Fotoğraf: Anadolu Ajansı-arşiv
New York Üniversitesi (NYU) Kültür ve İnsan Gelişimi Fakültesi Uygulamalı Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Şirin, Covid-19 salgını süreci ve sonrası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Anadolu Ajansı’na konuşan Şirin, “Her anlamda dünya, hakikaten bildiğimiz o dünya olmayacak. Çocuklar ve yetişkinler için, eğitim, iş dünyası, uluslararası ilişkiler bütün bunlarda altüst oluş söz konusu olacak" dedi.
"Ciddi izler bırakacak"
Salgının bundan sonraki hayatta ciddi izler bırakacağını söyleyen Şirin, şöyle devam etti: “Her anlamda dünya, hakikaten bildiğimiz o dünya olmayacak. Çocuklar ve yetişkinler için, eğitim, iş dünyası, uluslararası ilişkiler bütün bunlarda altüst oluş söz konusu olacak. Bunun nereye evrileceğini tabii hep birlikte yaşayarak göreceğiz.
"Şu an gençliğini, çocukluğunu yaşayanlar tarihsel bir süreçten geçtikleri ve bu sürecin bırakacağı izler nedeniyle bir ad verilecek. Yani Kovid-19 kuşağı mı olur, koronavirüs kuşağı mı olur, adı önemli değil ama bir ad olacak. Neden? Çünkü sadece bir ülkede, mahallede, köyde değil bütün dünyada şu an 1,5 milyar öğrenci okullarına gidemiyor. Düşünsenize 60 milyona yakın eğitimci okuluna gidemiyor."
"Okullar bilgi alınan yerler olmaktan çıkacak"
Şirin, salgın sonrası okulların da bilgi alınan yerler olmaktan çıkacağını belirtti ve ekledi: “Meslek sahibi olmak için üniversitelerin çoğuna gerek kalmayacak. Bildiğimiz manada üniversite, önümüzdeki 10-15 yılda gençlerin, 18 yaşında çocukların yarısının, yarısından çoğunun gittiği bir kurum olmaktan çıkacak. Meslek sahibi olmak için üniversiteler bu kadar elzem olmayacak.
Gelecekte sadece iyi üniversiteler ayakta kalacak ve yüzde 5-10 seviyesinde gençler araştırma ve bilimsel çalışma yapmak için gidecek. Diğerleri de uzaktan eğitimle kurslara ve mesleklere yönelecek. Öğrencilerin lise ve altı okullara sadece sosyal ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için gideceklerini söyleyen Şirin, "Bu okulların işlevleri biraz sosyal, duygusal manada çocukları destekleyen kurumlar olmaya doğru evrilecek. Şu an bütün dersler, bilgi aktarımı üzerine kurulu. Bence bunun da dönüştüğünü, değiştiğini göreceğiz.
"Can kayıpları sadece sayı değil bir insan"
Şirin, son olarak, şunları söyledi: "Bir istatistikçi olarak bunu söylüyorum; şimdi rakamlar olmadan karmaşık hayatın fotoğrafını çekemiyoruz. Dolayısıyla istatistik şart fakat bunun yanında istatistikler ve sayılar bir süre sonra bizim neye baktığımızı bize unutturacak güce sahip.
Bu süreçte hayatını kaybeden yurttaşlarımızın hikayesini bilmemiz lazım. Hayalleri neydi, nereden geldiler, ne tür işlerin içerisindeydiler, kaç çocukları vardı, anne miydi, baba mıydı, evlat mıydı? Bunları duyduğumuz, bildiğimiz zaman o zaman diyeceğiz ki; 'Bu can kayıpları sadece sayı değil bir insan' ve belki bu salgının çözümü için daha çok özen göstereceğiz." (RT)