* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış bildirisi imzacısı Prof. Dr. Füsun Üstel 8 Mayıs’tan beri tutuklu bulunduğu Eskişehir Kadın Kapalı Cezaevi’nden dün (22 Temmuz) akşam saatlerinde tahliye edildi.
Prof. Dr. Üstel’in infazının durdurulması kararını İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) verdi.
Mahkeme 22 Temmuz tarihli kararında, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin 29 Nisan 2019’daki “Terör örgütü propagandası” yapmaktan ceza alanların, örgüt üyesi olarak kabul edilmelerinin mümkün olmadığı ve haklarında açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlik hükümleri uygulanırken “örgüt mensubu gibi değerlendirilemeyeceği” yönündeki kararına atıfta bulundu.
Kararda, “ileride telafisi güç ve imkansız bir duruma ve hükümlünün mağduriyetine neden olunmaması için itirazların kabulüyle infazın durdurulmasına karar verilmiştir” denildi.
Açık cezaevine geçiş kararı bozulmuştu
Üstel’in müdafileri Fikret İlkiz ve Sennur Baybuğa’nın itirazlarını değerlendiren Eskişehir 1. İnfaz Hakimliği, Füsun Üstel’in açık ceza infaz kurumuna ayrılması talebini kabul etmişti. 21 Mayıs’ta gerekçeli kararını açıklayan mahkeme Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin kararına atıf yapmıştı.
22 Mayıs’ta Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Özdemir’in karara itirazını değerlendiren Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hakimliği’nin verdiği açık cezaevine geçiş kararını bozmuştu.
TIKLAYIN - Savcı İtiraz Etti, Füsun Üstel Açık Cezaevine Geçemiyor
Başsavcılıktan “kanun yararına bozma” talebi
Avukatlar Sennur Baybuğa ve Fikret İlkiz, 14 Haziran’da Üstel’in açık cezaevine gönderilmesi hakkının sağlanmasını için Eskişehir İnfaz Savcılığına başvurdu.
Başvuru üzerine Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı “Kanun yararına bozma” talebinde bulundu. Ancak açık cezaevine geçme konusunda Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kesin karar bulunması nedeniyle savcılık, “talep hakkında değerlendirme yapılamadığı ve kanun yararına bozma talebi olduğunun” tespitiyle Adalet Bakanlığı’ndan kanun yararına bozma talebinde bulundu.
İnfaz Savcılığı’ndan infazın durdurulması talebi
Öte yandan Eskişehir İnfaz Savcılığı 10 Temmuz tarihli yazısıyla Üstel hakkında mahkumiyet kararı veren İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nden “kanun yararına bozma isteği” gerekçesiyle infazın geri bırakılması talebinde bulundu.
Yazıda “suçun terör suçu olup olmadığının tespitinin hükümlünün infaz rejimini etkileme ihtimali bulunması ve bu konuda kanun yararına bozma yoluna gidilmesi nedeniyle kararınızın infazına devam olunup olunmayacağı hususunda tereddüt hasıl olunduğu” gerekçeleriyle bu konuda verilecek kararın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi talep edildi.
32. ACM’de infazın devamı kararı
32. ACM aynı gün verdiği kararda infazın aynen devamına hükmederek şu gerekçelere yer verdi:
“İnfazın durdurulmasını gerektirecek hukuki bir durumun dava dosyasında bulunmadığı, uyuşmazlığın konusunun sanığın mahkememizden aldığı terör örgütünün propagandasını yapmak suçunun terör suçu olup olmadığına ilişkin olduğu, hal böyle iken bu durumun bir infaz rejimi sorunu olduğu ve bu sorunun çözümü için Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükümlünün cezasının üçte birinin kapalı ceza infaz kurumunda infaz etmesine ilişkin kararına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi hususunun infazın geri bırakılmasını gerektirmediği anlaşılmakla...”
33. ACM’de itirazın kabulü
İlkiz ve Baybuğa 12 Temmuz’da kararı itiraz yoluyla İstanbul 33. ACM’ye taşıdı.
Mahkeme 22 Temmuz tarihli kararında, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin kararına atıfla ve Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulacağının belirtilmesi karşısında “ileride telafisi güç ve imkansız bir duruma ve hükümlünün mağduriyetine neden olunmaması için itirazların kabulüyle” infazın durdurulmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
Kürt illerindeki sokağa çıkma yasakları sırasında "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza atan akademisyenler hakkında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) “örgüt propogandası” fiilini düzenleyen 7/2 maddesinden dava açıldı.
5 Aralık 2017'den bu yana devam eden yargılamalar kapsamında 204 akademisyen hapis cezasına mahkum oldu.
204 kişi içerisinden 29 kişinin hapis cezası 2 yılın üstünde kaldığı için (CMK md. 286), 7 kişi ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği için toplamda 36 kişinin mahkumiyet kararı ertelenmedi.
İtiraz yoluyla İstinaf Mahkemesi’ne giden bu mahkumiyet kararlarından Prof. Dr. Füsun Üstel'e 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4 Nisan 2018'de verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezası kararı 25 Şubat 2019'da onandı.
İstinafın onama kararının ardından infazın durdurulması için Üstel'in avukatları İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesine itiraz etti ancak cezanın infazına başlandı. Avukatların infazın durdurulması için 33. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptıkları itiraz da reddedildi. Üstel, 8 Mayıs'ta onanan 1 yıl 3 aylık hapis cezasının infazı için Eskişehir Kadın Kapalı Cezaevi’ne teslim oldu.
Füsun Üstel hakkındaGalatasaray Üniversitesi'nde akademisyen. Ortaöğrenimi Notre Dame de Sion’da, yükseköğrenimi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nde (AÜSBF ) tamamladı. 1980-81’de İtalya’nın Bologna kentindeki Johns Hopkins Üniversitesi’nde yükseklisans programını izledi. 1982’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde araştırma görevlisi oldu. 1987’de AÜSBF’den doktorasını aldı. 1993’te doçent oldu. 1990’da M.Ü. Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi oldu; daha sonra Galatasaray Üniversitesi'ne geçti. Türkiye ve uluslararası sosyalbilim dergilerinde Türkiye tarihi, milliyetçilik ve kimlik sorunuyla ilgili makaleleri yayınlandı. İletişim Yayınları’ndan çıkan “Türk Ocakları 1912-1931” (2004) ve "Makbul Vatandaş"ın Peşinde” (2004) adlı kitapları bulunuyor. |
(TP)