Biri mühendis biri fizikçi iki başarılı bilim kadını, Prof. Dr. Filiz Garip ve Prof. Dr. Hatice Altuğ, Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülüne layık görüldü. Garip halka bilgileri ulaştırmak, Altuğ insanların hayatlarını kurtarmak için çalışıyor.
Garip “Göçün nedeni ve sonuçları veri çalışması” ve Prof. Dr. Hatice Altuğ “kanser gibi zamana karşı yarışılan hastalıklarda hızlı teşhis” çalışmalarıyla sırasıyla 2019 ve 2020 Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülü aldı.
Türkiye’de büyüyüp yetişen bu değerli iki kadının ödüle layık görülen çalışmalarında insan hayatı ve sağlığa önemli katkıları ön plana çıkıyor. İki kadının ortak noktası ise her ikisinin de başladıkları temel bilim dallarından geçtikleri farklı disiplinlerde araştırmalar yapmış olmaları.
Mühendisliği bırakıp sosyal bilim dalına geçti
esitlikadaletkadin.org'dan Gamze Düşmez'in haberine göre, Garip endüstri mühendisi olarak çıktığı yolda bir sosyoloji profesörü olarak ABD’de sayılı bilim insanları arasında yerini alırken, Altuğ Fizik temel dalındaki eğitimindeki kazanımlarını tıp alanında başarıya dönüştürmüş İsvçre’nin önemli bilim insanlarından biri olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Profesör Doktor Filiz Garip, ödül almasını sağlayan bu çalışmasına giden yolda mühendisliği bırakıp bir sosyal bilim dalına geçiş yaparak ailesini ve çevresini hayrete düşürmüş bir bilim kadını. Onu bu başarıya götüren aslında kendisinin de bir göçmen olması.
Mühendislikten sosyal bilime geçme kararını Türkiye’deki ailesine haber verdiğinde, annesi 48 saat içinde soluğu Amerika’da almış ve Garip’i bu kararından vazgeçirmeye çalışmış, ancak başarılı olamamış.
Princeton Üniversitesi’ndeki ikinci senesinde bu bilim dalında kalmaya karar veren Garip, Cornell Üniversitesi’nde Sosyoloji Profesörü olarak göç üzerine araştırma yapıyor. Bir kadın mühendis olarak geldiği ABD’de okuduğu alandan sosyoloji gibi farklı bir disipline geçerek hayatının gidişatını değiştiren Garip, verdiği bu büyük kararın ne kadar doğru olduğunu yaptığı çalışmasının ödüle layık olmasıyla kanıtladı.
Çevrimiçi tören düzenlendi
Covid-19 salgını nedeniyle ödülünü bu yıl düzenlenen çevrimiçi törenle alan Garip, araştırmalarında göç, ekonomik sosyoloji ve eşitsizlik kavramlarının kesişimine odaklandı. Garip, bu çerçevede hareketliliğe olanak veren ya da kısıtlayan, ekonomik eşitsizliğin artmasına veya azalmasına neden olan çeşitli mekanizmaları inceledi.
Garip ödül törenindeki konuşmasında, Princeton Üniversitesi’nde bir yıl okuduktan sonra geldiği New York’ta işe başladığı şirkette aslında üniversite hayatını, okumayı ve araştırmayı çok sevdiğini fark ettiğini söyledi. Garip üniversite hayatına yeniden sosyoloji alanında kabul edildiği Princeton’da devam etti. Daha sonra yine kabul edildiği Harvard Üniversitesi’nde göç ve ekonomik sosyoloji dersi vermeye başladı.
Bulgaristan’da dünyaya geldikten sonra bebekken ailesinin Türkiye’ye göç ettiğini belirten Garip, Boğaziçi Üniversitesi’nde Endüstri mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladıktan sonra Amerika yıllarının başladığını söyledi ve
“Hayatımda göç çok önemli bir yer ediyor. Hep bir göçmen olarak yaşadım. Buna rağmen araştırmalarıma bilinçli olarak ben göç çalışmak istiyorum diye başlamadım” dedi.
“Bilgiler kısıtlı olunca onları manipüle etmek de çok kolay”
Toplumlardaki eşitsizliğin göçün nedeni ve sonuçları açısından önemli olduğunu veri tabanlı çalışmalarıyla ortaya koyan Garip, göçün çok kolay siyasallaştırılabilecek ve anlaşılması çok zor bir konu olduğunun altını çizdi ve “insanlara verilen bilgiler kısıtlı olunca onları manipüle etmek de çok kolay. Ben 15 senedir bu konu üzerinde çalışıyorum. Bu bilgiler benim dünya görüşümle örtüşse de örtüşmese de halka bilgileri ulaştıran bir insanım” dedi.
Garip, bilgilerini insanlarla paylaşmak için “On the Move: Changing Mechanisms of Mexico-U.S.” adında bir kitap yazdı. Meksikalı göçmenlerin hayatını anlatan ve son 2 yılda aralarında uluslararası ilişkiler ve tarihin bulunduğu dört farklı alanda ödül alan bu kitabında Garip, Meksika’dan Amerika’ya son 50 yıldır devam eden göçleri kaleme aldı. Kimlerin hangi sebeplerle göç ettiğini irdeleyen kitabı hakkında Garip şunları söyledi: “Yalnızca sosyologlar için yazmadım. Göçle ilgili herkes için yazabilmek istedim”.
