Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) mimarlarından olan İstanbul Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, denetimli serbestliği bozularak hapsedilen gazeteci Barış Pehlivan’ın dosyası için uzman mütalaası hazırladı.
Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz infaz kararına kaşı Silivri 2 No’lu İnfaz Hakimliği’ne itiraz etti ve Prof. Dr. Adem Sözüer’in mütalaasını dosyaya sundu.
Sözüer mütalaasında, Pehlivan hakkında karar veren Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu’nun bir değerlendirme yapma yetkisinin olmadığını ifade etti.
“Yani idare ve gözlem kurulu ancak denetimli serbestlikle cezası infaz edilecek hükümlünün iyi hal durumunu değerlendirebilir. Dosyaya konu olaydaki gibi hakkında bir derdest dava olup olmadığına ilişkin değerlendirmeyi yapmak idare ve gözlem kurulunun yetkisi kapsamında değildir.” dedi.
"Kişi özgürlüğü hakkının ihlaline yol açar"
Pehlivan’ın Temmuz’da çıkartılarak COVID-19 izinlisi hükümlülerin tekrar cezaevine girmesini engelleyen yasadan faydalanmasının önünde bir engel bulunmadığını ekledi.
Sözüer, birbiriyle çelişen hukuki durumlarda, sonraki düzenlemenin uygulanması gerektiğini “Önceki denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazına ilişkin kararla bağlantılı olarak bir karar verilmesi gerekse bile bu durumda da aynı konuda sonraki düzenlemenin önceki düzenlemeyle çelişmesi halinde sonraki düzenlemenin esas alınmasında isabet görülmektedir. Zira kanun koyucunun güncel ve mevcut iradesini sonraki düzenleme ortaya koymaktadır” sözleriyle hatırlattı.
Ardından da Pehlivan’ın yeni infaz yasasından yararlandırılmadan cezaevinde tutulmasının hak ihlali olduğunu söyledi.
Pehlivan hakkında denetimli serbestlik kararı verilmesinin, kanun koyucunun iradesine uygun bir yaklaşım olacağını belirten Sözüer ayrıca, Pehlivan’la benzer durumunda olan kişilerin bu düzenlemeden faydalanmaması için yasada istisnai bir hükmün yer almadığını dile getirdi.
Sözüer "Cezaların infazı için de geçerli olan kanunilik ilkesi gereğince kişinin cezaevinde kalış süresinin uzatılmasının ancak açık bir kanuni düzenlemeyle mümkün olabileceği 5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinde ise Barış Pehlivan ve aynı durumda bulunanlar yönünden böyle bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle geçici 10. maddenin bu kişiler hakkında da uygulanarak denetimli serbestlik tedbirinden yararlandırılmamasının kişi özgürlüğü hakkının ihlaline yol açacağı sonucuna varmış bulunmaktayım” dedi.
(HA)