“Tedavisi kesin olarak mümkün olmayan ve acı çeken hastalar için ötenazi hakkı tanınmalıdır. Bunun şu an Türkiye'de uygulanma olanağı olduğunu pek düşünmüyorum. Ötenazi bir ülkenin toplumsal kültürel yapısıyla ilgili bir şeydir. Günün birinde hiç kuşku yok ki, dünyanın her tarafında uygulanmaya başlanacaktır.”
Kanada'da ötenazinin yasal bir hak olarak kabul edilmesi sonrası görüştüğümüz Türk Tabipleri Birliği (TTB) Eski Genel Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ötenazi hakkındaki görüşlerini bu sözlerle özetliyor.
Prof. Gürsoy ile insan hakları ve hasta hakları bakımından ötenazinin etik olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini, ötenazinin hangi durumlarda yapılabileceğini, bilinci kapalı, tedavisi mümkün olmayan kişiler için ne yapılması gerektiğini ve pasif ötenazinin uygulanma biçimlerini konuştuk.
Ne zaman ötenazi?
“Ötenazinin uygulamasının titizlikle yapılması lazım. Tedavisi kesin olarak mümkün olmayan ve hastaya acı veren terminal döneme yaklaşmış hastalar için hekim kontrolünde böyle bir hak tanınmalıdır.
“Bilinci yerinde herhangi bir ilaç etkisi altında ya da başka bilinci etkileyebilecek dış etkenlerin olmadığı bir durumda bir insan yaşamına son verme hakkına sahiptir.
“Ancak depresyon ve benzeri başka etkenler ekarte edildikten sonra böyle bir karar verilebilir.
Hastanın bilinci kapalıysa ve iyileşme şansı yoksa…
“Bir kişi çok yaşlı, kendine bakamayacak durumda ve bilinci kapalıysa; herhangi bir şekilde iyileşme şansı da yoksa durum değişir.
“Bilincinin geri dönmeyeceği kesinse kendi vasiyetine bakılmalı. Bu konuda bir şey söylememişse hekim kararıyla hayatına son vermek mümkün değildir.
“Ama birinci dereceden akrabaları bütün bu tedavisi mümkün olmayan koşulları da dikkate alarak böyle bir karar alırlarsa hekimden yardım isteyebilirler ve ötenazi hakkı tanınabilir.
“Hayatın ızdırap içinde olduğunu hekim heyeti zaten kabul ediyorsa aile de bunu talep ediyorsa bu koşullarda ötenazi yapılabilir.
Sessiz sedasız ‘pasif ötenazi’
“Hastaya ilaç verilerek doktor kontrolünde yaşamına son verilmesi ‘aktif ötenazi’ olarak tanımlanır. ‘Pasif ötenazi’ ise kişinin hayatta kalmasını sağlayan yapay desteklerin ortadan kaldırılmasıdır.
“Pasif ötenazi Türkiye'de yasal altyapısı hazırlanmış olmamakla birlikte sağlık alanında özellikle yoğun bakımlarda hekimlerin ortak kararıyla aileyle de konuşularak sessiz sedasız yürütülüyor. Bu pratik dünyanın her tarafında da vardır.
“Ötenazi yasal olarak bir temele oturmamış olsa bile bu uygulamalar tıp pratiğinin kaçınılmaz gerçeğidir.
Toplumsal kültürel yapı
Ötenazinin Türkiye'de uygulama olanağı şu an için pek yok. Bu biraz bir ülkenin toplumsal ve kültürel yapısıyla ilgili bir şey.
“Günün birinde hiç kuşku yok ki, ötenazi dünyanın her tarafında uygulamaya geçecektir. Ama şu an için Türkiye'de böyle bir talepte bulunmak olası gibi görünmüyor.” (EKN)