Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezası kesinleşen milletvekili Türkiye İşçi Partisi (TİP) Can Atalay'a ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararına “uymayı” reddetti.
Daire, “Anayasa hükümlerini ihlal ettiği ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aştığı” iddiasıyla hak ihlali kararı veren AYM üyeleri hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na da suç duyurusunda bulundu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk, üye hakimler Hakan Yüksel, Mustafa Doğru, Şerafettin Saka ve Mustafa Karayıldız’ın imzasının yer aldığı kararda “AYM'ye yapılan başvurular, Anayasa Mahkemesi'nin kendisi gibi yüksek mahkeme konumunda bulunan Yargıtay ve Danıştay üzerinde 'süper temyiz mercii' sıfatıyla hiyerarşik bir üstünlüğe sahip olduğu ve Anayasa'ya göre eşit olan yüksek yargı mercileri arasında altlık üstlük ilişkisi kurulduğu şeklinde yorumlanmamalıdır” denildi.
Yargıtay'dan Atalay hakkında ihlal kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusu
"Biz öğrencilerimize böyle öğretmedik"
Anayasa Hukukçusu, AKP eski Milletvekili Prof. Zafer Üskül, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararını bianet’e yorumladı.
Prof. Dr. Üskül, konuşmasına “Kararı veren yargıçlar, Anayasa’nın ‘Anayasa Mahkemesi kararları bütün kurumları bağlar’ hükmünü bilmiyor olmalılar” diyerek başladı.
Yargıtay'ın kararının kendisini çok öfkelendirdiğini söyleyen Üskül, “Artık benim de sabrım taştı, artık konuşmamak mümkün değil. Biz anayasa hukuku derslerinde Anayasa’nın kararlarının bağlayıcılığını her şeyi anlattık. Bu yargıçlar hangi anayasa hukukçudan ders aldılar bilmiyorum ama biz öğrencilerimize böyle öğretmedik. Böyle bir gerekçe olamaz.
“Can Atalay'la ilgili ceza yargılaması ayrı bir sorundur fakat milletvekili seçildikten sonra haklarının ihlali ayrı bir sorundur. Bu ikisini ayırmayı beceremeyen hukukçularla karşı karşıyayız.”
TÜRKİYE HUKUK TARİHİNDE BİR İLK
“AYM’nin kendi 9 üyesini yargılaması mümkün görünmüyor”
"Karar Can Atalay meselesinin ötesinde"
3. Ceza Dairesi’nin kararının Can Atalay’ın da ötesine geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Üskül, “Durum Can Atalay meselesi olmaktan çıkmış, sistemi ortadan kaldırmaya yönelik bir girişim haline gelmiştir, tamamen anayasaya aykırı bir karar. Bilerek ve isteyerek alınmış bir karar ve üstelik hiçbirinin hadleri olmadığı halde Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma cesaretini göstermişler. Durum ortada; bu anayasal sistemi değiştirmeye yönelik bir girişimdir" dedi.
ANAYASA HUKUKÇULARINDAN YARGITAY'A TEPKİ
"Kararı alan yargıçlar Anayasa'yı fiilen yürürlükten kaldırma suçundan yargılanmalı"
"Tüm toplumun karara karşı çıkması gerekiyor"
Karara karşı "etkili bir şekilde muhalefet etmek gerektiğini" ifade eden Üskül, sadece söz söylemenin yeterli olmayacağını vurguladı:
"Hepimizin bu karara karşı çıkması lazım. Artık tamamen hukukun dışındayız. Bu tartıştığımız kararı alan bir mahkeme ve onun gibi düşünen savcılar, yargıçlar tamamen hukukun dışında davrandıkları için ne yaparlar kestirmek zor. Ama bize doğruyu olması gerekeni söylemek düşer. Olacak şeyler değil bunlar.
Bir anayasa hukukçusu olarak benim de Anayasa Mahkemesi'nin tartıştığım, eleştirdiğim kararları var. Ama sonuç olarak uymamız gerekir. Uyulur. Bugüne kadar siyasiler birçok olayda 'Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyoruz' ifadesi kullanılabildi. Bugün sonuçları ortaya çıkıyor. Bunlara karşı karar toplumun, Türkiye toplumu ya hukuka uygun bir devleti kurmak isteyecek ya da bırakacak böyle gidecek."
Can Atalay'ın dava süreci
(RT)