47 yaşındaki Jose Socrates'in liderliğindeki parti, 230 sandalyeli mecliste 118 milletvekilini garantileyerek mutlak çoğunluğu sağladı. Meclisteki çoğunluk sınırı 116 sandalye.
Kampanyasını mecliste çoğunluk kazanma üzerine kuran Socrates, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik gerilemenin önüne geçebilmek için "teknolojik bir şoka" ihtiyaç olduğunu söylemiş, Finlandiya ve İrlanda'nın ekonomik başarısını örnek alacaklarını belirtmişti.
Socrates'in planları arasında, kamu tarafından üstlenilen araştırma geliştirme yatırımlarını iki katına çıkarmak ve 200 üst düzey teknoloji şirketinin kurulmasını sağlamak da yer alıyor.
Avrupa Birliği'ne (AB) uyum düzeyinin artmasını savunan Jose Socrates, 2002'de sona eren, bir önceki altı yıllık sosyalist koalisyon hükümetinde çevre bakanı olarak görev yapmıştı.
İşsizliğin yüzde 7 oranına ulaştığı, yatırımlarınsa Doğu Avrupa'ya kaydığı ülkede, seçime katılım oranı yüzde 67 oldu. Bu oran bir önceki 2002 seçimlerine göre yüzde 5 artmış durumda.
Bu seçimden sonra kurulacak hükümet, ülkede üç yıl içinde kurulan dördüncü hükümet olacak. Sosyal Demokrat Parti'nin lideri, son başbakan Pedro Santana Lopes selefi Jose Manuel Barroso'nun Avrupa Komisyonu Başkanlığı için görevden ayrılmasıyla, geçen haziranda bu koltuğa oturmuştu.
Portekiz'in sosyalist cumhurbaşkanı, Jorge Sampaio, aralık ayında parlamentoyu dağıtmış, seçimlerden önce de ülkenin "bir krizle karşı karşıya" olduğunu ve iktidardaki merkez sağ koalisyona güveninin kalmadığını söylemişti. Sampaio, ekonomiyi yoluna koymaya yarayacak yapısal reformları gerçekleştirmek için yeni bir iktidara ihtiyaç olduğunu belirtmişti.
Portekiz'de politik yelpaze
Seçimlere, iktidarı garantileyen Sosyalist Parti'nin yanı sıra, mevcut koalisyonun iki ortağı Sosyal Demokratlar ve Halk Partisi, Komünist Parti ve 1999'da oluşan Sol Blok katıldı.
230 sandalyeli meclisin 226'sı ülke içi oylarla, geri kalan 4 sandalye de ülke dışındaki Portekizlilerin oylarıyla belli oluyor. Ülkede yaklaşık 8.7 milyon seçmen bulunuyor.
Ülkede siyasi istikrar, işsizlik, 2005 bütçesi için hedeflenen yüzde 2.8'lik açık, büyüme oranı ve verimlilik en önemli sorunlar. Bütün partiler AB İstikrar Antlaşması'nın gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
Komünistler ve Sol Blok, AB Anayasası'na itiraz ediyor. Bir başka nokta da kürtaj. Mevcut yasalar, annenin hayatı risk altında olmadığı sürece kürtajı yasaklıyor. Sosyalistler, Komünistler ve Sol Blok kürtajın serbest bırakılmasından yanayken, Halk Partisi buna şiddetle karşı çıkıyor. Sosyal Demokratlarsa bu konuda bölünmüş durumda. (TK/EÜ)