İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 39 yaşındaki Polonyalı Darius Witek'in sığınmacıların ve göçmenlerin tutulduğu Kumkapı'daki "Yabancılar Misafirhanesi"nde dün (18 Eylül) ölü bulunduğunu, kamera kayıtlarının incelenmesi sonucunda Witek'in kendini öldürdüğünün anlaşıldığını açıkladı.
bianet'in edindiği bilgiye göre, Witek'in Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevki için işlemler tamamlanmış durumdaydı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, yabancıların, sığınmacıların tutulduğu "misafirhane"lerdeki koşulların düzeltilmesini, Kumkapı'daki misafirhanenin bir an önce sivil toplum kuruluşlarının denetimine açılmasını istedi. bianet'in görüştüğü İHD yetkilileri, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden misafirhaneyi ziyaret etmek ve denetlemek için yazı yazacaklarını bildirdi.
Emniyet açıklamasına göre, 12 Eylül'de İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriş yapan Witek bir bıçaklı kavga vakasıyla ilgili 15 Eylül'de Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarıldı. Savcılık Witek'i serbest bıraktı.
Witek'in "sınırdışı işlemlerinin sürdüğünü" söyleyen Emniyet'in açıklamasında "Kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde şahsın pantolonunun astar kısmındaki ipi kullanarak kendini asmak suretiyle intihar ettiği belirlenmiştir. Konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır" ifadesi yer alıyor.
Emniyet'in açıklamasında Witek'in neyle suçlandığına, savcılığın hangi gerekçeyle serbest bıraktığına, dava açıp açmadığına, sınırdışı işlemlerinin nasıl başlatıldığına dair bir bilgi yok.
İHD: Her gün telefon alıyoruz
İHD İstanbul yetkilileri, Kumkapı misafirhanesinde tutulan göçmenlerden ortalama her gün insan hakları ihlalleriyle ilgili telefon aldıklarını bianet'e söyledi.
Bir yetkili "Metris cezaevinden tahliye edilmiş, sınırdışı edilmek üzere bekletilen biri 'Cezaevine geri dönsem daha iyi' diyordu" diye anlatıyor.
İHD, misafirhaneden derneği dün arayan bir İranlı göçmenin dini inancı nedeniyle oruç tutmasını alay konusu yapan polislerin tutumundan duyduğu rahatsızlığı ifade ettiğini, kendini öldürmeyi düşündüğünü söylediğini de açıkladı..
BM ve CPT misafirhanelere dikkat çekmişti
Geçen yıl Türkiye'ye gelen Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalara Karşı Çalışma Grubu şunları yazmıştı.
"Misafirhaneler": "Türkiye'de yasal biçimde kalmaları için gerekli belgeleri bulunmayan yabancılar -ki sayıları oldukça fazla- emniyet veya jandarma birimleri tarafından yakalanıyor. Emniyet birimlerinde geçirdikleri kısa bir gözaltı süresinin ardından, İçişleri Bakanlığı'nın denetimindeki 'misafirhanelere' yerleştiriliyorlar. Bu mekanlara yakıştırılan o hoş isimlendirmenin aksine, sınırdışı edilinceye kadar buralarda kilit altında tutuluyorlar."
Yasal dayanak yok: "Bu tür uygulamalar, herhangi bir suç unsuru bulunmadığı sürece yetkililerce bir özgürlük kısıtlılığı olarak görülmüyor. Yabancıların bu misafirhanelerde ikamete zorlanmasında temel alınan yasa, bu tür bir özgürlük kısıtlaması için son derece zayıf bir dayanak niteliğinde. Daha da kötüsü, İçişleri Bakanlığı'nın yabancıların bu mekanlarda tutulmaları konusunda herhangi bir kararı bulunmuyor."
İtiraz makamı ve yargı denetimi yok: "Yabancıların bu duruma itiraz edebilecekleri herhangi bir merci bulunmadığı gibi bu durum her türlü yargı yetkilisinin de denetimi dışında. Kimi durumlarda yabancıların sınırdışı edilmeden misafirhanelerde birkaç gün ancak kaldıkları doğru; ancak seyahat belgesi düzenletmekte güçlük çekenler için -özellikle Afrika ülkelerinden gelenler- bu süre aylarca hatta bir yılı aşacak ölçüde sürebiliyor."
Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi de (CPT) İstanbul'da özgürlüklerinden alıkonan göçmenlerin koşullarına dikkat çekmişti. Kumkapı misafirhanesi, CPT'nin raporlarından sonra, Nisan 2007'de açılmıştı. (TK)