeki etkisi hakkında konuştuk.
Haberlerin yardım odaklı toplum yarattığını belirten Şenocak, ayrıca haberlerin etkisiyle ilgili olarak kendi yaşadığı deneyimi paylaştı:
"Lise dönemimde haberlerde bir imge vardı. Zihinsel engelli birey, zincirle kömürlüğe bağlanmıştı. Bu haber çok yayılmıştı. O zaman engellilik algım yoktu. Hastalandığımda aklıma ilk o haber geldi. Ben de mi öyle olacağım diye korkuya kapıldım."
"Haberler engellileri yardıma muhtaç gösteriyor"
Psikolog Gülsüme Şenocak, haberlerin 'hak temelli' bir toplum yaratmaya yardımcı olabileceğini ancak günümüzde 'yardım temelli' bir toplum yarattığına dikkat çekti.
'Yardım temelli' toplumun engellileri ötekileştirdiğini söyleyen Şenocak, bu konuya örnek olarak başından geçen bir olayı anlattı:
"Yolda yürürken bir beyefendi 'size para vermek istiyorum' dedi. Elime para sıkıştırmaya çalıştı. İhtiyacım yok dediğimde bir sürü şey anlattı, ısrarcı oldu.
İşte bu toplum haberlerin, televizyonun etkisiyle oluşuyor. Engellileri yardıma muhtaç gösteren haberlerden sonra toplumda engellileri öyle görmeye başlıyor.
Bazen size dilenci muamelesi yapıyor, bazen siz yardıma muhtaçmışsınız gibi davranıyor."
"'Engeline rağmen başardı' gibi ifadeler kullanılmamalı"
Gülsüme Şenocak, haberlerde engelli bireylerin kahramanlaştırılmasına ilişkin de "'Engeline rağmen başardı' gibi ifadelerle bir eksiklik tamamlanmaya çalışılıyormuş gibi gösterilmiş oluyor. Bu ve benzeri ifadeler kullanılmamalı" dedi.
"Başarılı olmuş bir öğretmen, engeli olmayan bir öğretmen haber niteliği taşımaz çünkü bu normal bir olay. Engelli olduğunda engeline rağmen başardı şeklinde haber oluyor" diyen Şenocak, engelli bireylere ilişkin bu durumların da 'sıradanlaşması' gerektiğini vurguladı.
Rapordan: En çok şiddet haberleri yapılıyor
"Engelli Kadınların Haber Medyasında Temsili" başlıklı izleme raporunda, Türkiye medyasından 5 gazete, 3 haber sitesi ve 3 televizyon olmak üzere toplamda 11 haber kuruluşu izlendi. Ayrıca bu haber kuruluşlarından engelli kadınları konu alan 94 haber incelendi.
Çalışmanın bulgularına göre, engelli kadınlar ve kız çocukları en çok şiddet konulu haberlerde yer aldı. Dernek, raporda incelenen 14 şiddet konulu haberin 6'sının cinsel istismar, 4'ünün kadın cinayeti, 2'sinin kadına karşı şiddet, birinin hakaret ve birinin de ihmal vakası olduğu belirtti.
Ayrıca incelenen bu haberlerde engelli kadın veya kız çocuğu birinci kaynak değil. En çok zihinsel engelli kadınların şiddete maruz kaldığı haberleri yapılırken, bunu işitme engelli, down sendromlu ve otizmli kadınların şiddete maruz kaldığına ilişkin haberler izledi.
Dernek bu haberlerin yayımlanmasının, engellilerin kolaylıkla istismar edilebileceğine dair yargıları kuvvetlendirdiğini, engelli kadınların toplumsal yaşamdan, sosyalleşmekten ve romantik ilişkilerden kaçınmasına, bunlara korkuyla yaklaşmasına ve güven duygularının sarsılmasına, sebep olduğunu belirtti.
Raporda, medyada engelli bireyler güçsüz, bağımlı, mağdur, yardıma muhtaç olarak resmedildiği vurgulandı.
Engellilerin başarıları kahramanlaştırılıyor
Raporda, engelli kadınların ve kız çocuklarının medyada şiddet haberlerinin aksine çoğu sportif faaliyetlerde olmak üzere, başarı hikâyesi haberlerinde birincil kaynak olarak yer aldığı vurgulandı.
Ancak haberlerde kullanılan dil 'engelleri, zorlukları aşma', 'azmin engel tanımaması' ifadeleriyle özneyi kahramanlaştıran nitelikte.
Rapora göre, öğretmenlik mesleğini seçen engelli kadınların da haber medyası tarafından sıklıkla kahramanlaştırıldığı belirtilerek, "Engeli olmayan öğretmenlerle örtülü bir kıyasa dönen bu okuyucuyu yönlendirici dil, engellilere dair en çok kullanılan 'engeline rağmen, istersen olur' söylemini güçlendirerek ayrımcılık yaratıyor" denildi.
(AD/VC)