2020 Rahmi M. Koç Bilim Madalyası Sahibi Prof. Dr. Hatice Altuğ
Popular Science dergisinin 2011’de belirlediği “En Parlak 10 Bilim İnsanı” listesine giren Prof. Dr. Hatice Altuğ, fizik tutkunu bir bilim kadını. İlkokul öğretmeni anne ve babasının desteğiyle çocuk yaşta fizik okumaya karar veren Altuğ, Bilkent Üniversitesi’nde temel bilim eğitimi olarak Fizik dalını seçti.
Bir meslek olarak görmediği bu tutkusu sayesinde Altuğ, kanser gibi zamana karşı yarışılan çok ciddi hastalıkların taşınabilir optik biyo sensörlerle erken ve hızlı teşhisi için çalıştı. Bu çalışmalarının ne kadar takdir edildiğini dün Koç Üniversitesi’nin çevrimiçi düzenlenen töreninde takdim edilen madalyayla gördü.
Altuğ, Fen, Mühendislik ve Tıp Bilimleri alanlarında ışık ve nano teknolojiyi birleştirerek geliştirdiği yeni nesil sağlık araçları ile çok ciddi hastalıkların erken teşhisi için yaptığı çalışmaları ve nano boyutta ışık-madde etkileşimleri, ışığın çip üstünde manipülasyonu ve yenilikçi nano-biyo-fotonik uygulama alanlarındaki öncü katkılarına istinaden 2020 Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’na layık görüldü.
İsviçre’de Ecole Polytechnique Federale de Lausanne (EPFL) Biyomühendislik Enstitüsü’nde profesör ve aynı zamanda EPFL Fotonik Doktora Okulu’nun direktörlüğünü yürüten Altuğ, tören konuşmasında, Bilkent Üniversitesi’nde okumaya başladığı o zamanlarda gözünü yurtdışındaki üniversitelere diktiğini anlattı.
Fizik alanındaki lisans derecesini 2000 yılında Bilkent Üniversitesi’nden alan Altuğ, ödül törenindeki konuşmasında şunları söyledi:
“Üniversite sınavlarına hazırlanırken aslında gönlümden fizik geçtiğine karar kıldım. Ben fiziği yaparsam temelim sağlam olur. Akademik kariyer yaptığımda herhangi bir alana rahatlıkla geçip genişleyebileceğimi düşündüm. Bu heves ve istekle fiziğe başladım”.
Altuğ, Uygulamalı Fizik alanındaki doktora derecesini aldığı ABD’deki Stanford Üniversitesi’nde çalışmalarına başladığında engel tanımadığını, olmayan laboratuvarı doktora öğretmeniyle birlikte elleriyle kurarak o yıllarda gösterdi.
“İnsanlığa hemen katkısı çok önemliydi”
“Amerikan üniversitelerinin sizden akademik olarak beklediği yenilikçi araştırmalar yapmaktır” diyen Altuğ, Harvard Tıp Fakültesi’nde gözlem yapmak üzere gittiği bir Türk hocanın laboratuvarında “kandaki kanser hücrelerini yakalayabilecek bir alet geliştirildiğini” görünce heyecanlandığını belirterek, “özellikle insanlığa hemen katkısı, aynı zamanda etkisinin hemen görülebileceği bir konu olduğu için bunda hemen karar kıldım” diye konuştu.
Fotonik ve nano teknolojiyi sağlık bilimlerine uygulamak için kendi laboratuvarında odaklanabileceğine karar veren Altuğ, İsviçre’de profesörü olduğu EPFL’nin daveti üzerine Lozan kentine gitti ve bu konu üzerindeki araştırmalarını kurduğu ekibiyle buradak laboratuvarında yaptı.
Altuğ’un, geliştirdiği optik biyosensörün en önemli özelliği düşük maliyetli ve kolay taşınabilir olması. Yani ambulanslar dahil klinikler, sağlık ocakları ve hastanelerde çok pahalı ve büyük tıbbi cihazlar gibi aynı seviyede ve küçük olmasından kaynaklanan taşıma kolaylığı açısından önemli bir gelişme. Bu sensörün sonucu hassas olduğu kadar hızlı bir geri dönüşünün de olması; saatlerce, günlerce ya da haftalarca tahlil sonucunu beklemeyi ortadan kaldırıyor.
“Genel amacımız insan hayatının kurtulabilir olmasına katkıda bulunmak” diyen Altuğ, bir doktorun eline geçmesinin çok önemli olduğunu ve ileride bir üretime dönüşebileceğini kaydetti.
ABD’de Boston Üniversitesi’nde Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde de profesör olarak görev yapmış olan Altuğ’un bu çalışması özellikle kaynak sıkıntısı çeken köyler gibi yerleşim yerlerini de hedefliyor.
Prof. Dr. Altuğ’un laboratuvarı biyolojik örneklerin hasta başı teşhis, biyoanalitik ve yaşam bilimleri alanlarında etiketsiz, gerçek zamanlı ve yüksek veri hacimli analizini mümkün kılan yeni nesil nanofotonik biyosensörler, spektroskopi ve biyo-görüntüleme teknolojileri üretiyor. (EMK)