Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesiyle ilgili sorumluluğu neden üstlendiğine açıklık getirdi.
Emri verdiğine dair suçlamaları yine reddeden Selman, ABD’de yayın yapan PBS televizyon kanalının Frontline programının yapımcısı, gazeteci Martin Smith’e Kaşıkçı cinayetiyle ilgili “Bu olay benim sorumluluğum altında oldu, tüm sorumluluğu üstleniyorum” demişti.
Bu sözlerine Norah O’Donnell’ın 60 Minutes programında açıklık getiren Prens Selman, “Emri ben vermedim, ancak olay benim gözetimimde oldu, bu yüzden sorumluluk benim” diye konuştu.
ABD Merkezi İstihbarat Dairesi/CIA ve Birleşmiş Milletler’in raporlarında emri veren kişi olarak işaret edilen Selman, “Eğer beni suçlu gösteren herhangi bir kanıtları varsa, umarım bunu halka sunarlar” dedi.
TIKLAYIN - BM’nin Cemal Kaşıkçı Raporu: Veliaht Prens Sorumlu
Selman ayrıca, “Bazıları Suudi hükümetinde çalışan üç milyon kişinin ne yaptığını bilmem gerektiğini düşünüyor. Üç milyon kişinin günlük raporlarını Suudi hükümetinin liderine ya da ikinci en önemli kişisine göndermeleri imkansız” diyerek kendini savundu.
Erdoğan: Krallık içindeki gölge devlet öldürdü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kaşıkçı’nın ölmeden önce yazarı olduğu Washington Post gazetesi için bir makale kaleme aldı.
“Türkiye Kaşıkçı cinayetini aydınlatmak için çabalarını sürdürecek” başlıklı makalede Erdoğan, “Kaşıkçı’nın öldürülmesi 11 Eylül 2001’deki terör saldırıları haricinde 21. yüzyılın en tartışmalı olayıdır. 11 Eylül haricindeki hiçbir olay uluslararası düzene bu kadar ciddi bir tehdit oluşturmamıştır. Bir yıl geçmesine rağmen uluslararası kamuoyunun halen bu konuda çok az şey bilmesi ciddi bir endişe kaynağıdır” diye yazdı.
Cinayetler ilgili Ankara’nın şeffaflık politikası izlediğini söyleyen Erdoğan, Türk makamların ellerindeki veri ve bulguları Suudi Arabistan ile birlikte ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerle paylaştığını ifade etti.
Makalede şu sözler yer aldı:
“Bizim Suudi Arabistan ile uzun süren arkadaşlığımız sessiz kalmamıza sebep olmaz. Aksine Türkiye’de sıkça kullanılan bir deyim vardır, dost acı söyler. Krallık içindeki bir gölge devlet için 15 kişilik bir suikast timi Kaşıkçı’yı öldürdü. Suudi devleti ya da Suudi halkı öldürmedi. Aksini düşünmek çok ciddi sorunlara sebep olur.”
“Türkiye Kaşıkçı cinayetini aydınlatmak için çalışmalara devam edecek. Geçen yıl bu gazetede yazdığım makalede hatırlattığım gibi aynı soruları soracağım: Kaşıkçı’nın cenazesi nerede? Suudi gazetecinin ölüm emrini kim verdi? 15 kişilik suikast timini kim seçti ve kim iki ayrı uçakla İstanbul’a gönderdi?”
Konsolosluk binasını müze yapmak istiyorlar
Türk Arap Medya Derneği (TAM) Başkanı Turan Kışlakçı, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Kaşıkçı'nın öldürüldüğü Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunu satın alıp Cemal Kaşıkçı Müzesi haline getirmek için çalıştıklarını söyledi.
Kışlakçı, Kaşıkçı'nın isminin yaşatılması için çeşitli çalışmalarının olduğunu dile getirdi ve “Bunu 2 Ekim'de duyuracağız. Cemal Kaşıkçı Müzesi kurmak istiyoruz. Bunun için de Cemal'in şehit edildiği Başkonsolosluk binasını da alma girişimimiz devam ediyor. Biz almak için uğraşıyoruz” diye konuştu.
Ne olmuştu?
2 Ekim 2018'de gittiği Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu binasına girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’yla ilgili 20 Ekim’de yazılı açıklama yapan Suudi Arabistan Krallığı, gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaşıkçı’nın öldürülmesine dair 31 Ekim’de yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri verdi:
“Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018 tarihinde evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda daha önceden yapılan planlama doğrultusunda Başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. “Kaşıkçı’nın cesedi, boğularak öldürülmesini müteakip yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir.”
Kaşıkçı’nın cesedinin bulunması çalışmaları kapsamında Yalova’da kazı yapıldı ancak bir sonuca ulaşılmadı.
Cemal Kaşıkçı hakkında
Gazeteci, yazar. 59 yaşındaydı.
Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman’a karşı muhalif görüşleriyle biliniyor ve Washington Post’ta da bu konuda yazıyordu. Muhammed bin Selman’ın reform uygulamalarını eleştirip tepki çekmesinin ardından geçen yıl ülkesini terk edip ABD’ye yerleşti.
Daha önce de Al Arab Yayın Grubu'nun genel müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Okaz ve Saudi Gazette de dahil olmak üzere Suudi Arabistan merkezli olan Arapça ve İngilizce yayın yapan çok sayıda gazetede çalıştı. Bir dönem de İngiltere'deki Suudi Büyükelçiliği'nde medya danışmanlığı yaptı. (AS)