Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz: Can Atalay hukuken tutukludur ve hâlâ milletvekilidir

Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın, vekilliğinin düşürülmesinin “yok hükmünde olduğunun tespiti için” 2 Şubat’ta yapılan başvuruyu 22 Şubat görüştü.

AYM Genel Kurul’u CHP ve Atalay’ın avukatlarının yaptığı başvuruda, oy çokluğuyla “karar verilmesine yer olmadığına” hükmetti.

Yüksek mahkemenin kararının ardından iktidar kanadı AYM’yi hedef aldı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cuma günü (23 Şubat) Zonguldak’ta gazetecilerin sorularını yanıtladı ve AYM’ye tepki gösterdi.

“Can Atalay’ın milletvekilliği kesin hüküm nedeniyle düştü” diyen Bakan Tunç, “AYM’nin yetkisizlik nedeniyle ret kararı vermesi” gerektiğini savundu.

AYM’nin kararına sadece Bakan Tunç değil, Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mehmet Uçum ve MHP’li Feti Yıldız da tepki gösterdi.

Uçum ve Yıldız sosyal medya hesaplarından yaptıkları açıklamada, aynı ifadelere yer verdiler ve "Anayasa’nın 84. maddesinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma sebebiyle milletvekilliğinin düşmesini düzenleyen ikinci fıkrası yönünden Anayasa’nın 85. maddesi kapsamında Anayasa Mahkemesine başvuru imkânı tanınmamıştır” dediler.

Peki, Can Atalay hükümlü mü, tutuklu mu? AYM’nin iki kez verdiği hak ihlali kararının ardından Atalay’ın hukuki durumu ne oldu? AYM’nin verdiği ‘karar verilmesine yer yoktur’ kararı ne anlama geliyor? Atalay'ın vekilliği düştü mü yoksa hâlâ milletvekili mi?

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Boyunsuz, bianet’e anlattı.

"Can Atalay hukuken tutukludur"

Prof. Dr. Özsoy-Boyunsuz, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlalleri kararının ardından Atalay'ın hukuki durumunun hükümlü değil, tutuklu olduğunu söyledi.

Anayasa Mahkemesi’nin ve verdiği kararının tanınmamasının bu durumu değiştirmeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Özsoy- Boyunsuz, “Can Atalay  Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu ihlal kararlarına göre; hukuken tutukludur. Mahkemenin kararına göre; hükümden önceki hali iade edilip, davanın durdurulması ve Can Atalay’ın derhal salıverilmesi gerekiyor” dedi.

Prof. Dr. Özsoy- Boyunsuz, Anayasa Mahkemesi’ne vekilliğin düşürülmesiyle ilgili yapılan iptal başvurusunu ve yüksek mahkemenin verdiği kararı da değerlendirdi ve konuşmasına şöyle sürdürdü:

"Anayasa Mahkemesi'nin inceleyeceği bir husus yok"

"Anayasa’nın 85. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi’ne milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili itirazın yapılması için milletvekilliğinin TBMM’nin kararıyla düşürülmesi gerekiyor.  

Fakat Meclis, Can Atalay için bir oylama yapmadı dolayısıyla Anayasa’nın açık hükmüne göre; Anayasa Mahkemesi’nin burada bakacağı, inceleyeceği bir husus yok. Bu nedenle ‘karar verilmesine yer yok’ diyor. Anayasa’nın 85. maddesi kapsamında yaptığı da büyük ölçüde bir usulü inceleme, fakat Can Atalay’ın davasındaki mesele bu değil, bireysel başvuru kararının uygulanmaması.

"Meclis'te okunan karar Anayasa'ya aykırı"

Dolayısıyla TBMM’de okunan karar Anayasa'ya aykırı. Anayasa Mahkemesi ‘böyle bir kesin hüküm olamaz, kesin hüküm benim söylediğimdir’ dedi zaten.

Anayasa Mahkemesi, düşürülme işlemine yapılan itiraza verdiği yanıtta ‘ben söyleyeceğimi söyledim, yapılması gereken yapılmadı, bu itiraz için bir karar almama gerek yok çünkü her türlü kararı aldım’ demiş oluyor. Yargıtay’ın orada okunan kararını kabul etmediği ve bunun üzerinden de bir düşürme işlemi yapılamayacağı için başvuruda bir şey söylemiyor. Yani 85. madde kapsamına giren bir durum olmadığı için bu itiraz kapsamında incelenecek de bir husus yok.

"Can Atalay hâlâ milletvekilidir"

Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruda verdiği karara göre Can Atalay hâlâ milletvekilidir. Düşürülme işleminin yapılamayacağını üçüncü bireysel başvuruda tespit edecektir çünkü 85. madde kapsamında bunu yapabilmesi mümkün değil. Büyük bir ihtimalle yapılan üçüncü bireysel başvuruda tespitini yapacak ve üçüncü bir ihlal kararı daha verecek."

"Anayasa Mahkemesi yokmuş gibi davranıyorlar"

Son olarak iktidar kanadının ve Bakan Tunç’un açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Özsoy-Boyunsuz, açıklamaların “hukuki değil siyasi olduğunu” belirtti ve “Herkes Anayasa Mahkemesi yokmuş gibi davranıyor ve mahkemenin kendisinin de kendisi yokmuş gibi davranmasını bekliyorlar. Mahkeme kendini yok saymadığı için de kızıyorlar. Bu çok komik bir durum” dedi.

(RT)