Ajans yetkilileri sorunun daha da derinleşmesi için uğraşırken gazeteciye destek ajansın bağlı bulunduğu sendika ile bir polis sendikasından geldi.
Sorun polisin Mureaux semtine bağlı banliyölerden bir eve düzenlediği ve medyanın büyük ilgi gösterdiği baskınla ilgili Picard'ın kaleme aldığı "Hata sonucu evi arananların öfkesi" başlıklı bir röportajın 4 Ekim'de yayımlanmasıyla başladı.
Röportajın AFP Ajansı'nca servise konulmasıyla polis ve yargı kapıları gazeteciye kapatılmıştı.
Gazetecinin temel haber kaynaklarından mahrum bırakılmasına ilk olarak AFP'de örgütlü bulunan SAJ-UNSA Sendikası tepki göstermişti. Sendikanın açıklamasında, "mesleki yasak" kınandı. Bu açıklamadan kısa süre sonra ise medyanın örgütlü olduğu Force Ouvriere (FO) ve Société Nationale des Journalistes (SNJ) gibi diğer sendikaların "isyan" açıklamaları geldi.
Yasağın sürmesi beraberinde şaşırtıcı bir gelişmeyi de getirdi: 30 Kasım'da bir açıklama yapan Ulusal Polis Sendikası, gazetecinin karşı karşıya kaldığı mesleki yasağın kaldırılmasını talep etti.
"Yetkililerden, haklarına yeniden kavuşması ve adli polis ile kamu güvenliği çevrelerinde yer alan olağan haber kaynaklarına yeniden kavuşabilmesi için gazetecinin durumunu incelemelerini isteyeceğiz."
AFP Ajansı yazı işleri müdürü Nicolas Miletitch, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, polisle görüşmelerin olumlu sonuç verdiğini, bu durumun sürmesi gerektiğini belirtti.
Sarkozy'nin sözlerine göçmen çocuklarından tepki
Geçen ay birinci yıldönümü yaşanan Fransa'daki banliyö olayları, göçmen sorunlarının yoğunlaştığı birçok bölgede on binlerce aracın yakılmasına neden olmuştu.
İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy'nin göçmen gençlerine yönelik sözleri üzerine polisle yaşanan çatışmalar biçimde ortaya çıkan bu çatışmalar, ayrımcılık, ırkçılık, gettolaşma, fırsat eşitsizliği ve benzeri biriken birçok sorunu gündeme getirmişti. (EÖ/TK)
* Bu haberi Erol Önderoğlu derledi.