Prof. Dr. Mithat Sancar, hükümetin güvenlik için Almanya modelini örnek göstermesine karşılık Almanya'da Türkiye'dekinin aksine polislerin iç denetimi olduğunu ve yargıda polisi kollayan bir tutum olmadığını belirtti.
Kobanê eylemlerinin ardından toplumsal olaylarda polis ve jandarmanın yetkilerini arttırması planlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez dile getirdiği "Güvenlik paketi" bir haftadır gündemde.
Arınç: Olaylar anında bastırılabilmeli
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında 12 Ekim'de yapılan toplantıda kapsamlı bir iç güvenlik reformunun hazırlanmasına ihtiyaç olduğu sonucuna varıldığını kaydetmişti.
"Bu iç güvenlik reformunda, özellikle AB üyesi ülkelerde bu durum nasıl karşılanmaktadır ve belki Almanya örneğine öncelik vermek suretiyle çalışmalara devam edilmesi kararı verilmiş oldu. Öyle bir organizasyon olmalı ki, bu tür olaylar anında bastırılabilmeli. Hadi şurada açık oldu, yamalayalım gibi bir yaklaşım içinde değiliz."
Zaten polisin yetkisi çok fazla
Prof. Dr. Sancar, Türkiye'de polisin yetkilerinin zaten Avrupa Birliği (AB) standartlarının gerisinde olduğunu belirterek yeni düzenlemenin bu yetkiyi arttırmak yerine polisin denetlenmesini sağlaması gerektiğini belirtti.
"AB ülkelerinin her birinin kendi koşullarına göre polis mevzuatı ve güvenlik düzenlemeleri var. Ancak hepsi de AB standartlarına uyum içeriyor. 11 Eylülden sonra Almanya başta olmak üzere AB ülkelerinde ceza hukukunda, polis mevzuatında değişiklikler konusu çok yoğun tartışıldı. Düşman ceza hukuku başlığı altında özgürlükleri çok fazla kısıtlayan, güvenlik güveçlerine fazla yetki tanıyan öneriler de gündeme geldi.
"Ancak Türkiye nasıl bir model alacak? Çünkü Türkiye'de polisin yetkilerinin az olduğunu söylemek kesinlikle doğru değil. Belli konulardaki yetkiler AB standartlarına göre de AİHM içtihatlarına göre de çok fazla zaten.
Polis eğitimi verilebilir
"Türkiye Almanya modelini almak istiyorsa o zaman polis teşkilatının yeniden yapılandırılması ve eğitiminden başlayabilir. Zira Almanya'da polisin hem iç idari denetimi hem de yargısal denetimi son derece sıkı işliyor. Bizdeki durum Almanya ile karşılaştırılamayacak kadar geri. Her eyaletin kendi iç denetimleri var. Şikayet, teftiş, soruşturma mekanizmaları var. Yargıda da bizden farklı olarak polisi kollayan özel bir tutum yok.
Polisin yol açtığı ölümler arttı
"Mesela Türkiye'de polisin ateşli silahlar kullanma konusundaki mevzuat ve düzenlemeler esnek ve muğlak. 2006'daki Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda yapılan değişiklikle, toplumsal olaylarda veya dur ihtarı gibi durumlarında polisin kolayca silah kullanmasına imkan veren ifadeler var. Bu yüzden çok sayıda insan kolayca polis kurşunuyla hayatını kaybediyor ve polisler ceza almayacağı inancını taşıyor. Yine son dönemlerde toplumsal olaylarda polisin sadece silah değil, gösteriyi dağıtmak üzere gaz bombası kullanması da ölümlere yol açıyor.
Daha fazla yetki sorunları arttırır
"Bu durumu daha vahim hale getirecek bir düzenleme toplumsal sorunların çözümü olamaz. Hükümetin en büyük yanlışı toplumsal olaylara asayiş meselesi olarak ve komplocu bir bakışla yaklaşması. Olayların temelindeki faktör ve sebepleri gözardı eden bir anlayışla, baskıcı güvenlikçi bir anlayışı getirecek düzenlemeler toplumsal gerilim azaltmaz, arttırır." (NV)