Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 Haziran 2015’teki mitingine düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili “görevi ihmalden” yargılanan 10 polisin beraat kararı istinafça onandı.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi, IŞİD’in Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda beş kişinin hayatını kaybettiği, 210 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili beraat eden polislerin beraat kararına yapılan itirazı esastan ve oybirliğiyle reddetti.
MA’nın haberine göre, mağdurlar, Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10 polis hakkında suçun yasal unsurlarının oluşmadığı öne sürerek “ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçundan verdiği beraat kararına karşı itirazda bulunmuştu.
TIKLAYIN - Polislere IŞİD saldırısını önlememekten dava
TIKLAYIN - Sanık polisler duruşmaya katılmadı
Davada 10 polis beraat etmiş, dört polise de “ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçunun alt sınırı olan 3 ay hapis cezası verilmişti. Diyarbakır 14. Asliye Ceza Mahkemesi, bu cezanın 2 ay 15 güne indirilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmetmişti.
İstinaf Mahkemesi, delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, ilk derece mahkemesi beraat hükmünde usul ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılık bulunmadığı nedeniyle itirazları reddetti.
Mağdurlar ve ölenlerin yakınları kararı Anayasa Mahkemesine taşıyacak.
Olayın ve davanın geçmişi |
Antep’te 2015 yılında İslam Devleti’ne (IŞİD) yönelik soruşturma başlatıldı. Burhan Gök ve Mustafa Kılınç, yanlarında Türkiye vatandaşı olmayan ve sınırı geçerek kamplara ulaşmak istediği iddia edilen üç kişiyle birlikteyken, bu soruşturma kapsamındaki operasyonda yakalandı. İkisi de Antep’teki örgüt mensuplarını, sınırdan geçirerek Suriye’deki kamplara ulaştırmakla suçlandı. 5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır’daki İstasyon Meydanındaki mitinginde, çöp kutularına konan ve uzaktan kumandayla patlatılan bombalarla düzenlenen saldırıda Ramazan Yıldız (16), Necati Kulur (47), Şehmuz Kaçan (34), Civan Arslan (17) ve Ali Türkmen (65) hayatını kaybetti. Bu saldırının ardından Antep Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik kararı vererek IŞİD soruşturması dosyasını Diyarbakır’a gönderdi. Sevk kararında, bombalı saldırının faili olan “Cafer” kod adlı Orhan Gönder’in Antep’te yakalandığı ifade edildi. Burhan Gök de Orhan Gönder ile irtibatı tespit edilince Diyarbakır saldırısı soruşturmasına dahil edildi. Burhan Gök ve Mustafa Kılınç, Diyarbakır saldırısıyla ilgili açılan davada Orhan Gönder’i saklamakla suçlandı. İddianamede Kılınç ve Gök’ün “Suriye sınırında suçüstü yakalandıkları” belirtildi. Gök’e “Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Nitelikli Öldürme, Nitelikli Öldürmeye Teşebbüs, Tehlikeli Maddeleri İzinsiz olarak Bulundurma veya El Değiştirme” suçlarından dava açıldı. Burhan Gök yakalandığında yanında İbrahim El Bakraoui vardı. Gök, El Bakraoui’yi Antep’ten alarak Suriye’deki IŞİD kampına ulaştırmaya çalışmakla suçlandı. El Bakraoui yakalandıktan sonra sınırdışı edildi, 22 Mart 2016’da Brüksel’deki Zaventem Havalimanı'nda vücuduna bağlamış olduğu bombayı patlattı. Aynı gün kardeşi Halid El Bakraoui’nin de metrodaki intihar saldırısıyla birlikte 31 kişi hayatını kaybetti, en az 260 kişi yaralandı. Saldırıları IŞİD üstlendi. Burhan Gök, 25 Temmuz’da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 6. duruşmasında “26 aydır tutuklu olduğunu, mağdur edildiğini” söyledi, tahliye edildi. Tahliye edilmesine, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir hakimi karşı oy yazdı. Karşı oyda, “deliller tam olarak toplanmadan tahliye kararı verildiğinin anlaşıldığı” belirtildi. |
(AS)