Prof. Dr. Aslan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de eğitimle ilgili en temel sorunun altyapı konusunda olduğunu kaydederek, Türkiye'nin bu nedenle öğrencilerinin tamamına yükseköğretim imkanı sağlayamadığını ifade etti.
Eğitim ve toplumsal yaşam arasında çok güçlü bir ilişki bulunduğunu kaydeden Aslan, açıklamasında şunları ifade etti:
"Günümüzdeki rekabet koşulları, eğitimde yeniden yapılandırmayı zorunlu kılıyor. Temel sorun altyapıyla ilgili. Gelişen ve değişen dünyada tüm ülkeler eğitim sistemlerini ve bu bağlamda öğretmen yetiştirme politikalarını sorguluyor ve günün koşullarına uygun hale getiriyor. Çünkü, öğretmen yetiştirme, genel anlamda insan yetiştirme düzeyinin temel öğesi ve belirleyicisi."
Prof. Dr. Aslan, Türkiye'de 50'nin üzerinde eğitim fakültesi bulunduğunu ve bu fakültelerin Türkiye'nin öğretmen ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğunu belirterek, "Ancak, sistemin doğru işleyip doğru sonuçlar elde edilebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler arasında diyalog ve işbirliğinin artırılması gerekir" dedi.
Sınava endeksli sistem terk edilmeli
Prof. Dr. Aslan, OECD'nin 2003 yılında Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Projesi (PISA) kapsamında 41 ülkenin katılımıyla zorunlu eğitimi tamamlamış öğrencilere yönelik uyguladığı testlerde, Türkiye'nin matematik ve fen bilgisinde 36, okuma alanında 37. ve sorun çözmede 34. sırada yer alabildiğini hatırlattı.
Bu olumsuzlukların giderilebilmesi için eğitim sisteminde sınava endeksli ölçme değerlendirme sistemi yerine, süreç içinde performans ölçümünün getirilmesinin önemine işaret eden Prof. Dr. Aslan, ilköğretim müfredatında yapılan değişikliğin de öğrenciyi merkeze alan yapılandırmacı felsefeye dayandığını ifade etti.
Prof. Dr. Aslan, liselerde de benzer sorunların yaşandığını dile getirerek, öğrenciye gereğinden fazla bilgi verildiğini söyledi.(KÖ)
