* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı.
Mahsa Jîna Amini'nin Tahran'da "ahlâk polisi" tarafından öldürülmesinin ardından başlayan protestolar dördüncü haftasına girdi.
Dünyanın birçok ülkesinde başta İranlı kadınlar olmak üzere tüm İranlılar'la dayanışmak için gerçekleştirilen eylemler de devam ediyor.
İran'daki insan hakları örgütlerine göre, üç haftayı geride bırakan eylemlerde ülke en az 32 kişi öldürüldü.
Modern Ortadoğu Siyaseti Uzmanı ve İranlı Kürt teorisyen Prof. Dr. Abbas Vali, İran'daki ayaklanma ile ilgili Mezopotamya Ajansı'na konuştu.
"Rejim, eylemleri bastıramıyor"
Eylemlerin, daha önce İran'da ortaya çıkan eylemlerin hepsinden farklı olduğunu ve buradaki ayaklanmanın Türkiye'deki Kürtler açısından da son derece önemli olduğuna dikkat çeken Abbas Vali, Türkiye hükümetinin İran İslâm Devleti'ni örtülü de olsa desteklediğini söyledi.
Abbas Vali, Jîna Amini'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemlerin özgünlüğüne dikkat çekerek şöyle dedi:
"Eylemler, daha önce İran'daki eylemlere benzemiyor. Rejim güçleri, bu eylemleri bastırmakta güçlük geçiyor. Daha önceki dönemlerde bu tür eylemleri bastırsa da şu an buna gücü yetmiyor. Burada öne çıkan en önemli slogan, kadınlara ve bütün topluma özgürlük isteyen bir slogan. Bu slogan rejimin temelini sarstı. Halklar bu rejimi ortadan kaldırmak ve kadınlarla birlikte bütün toplumu özgürleştirmek istiyor. Bugün baktığımızda kadınların direnişi ön planda ve topluma öncülük ediyorlar. Bu başkaldırı Ortadoğu'da bir ilk. Dünyada da daha önce böyle bir şey görülmedi."
TIKLAYIN - "İran'daki eylemler sönümlenmezse, varacağı yer yeni bir toplum inşası"
"Eylemlerde her milletten insan var"
Vali, söz konusu eylemlerin İran'ın her yerine yayıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bu siyasi bir başkaldırı. Kamu kurumlarından tutalım dini kurumlara kadar, her kurumun ayağa kalktığı bir durum söz konusu. Eylemlerde her milletten, meslekten insanlar var ve nu insanlar İslâm Devleti'ni istemiyorlar. 'Jin, jiyan, azadî', 'Bimire komara îslamî', 'Bimire dîktator' ve 'Em komara îslamî naxwazin' sloganı etrafından birleşen halklar, artık özgür bir kimlikle ortak bir yaşam kurmak istiyorlar. Bu ortak kimlik siyasi bir cephe. Bu cephede yer alanlar, dini inançlarını bir tarafa bırakarak, özgür bir toplumda yaşamak istiyorlar. Bugün İran'da diktatöre karşı duranlar, sadece demokratik oluşumla kendilerini sınırlamıyor. Bütün kültürlere, etnik ve cinsiyet kimliklerine saygı duyulmasını istiyorlar."
İran halkları: "Kürdistan bizim ışığımız"
Vali aynı zamanda İran lideri Ali Hamaney ve rejim güçlerinin eylemleri manipüle etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi:
"Rejim güçleri, Kürtleri ve Beluç halkını bölücü olarak değerlendiriyor. İran halkları ise 'Kürdistan bizim ışığımız ve gözümüz' sloganları atıyor. İran rejimi siyasi partileri, karargâhları bombalayarak herkesin gözünü korkutmak istedi. Ama siyasi partiler, peşmerge ve gerilla, İran'ın bu oyununa gelmedi ve şehirde herhangi bir silahlı eylemde bulunmadılar. Yani rejimin planları boşa çıktı.
"Hamaney, 15 gün boyunca bu başkaldırının bir kargaşaya yol açtığını ve dış güçlerin buna öncülük ettiğini söyledi. Şunu çok iyi biliyoruz; artık rejim de bu şekilde ayakta kalmayacağını biliyor. Halk, 'Hamaney için ölüm' sloganı atıyor.
TIKLAYIN - "'Jin, jiyan, azadi' sloganı yürekten kopan bir çığlık"
"Türkiye, rejimi destekliyor"
"İran'daki başkaldırı başarıya ulaşırsa, bölge üzerinde çok büyük etkileri olacak ve Ortadoğu'daki güç dengelerini değiştirecektir. Yine dört parça Kürdistan'daki siyasi dengeleri değiştirecektir. Başta Suriye, Irak, Lübnan, Yemen, Suudi Arabistan ve Fars Körfezi, yine İsrail'deki bütün dengelerin değişmesi söz konusu olacaktır.
"Bu değişim, Türkiye üzerinde büyük bir etki yaratacak ve Türkiye'nin İslâmi ideolojisinde de değişim yaratacak. Dikkat edersiniz, Türkiye'deki devlet yetkilileri İran'daki eylemlerin karşısında duruyorlar ve rejimi destekliyorlar. Eğer bu başkaldırı amacına ulaşırsa, Türkiye'deki Kürtler açısından ciddi yansımaları olacak. Türkiye, İslâm devletinin yıkılmasını istemez. Ama bu eylemlerin zafere ulaşması her zamankinden daha büyük umut taşıyor."
Abbas Vali hakkında İlk ve Orta öğrenimini Tebriz'de tamamladı. 1973 yılında İran Ulusal Üniversitesi'nde Siyaset bilimi alanında lisansını aldı. Modern siyasal ve sosyal teori alanında yüksek lisans eğitimi için İngiltere'ye gitti. Beş kitabı Türkçede de yayımlandı. |
(TY)