Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden siyaset bilimci Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun’la Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) haftasonu gerçekleştirilen 36. Olağan Kurultayı'nı konuştuk.
Bundan iki önceki kurultayda da Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’nin yarıştığını hatırlatan Prof. Dr. Tosun, o zaman da Kılıçdaroğlu ve İnce’nin delegelerden benzer oranda destek gördüğünü hatırlattı.
5 Eylül 2014’teki 18. Olağanüstü Kurultay’da Kılıçdaroğlu 740, İnce 415 delegenin oyunu almıştı. Bu kurultayda ise Kılıçdaroğlu 790, İnce 447 oy aldı.
Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun’la Kılıçdaroğlu’nun tüm seçimleri kaybetmesine karşın istifa etmemesini ve yeniden başkan seçilmesini, Kurultay atmosferini ve CHP’nin 2019 için izlemesi gereken yolları konuştuk.
“Kültür kodlarımızda istifa yok”
Prof. Erdoğan-Tosun, Kılçdaroğlu’nun sekiz yıldır sürdürdüğü genel başkanlığı döneminde Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) karşısında sandıktan hep mağlup ayrılmasına rağmen tekrar CHP Genel Başkanlığı’na aday olmasını ve tekrar seçilmesini şu sözlerle yorumluyor:
“Bu duruma Türkiye'deki siyasi parti geleneği açısından bakmak gerekiyor. Türkiye'deki siyasi parti geleneğinde genel başkanların seçim kaybettikten sonra istifa etmesi gibi bir mekanizmayı işlettiklerini görmüyoruz. Bu bizim Türkiye'deki yerleşik siyasal kültürde rastlamadığımız bir durum.
“Türkiye'de politikanın merkezindeki ana eksen siyasal partinin kendisi. Bu yüzden de hiç bir lider için, seçimler çok fazla önemli değil; o siyasal partideki konumunu kaybetmek ya da bırakmak istemiyorlar.
“Her ne kadar sosyal demokrat olduğunu ifade eden bir partiden söz ediyorsak da, bu parti Türkiye'nin siyasal kültürel ortamında kuruldu; Batı’dan gelmedi. O yüzden genel başkanın koltuğu bırakması beklentisi içinde olmamız bana biraz lüks gibi geliyor. Çünkü kültür kodlarımızda böyle bir durum yok.”
“Demokratik tartışmanın geçerli olduğu kurultay”
Muharrem İnce'nin Kurultay konuşmasında mevcut Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na karşı çıktığı için partiye dönük eleştirilerini de net şekilde dillendirebildiğini ifade eden Prof. Erdoğan-Tosun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kurultayın genelini ve İnce'nin düşüncelerini dikkate aldığımda aslında CHP hakkındaki ‘Kurultaylar partisi’ tanımlamasının olumlu olduğunu düşünüyorum. Çünkü son bir yıldır neredeyse demokratik tartışmanın geçerli olduğu tek platform olarak görebildiğimiz bir kurultaya tanıklık ettik.
“Bu tartışmanın geçerli olduğu, sağlıklı şekilde yaşandığı bir platform olmasıyla bence bu kurultay ve İnce'nin yaptığı konuşma önemlidir.
“Ayrıca kurultayda partinin iç meselelerinin de tartışıldığına tanıklık ettik. Bu da partinin kendisini geliştirebilmesi açısından güzel ve sağlıklı bir durum.
“Ama bunun çözüme odaklı olması gerektiğini düşündüğümüzde de, CHP'nin bir tüzük düzeyinde partinin ihtiyaçlarına göre yeni bir düzenleme yapması gerekiyor.”
PM değerlendirmesi
Prof. Dr. Erdoğan-Tosun, Parti Meclisi’ne (PM) seçilen isimleri ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun listesinin de yedi isim tarafından delinmesini ise şu sözlerle değerlendirdi:
“PM biçimlenme sürecine baktığımızda zaten Sezgin Tanrıkulu ve Mehmet Bekaroğlu partinin politikaları açısından kamuoyunda çok sık tartışılan isimlerdi.
“Kılıçdaroğlu bu iki ismi listesine aldığında belki de bu isimler açısından bazı riskler aldığının da farkındaydı. Bu risk sonucunda da ikisi PM’ye giremedi, yedi kişi de listeyi delerek girdi.
“Bir önceki kurultayda da Kılıçdaroğlu'nun karşısında rakip yoktu, ama buna rağmen Kılıçdaroğlu'nun hazırlamış olduğu PM listesinde de delegeler 20 civarında PM üyesinin ismini çizmişti.
2019 için CHP ne yapmalı?
Peki, aynı genel başkanla üç seçimin yapılacağı 2019 yılına CHP nasıl hazırlanmalı, AKP’nin rakibi olabilmek için ne yapmalı?
“Politik oyunun temel belirleyicisi sadece CHP değil. 2019 yolunu ve yönün belirleyecek çok önemli koşullarımız var. Bir kere OHAL dönemindeyiz. 2019'a kadar OHAL bitecek mi, bitmeyecek mi?
“Mevcut iktidar partisinin kendisine politika olarak belirlediği kutuplaştırma siyaseti... Buna karşı CHP'nin yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor.
“CHP stratejilerini bu süreçte belirleyecek. Olabilecek en uygun cumhurbaşkanı adayını bulması gerekiyor. Yüzde 50+1 biraz matematik işi. Burada belki duyguları bir kenara bırakmak gerekiyor.
“CHP tüm stratejilerini yeni cumhurbaşkanlığı sistemine göre belirlemesi gerekiyor. Rakip partinin politika yapma tarzı, ülkenin içinde bulunduğu OHAL durumu, sınırlarımız dışındaki gerginlikler ve ordunun içinde bulunduğu durum gibi pek çok faktör çerçevesinde yeni bir strateji belirlenmesi gerekiyor.” (EKN)
* Foto: Erçin Top - Ankara / AA