Türkiye halkları 14 Mayıs Genel Seçimleri’ne giderken, dün (9 Nisan 2023 Pazar) partiler, milletvekilleri adaylarını Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) verdi.
YSK’ye verilen listelere göre, AKP 4, CHP 11, İYİ Parti 6 kadını illerin birincisi sırasından aday gösterdi. Yine listelere göre, en yüksek kadın adaylar TİP ve Yeşil Sol’dan gösterildi.
AKP’nin 600 kişilik listesinde 113 kadına yer ver aldı. DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin de dahil olduğu CHP listesindeki adayların 153’ünü, ayrı listeyle giren İYİ Parti’nin adaylarının ise 145’ini kadınlar oluşturuyor.
Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında seçimlere girecek olan Yeşil Sol Parti’nin göre, 490 adayın 193’ünü kadınlar oluşturuyor. İttifakın mensubu olan ancak bazı illerde seçimlere kendi listesiyle giren Türkiye İşçi Partisi (TİP) de 398 aday içerisinde 161 kadını vekil adayı gösterdi.
Sayılara bakıldığında, kadın temsilinin oldukça az ve yetersiz olduğu görülüyor.
Akademisyen Prof. Dr. Serpil Sancar, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin kendi koydukları kadın kotasına dahi uymadıklarını belirterek, olası bir Meclis’te kadın temsilinin çok düşük olacağına dikkat çekti. “Ortadoğu ülkelerinden de daha geri bir noktadayız” diyen Sancar’a göre, çözüm kadın hareketinin kadının siyasetteki temsili konusunda ortak bir zeminde birleşmesi.
“HDP’nin başarısını diğer partiler örnek olarak almadı”
Kadının siyasete katılmasının önündeki engelleri ve çözüm önerilerini bianet’e değerlendiren Sancar, şunları söyledi:
“HDP’nin geçmişteki cinsiyet eşitsizliği konusundaki başarı düzeyi ortada. HDP, hem kota uyguladı hem de eş başkanlık tekniğini uyguladı. Ayrıca, kadın adaylarını belirleme yetkisini kadın meclisine verdi. Bu da demek oluyor ki bu konuda uluslararası standartlara göre, hareket etti. Böyle bir politika uyguluyor.”
“Yine aynı şekilde TİP de sol standartlarına göre hareket etmiş, bu konuda önemli adımlar atmış fakat etkisi ne olur bu biraz zayıf. Belki önümüzdeki dönem Meclis’te daha etkin olurlar."
"Bunu anlatma nedenim şu. Dünyanın birçok ülkesinde parlamentodaki bir partinin kadın oranının yüksek olması diğer partileri de etkiler. Partiler, bu partiyi örnek alır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de HDP’nin örnek başarısını diğer partiler kendileri için benimsemedi. HDP’yi bu konuda örnek almadılar. Bunun nedenlerinden biri HDP’yi ayrı bir kulvarda görmeleri.”
“CHP kadın kotasını uygulamadı”
Millet ve Cumhur ittifakları açısından kadın temsili çok daha zayıf durumda. Sancar, şöyle diyor:
“Ana akım siyasal partiler açısından bakarsak, hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı açısından mevcut parlamentoda zaten düşük bir oran var. AKP’nin kadın vekil oranı yüzde 18. Fakat CHP’nin kadın kotası varken bile kadın oranı yüzde 13. CHP kendi kotasını ve tüzük hükmünü uygulamıyor."
"CHP parlamentoya aday sistemine ilişkin, ‘kadın ve erkek adayları eşit şekilde olsun’ yasa tasarısı vermişti. Meclis bunu kabul etmedi. Bunu gerçekten inanarak verseydi, bu öneriyi samimiyetle sunsaydı kendisi bunu uygulardı. Çünkü CHP kendi aday listelerinde bunu uygulamıyor, kadın kotasını uygulamıyor fermuar sistemini kendi partisinde uygulamayışı samimi ve inandırıcı gelmiyor.”
“Deva ve Gelecek partilerinin cinsiyet kotası var fakat onların da aday listelerinde kota uygulamadıklarını görüyoruz. Millet İttifakı’nın cinsiyet eşitliği konusunda kendi taahhütlerini dahi uygulamadığını görüyoruz. “Bu seçimde anlaşılacağı üzere Meclis’te kadın oranı yüzde 18’in de altına düşecek. Bu Ortadoğu ülkelerinin dahi altında”
Çözüm: Kararlı ve ortak mücadele
Sorunları böyle sıralayan Prof. Dr. Sancar, kadının siyasette katılımının arttırılması konusunda da yine kadınlara ve kadın hareketine çok görev düştüğü görüşünde. Sancar, çözümü şöyle anlatıyor:
“Türkiye’de kadın hakları konusunda çalışan örgütler, eşit siyasal temsil konusunda ortak bir mücadele platformu geliştiremediler. Erkek şiddeti konusundaki ortak mücadele kararlılığını, bu alanda gösteremediler."
"Çünkü başka mağdur kadınlara yardım etmek kolay, kadınların kendilerini güçlendirici ama kendi aralarında birkaç kadını aday olarak gösterip onlar için mücadele etmeleri konusu çok tuhaf bir şekilde gerçekleşemedi."
"Bu konuda ortak irade yok. Bu konuda çalışan kadın örgütleri, bazı partilerle görüşerek ‘kadın adayları listenize koyun’ dediler, fakat olmadı. Çok açık ki bu konudageniş kapsamlı ortak bir örgütlü mücadele gerekiyor. Siyasi koltuk iktidar alanı ve erkekler, kadınlar istiyor diye neden vazgeçsinler? Vazgeçmiyorlar.”
“Dünyada bu konuda başarılı ülkelerdeki deneyim bize şunu gösteriyor ki çok ciddi güçlü, örgütlü kadın mücadelesi olmadan, siyasette eşit temsile adım atmak mümkün değil. Umarım önümüzdeki seçimlerde ciddi bir kadın hareketi örgütlenmesi olur.”
“Kadın adaylar konusunda ortak aday havuzu geliştirilmeli, bunun için de mücadele edilmeli. Bu yapılamazsa ne tüzüklerdeki kotalar ne de öneriler işe yaramayacak."
"Millet İttifakının ne yapacağını göreceğiz muhtemelen bir adım ileri atacaklar iki adım geri adım atacaklar. Kadın hakları konusundaCEDAW ile kurulmuş siyasi-bürokratik mekanizma tümden yıkılmış durumda. Bu konuda Millet İttifanın ne yapacağını tam bilemiyoruz. Sistemli tutalı bir öneri yok."
“Kadın hareketinin gündemi belli, kesinlikle cinsiyet kotasına dayalı fermuar sistemi uygulanmalı. Buna uymayan siyasi parti listelerinin yüksek seçim kurulu tarafından kabul edilmemesi gerekiyor."
"Buna hukuki zorunluluk getirilmeli. Hazine yardımlarının, partilerin cinsiyet eşitliğini gerçekleştirme düzeyine göre belirlenmesi gerek. Siyasal partiler ve seçim yasaları, cinsiyet eşitliği ilkesine göre yeniden düzenlemeli. Maalesef, kadın erkek eşitliğinin olmadığı bir yerde LGBTİ+ hakları da gündeme gelmiyor. Dünyada da böyle.”
(EMK)